Ankara’nın içerisinde saklı bir cennet gibi duran Nallıhan, ilk bakışta sakin, küçük bir ilçe izlenimi verse de içine girdikçe sizi büyüleyen katmanlarını birer birer açar. Tarihin tozlu sayfalarından günümüze süzülen mirası, yöresel lezzetleri, rengârenk doğa manzaraları ve Anadolu’nun derinliklerinden gelen maneviyatı ile burası sadece bir seyahat durağı değil, kalbinize iz bırakacak bir yolculuk deneyimidir.

Zamanın Derinliklerinden Gelen Bir İlçe

Nallıhan’ın tarihi, Hititlerden Friglere, Bizans’tan Selçuklulara kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Nallıhan, aynı zamanda ipek yolu güzergâhlarından birinin üzerinde bulunmasıyla da tarihte önemli bir ticaret noktası olmuştur. Bugün sokaklarında dolaşırken eski taş evlerin, ahşap cumbaların ve daracık sokakların arasında geçmişin dokusunu hissetmek mümkündür. Bu sokaklarda yürürken, bir yandan taş duvarların gölgesinde serinler, bir yandan da tarihin fısıldayan sesine kulak verirsiniz.

8623060700 6Bfa972F31 B

Nallıhan’ın tarihine tanıklık eden en önemli yapılardan biri de Kocahan’dır. 1599 yılında Osmanlı vezirlerinden Nasuh Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kocahan, klasik Osmanlı han mimarisinin güzel bir örneğidir. Kare planlı avlusu, etrafına dizilmiş odaları ve taş işçiliğiyle dikkat çeker. Giriş kapısındaki kemerli mimari, dönemin estetik anlayışını yansıtır. Osmanlı döneminde İpek Yolu güzergâhında önemli bir konaklama noktası olan han, hem tüccarların hem de seyyahların güvenle dinlendiği bir durak olmuştur. Çevresindeki ticaret hayatını da canlandıran bu yapı, Nallıhan’ın sosyal ve ekonomik yaşamında önemli bir yere sahip olmuştur.

Bugün restore edilmiş haliyle ayakta duran Kocahan, kültürel ve turistik amaçlarla kullanılmaktadır. İçinde el sanatları atölyeleri, hediyelik eşya dükkânları ve küçük kafeler bulunur. Tarihi atmosferin içinde bir çay molası vermek, yüzyıllar öncesinin kervan hayatını hayal etmeye davet eder.

Nasuhpasa Camii 1

Nallıhan’ın tarihi mirasını yansıtan önemli yapılardan biri de Nasuhpaşa Camii’dir. Nasuh Paşa tarafından 16. yüzyılın sonlarında yaptırılan cami, klasik Osmanlı mimarisinin sade ama zarif örneklerinden biridir. İlçe merkezinde yer alan cami, kesme taş ve tuğla işçiliğiyle inşa edilmiştir. Tek kubbeli yapısı, zarif minaresi ve iç mekânındaki ahşap süslemeler dikkat çeker. Nasuh Paşa Camii, yalnızca bir ibadethane değil, aynı zamanda Nallıhan’ın Osmanlı dönemindeki önemini hatırlatan bir eserdir. 20. yy başında meydana gelen yangında yanan tarihi cami, 1911’de Fransız bir mühendisin gözetiminde bugünkü haliyle yeniden yapılmıştır. Nasuhpaşa Camii Nallıhan’a gelenler için hem mimari hem de manevi atmosferleriyle görülmeye değer tarihi duraklardır.

T A P D U K E M R E T U R B E S I 1

Maneviyatın İzinde: Tapduk Emre

Nallıhan, Anadolu’nun tasavvuf kültürünü yansıtan önemli şahsiyetlere ev sahipliği yapmasıyla da bilinir. İlçede adı sıkça geçen isimlerden biri Tapduk Emre’dir. Rivayetlere göre Yunus Emre’nin hocası olan Tapduk Emre’nin türbesi Nallıhan’a bağlı Emre Sultan köyünde bulunur. Buraya gelenler, yalnızca bir türbe ziyareti yapmaz; aynı zamanda Anadolu’nun manevi mirasına tanıklık eder. Bu ziyaret, kalbinizi dinginleştirir, tarihin ve inancın iç içe geçtiği bir yolculuğa çıkarır.

Gökyüzünün Şarkısı: Kuş Cenneti

Bir başka bir şahane durak ise doğanın içinde gizlenmiştir: Nallıhan Kuş Cenneti. Sakarya Nehri’nin kolları arasında yer alan bu sulak alan, arıkuşu, karaleylek, yeşilbaş, gri balıkçıl, karabaş kuşu, küçük akbaba, küçük balaban, leylek, kerkenez, kızılbacak, atmaca, aladoğan, angut, karabatak gibi 190’dan fazla kuş türüne ev sahipliği yapar. Göçmen kuşların uğrak noktası olan bu cennet, fotoğraf tutkunları ve doğa severler için eşsiz bir manzara sunar. Sazlıkların arasından yükselen kuş sesleri, gökyüzünde süzülen leylekler ve alaca karanlıkta uçuşan kuş sürüleri, insana doğanın ne kadar büyük ve görkemli olduğunu bir kez daha hatırlatır. Burada vakit geçirirken sadece kuşları izlemekle kalmaz, aynı zamanda doğanın ritmine kendinizi bırakır, huzurun en saf halini yaşarsınız.

606F67Bfbe787540136F35C0

Renklerin Dansı: Gökkuşağı Tepeleri’nin Büyüsü

Nallıhan’ın en büyüleyici doğal güzelliklerinden biri ise 10 milyon yıl önce oluşan Gökkuşağı Tepeleri, yani Kız Tepesi Tabiat Anıtı’dır. Kireç taşı, jips, marn ile killi topraklardan oluşan, rengarenk görünen tepeleriyle açık hava müzesini andıran Kız Tepesi Tabiat Anıtı görenleri büyülüyor.

