Uzun yıllardır falcılıkla uğraşan Kezban Ata, kahve telvesinden tarot kartlarına, su falından enerji okumasına kadar pek çok farklı yöntemi kullanarak danışanlarına rehberlik ediyor. Ata’ya göre falcılık, sadece sembolleri okumaktan ibaret değil; aynı zamanda güçlü bir sezgi ve dikkatli bir gözlem gerektiriyor.
"FALCILIK, UMUT VE YÖN ARAYIŞININ BİR YANSIMASI"
Falcılığın, insanların belirsizliklerle baş etmeye çalıştığı bir dönemde umut ve yön arayışına dönüştüğünü belirten Kezban Ata, “İnsanlar artık sadece geleceği öğrenmek istemiyor, yaşadıklarını anlamlandırmak ve bir çıkış yolu bulmak istiyor” diyor. Ata’ya göre, iyi bir falcı danışanını yargılamaz, onun duygularına ayna tutar.
HER TELVE BİR HİKÂYE, HER KART BİR MESAJ
Kezban Ata, en sık baktığı fal türünün Türk kahvesi olduğunu söylüyor. “Telvede beliren her şekil bir semboldür ve o sembollerin her birinin anlamı vardır. Ancak her danışan için anlamlar farklı olabilir. Önemli olan, o kişinin enerjisiyle sembolleri birleştirebilmek” diyen Ata, tarot kartlarında ise sezgi kadar deneyimin de önemli olduğunu vurguluyor.
“EĞİTİMSİZ FALCILIK YANILTIR”
Kezban Ata, falcılıkta bilgi ve etik kuralların büyük öneme sahip olduğunu belirtiyor: “Bu iş, tamamen gelişigüzel yapılamaz. Astroloji, psikoloji ve sembol okuma üzerine mutlaka eğitim alınmalı. Ayrıca bir falcının, danışanın özel hayatına saygı göstermesi ve onu yönlendirmekten çok farkındalık kazandırması gerekir.”
MODERN DÜNYADA FALCILIĞA BAKIