Ortadoğu, tarih boyunca dünyanın en karmaşık ve en stratejik bölgelerinden biri oldu. Enerji kaynakları, inanç merkezleri, etnik ve mezhepsel farklılıklarıyla bu coğrafya, yüzyıllardır büyük güçlerin mücadele alanı haline gelmiştir. Son yıllarda ise bölgede yaşanan siyasi, askeri ve ekonomik gelişmeler; yalnızca yerel değil, küresel dengeleri de doğrudan etkilemektedir. Peki, gerçekten Ortadoğu’da dengeler değişiyor mu?
1. Yeni İttifaklar, Yeni Cepheler
Ortadoğu’da geçmişin katı çizgilerle ayrılmış blok yapısı yerini daha esnek ve çıkar temelli ilişkilere bırakıyor. İsrail ile Arap ülkeleri arasında normalleşme sürecini başlatan Abraham Anlaşmaları (2020) bunun en çarpıcı örneklerinden biri. Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Sudan ve Fas gibi ülkeler, İsrail ile diplomatik ilişki kurarak geleneksel Arap-İsrail karşıtlığına meydan okudu. Bu gelişmeler, İran karşıtı yeni bir dengeyi işaret ediyor.
2. İran ve Bölgesel Etki Alanı
İran, Şii ekseni üzerinden bölgedeki etkinliğini artırma çabasında. Lübnan’daki Hizbullah, Yemen’deki Husiler, Irak’taki Haşdi Şabi milisleri ve Suriye’deki rejim destekleriyle Tahran, bölgede geniş bir etki alanı kurmuş durumda. Ancak İsrail’in artan hava operasyonları ve ABD’nin İran politikalarında yaşanan belirsizlik, Tahran’ın elini zayıflatıyor. Aynı zamanda içeride ekonomik kriz ve halk protestoları, İran’ın bölgesel gücünü sürdürebilmesini zorlaştırıyor.
3. Enerji ve Yeni Oyun Kurucular
Doğu Akdeniz ve Basra Körfezi’nde keşfedilen yeni enerji rezervleri, Ortadoğu’nun jeoekonomik önemini artırıyor. Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, BAE ve İsrail gibi ülkeler enerji koridorlarında söz sahibi olmak için yoğun diplomasi yürütüyor. Türkiye’nin Enerji Merkezi olma vizyonu, hem Batı ile hem de bölge ülkeleriyle kurduğu ilişkileri yeniden şekillendiriyor.
4. ABD’nin Geri Çekilişi ve Çin-Rusya Hamleleri
ABD’nin Ortadoğu’daki askeri varlığını azaltması, bölgede bir boşluk doğurdu. Bu boşluğu doldurma yarışında Çin ve Rusya öne çıkıyor. Çin, ekonomik yatırımlarla (özellikle Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında) nüfuz kurarken; Rusya, Suriye iç savaşındaki askeri varlığıyla etkinliğini sürdürüyor. Bu durum, Ortadoğu’daki klasik Batı merkezli denklemin sarsılmasına neden oluyor.
5. Filistin-İsrail Gerilimi ve Yeni Dinamikler
2023 ve 2024’te artan Gazze merkezli çatışmalar, uluslararası kamuoyunun Ortadoğu’ya yeniden yoğun şekilde odaklanmasına neden oldu. İsrail’in Gazze’ye yönelik askeri operasyonları, yalnızca Arap dünyasını değil, küresel aktörleri de taraf olmaya zorladı. Türkiye, Katar ve bazı Afrika ülkeleri daha net pozisyonlar alırken; Avrupa içindeki kamuoyu baskıları, Batı politikalarında çelişkiler yaratıyor.
YENİ BİR ORTADOĞU MU GELİYOR?
Ortadoğu’da dengeler, klasik anlamda değişiyor. Ancak bu değişim, yeni bir istikrar düzeni değil; daha karmaşık, daha çok kutuplu ve daha belirsiz bir tabloyu beraberinde getiriyor. Bölgesel aktörler daha fazla inisiyatif almaya çalışırken, dış güçler arka plandan şekillendirme çabasını sürdürüyor.
Bu nedenle, yeni dönemin en belirgin özelliği istikrarsızlık içindeki güç mücadelesi olacak gibi görünüyor.