Burası, milyonlarca yıl boyunca tabakalar halinde biriken tortul kayaçların oluşturduğu benzersiz bir jeolojik mirastır. Güneş ışığı vurduğunda kırmızı, sarı, kahverengi ve yeşil tonlarının dans ettiği bu tepeler, adeta bir ressamın fırçasından çıkmış gibidir.

Gökkuşağı Tepeileri’ne çıktığınızda, önünüzde uzanan manzara karşısında büyülenmemek mümkün değildir. Bu görüntü, insana hem evrenin ne kadar büyük olduğunu hatırlatır hem de doğanın kendi başına bir sanatçı olduğunu gösterir. Fotoğraf makinenizi hazırlayın; çünkü burası sadece hafızanızda değil, objektifinizde de saklamak isteyeceğiniz bir manzaraya sahiptir.

Nallıhan’ın doğal miraslarından biri de Anıt Ardıç Ağaçlarıdır. İlçenin çeşitli köylerinde karşınıza çıkan bu ağaçlar, yüzlerce yıl boyunca ayakta kalmış ve adeta tarihe tanıklık etmiş doğa anıtlarıdır. Özellikle Tekke Köyü ve Çayırhan çevresinde görülen ardıçlar, gövde kalınlıkları ve heybetli görünümleriyle dikkat çeker.

Bazılarının 700–800 yıllık olduğu tahmin edilen bu ağaçlar, yalnızca botanik açıdan değil, kültürel açıdan da önemlidir. Halk arasında ardıç ağacı, uzun ömür ve direncin simgesi olarak görülür. Köylüler, gölgelerinde sohbet eder, bayramlarda buluşur, kimi zaman da dileklerini bu ağaçların etrafında dillendirir.

2200012

Çayırhan Gölü

Nallıhan’ın doğa zenginlikleri arasında öne çıkan yerlerden biri de Çayırhan Gölü’dür. Göl çevresi, yalnızca kuşlarıyla değil, sunduğu huzurlu manzarasıyla da ziyaretçileri cezbeder. Suların sakinliği, çevredeki dağların yansıması ve mevsimlere göre değişen renkleriyle fotoğraf meraklıları için eşsiz kareler sunar. Aynı zamanda göl, sazan balığıyla da ünlüdür. İlkbahar ve yaz aylarında göl çevresi yeşile bürünür, sazlıkların arasından kuş sesleri yükselir. Balıkçıların tekneleri göl üzerinde süzülürken, manzaranın dinginliği ziyaretçilerin içini huzurla doldurur.

Sofranın Kırmızı Tacı: Kızıl Pirinç ve Nallı Han Usulü Kapama Pilav Lezzeti

Nallıhan’ın kültürünü keşfetmek isteyenler için mutfağı ayrı bir kapı aralar. Anadolu’nun bereketli topraklarından doğan lezzetler burada adeta bir şölen havasında sofralara taşınır. İlçenin en özel tatlarından biri, kızıl pirinçtir. Bu yörede yetişen kızıl pirinç, renginden dolayı sofralara farklı bir hava katar. Hem besleyici değerinin yüksek olması hem de damakta bıraktığı kendine has tadıyla dikkat çeker. Özellikle kapama pilavı kızıl pirinçle yapıldığında bambaşka bir lezzet ortaya çıkar.

Kapama pilavı, Anadolu mutfağının pek çok yerinde farklı biçimlerde yapılır ama Nallıhan’da kızıl pirinç ile birleştiğinde özgün bir kimliğe bürünür. Tavuk ya da kuzu etiyle hazırlanan bu yemek, pirincin üzerinde pişirilir ve ağır ağır demlendikçe bütün tatlar birbirine karışır. Sofraya geldiğinde ise hem göze hem damağa hitap eden bir başyapıttır.

Bir diğer vazgeçilmez tat da sarmadır. İncecik asma yapraklarının içine özenle sarılan iç harcı, Nallıhan’ın bereketli topraklarında yetişen sebzelerle hazırlanır. Yerel halk, bayramlarda, düğünlerde ya da özel günlerde mutlaka sarma yapar. Çünkü Nallıhan’da yemek sadece karın doyurmak için değil, paylaşmak, sohbet etmek, birlik olmak için yapılır.

5653914

Nallıhan’da Zamanın Akışı

Nallıhan’da geçirdiğiniz zaman boyunca fark edersiniz ki burada hayat, büyük şehirlerin koşuşturmasından çok farklı bir ritimde akar. İnsanlar birbirine daha yakındır, sohbetler samimidir, kapılar misafire daima açıktır. Köy kahvelerinde oturup çayınızı yudumlarken yanınıza oturan bir amcadan geçmişin hikâyelerini dinleyebilirsiniz. Belki de bir teyze size kendi elleriyle yaptığı sarmadan ikram eder. Nallıhan, sadece gezilecek bir yer değil, yaşanacak bir deneyimdir. Doğanın, tarihin, kültürün ve insan sıcaklığının buluştuğu bir noktadır.

Eğer yolunuz Ankara’ya düşerse, Nallıhan’a uğramadan dönmeyin. Burası, bir günlüğüne bile olsa size bambaşka bir dünyanın kapılarını aralayacaktır. Tarihi hanında dolaşacak, kızıl pirinçten yapılan kapama ile sofrada şölen yaşayacak, Tapduk Emre’nin manevi atmosferinde derin bir nefes alacak, kuş cennetinde kanat seslerini dinleyecek ve Kız Tepesi Tabiat Anıtı’nda doğanın renklerine hayran kalacaksınız.