Hiç oturma odanıza şöyle bir baktığınızda, oradaki koltukların size bir şey söylediğini hissettiniz mi?

Aslında her koltuk, her oturma düzeni, ev sahibinin ruhunu yansıtır. Çünkü bir evin karakteri, çoğu zaman oturma odasında gizlidir. Koltuklar sadece oturulan mobilyalar değildir; sohbetlerin, kahkahaların, bazen de sessizliklerin tanığıdır.

Bir koltuğun rengi bile ruh hâlini anlatır. Canlı renkler enerjik bir karakteri, yumuşak tonlar ise huzuru temsil eder. Kumaş seçimi bile önemlidir; kadife sıcaklık hissi verirken, keten doğallığı çağrıştırır. Evdeki oturma düzeni, aslında evin misafirperverliğini gösterir. Koltuklar birbirine dönükse, o evde sohbet vardır. Ama eşyalar birbirinden uzaksa, belki de o ev biraz içine kapanıktır.

Dekorasyon yaparken çoğu kişi duvar rengine, halıya veya aksesuarlara odaklanır. Oysa asıl atmosferi belirleyen şey, koltukların konumudur. Oturma odasında dengeyi yakalamak, bir evin ruhunu kurmak gibidir. Fazla kalabalık olursa boğar, fazla boş olursa soğuk hissedilir.

Koltuklarınızı sadece rahat oturmak için değil, birlikte vakit geçirmek için yerleştirin.
Bir köşede battaniyeli bir koltuk, diğerinde okuma lambası olan bir alan yaratın. Çünkü evin sıcaklığını sağlayan şey sadece kalorifer değil, bu küçük yaşam alanlarıdır.

Bir koltuğa oturduğunuzda sizi saran o his, aslında evinizin sizinle konuştuğu andır. O yüzden koltuk seçerken sadece şıklığı değil, samimiyeti düşünün. Kumaşıyla, rengiyle, duruşuyla sizi yansıtsın.

Unutmayın, her koltuk bir hikâye anlatır. Kiminde kahkaha, kiminde gözyaşı, kiminde huzurlu bir sessizlik birikir. Önemli olan, o hikâyelerin sizin hikâyenizle bütünleşmesidir. Çünkü bir evi “yuva” yapan şey, o koltuklarda yaşanan anılardır. 🛋️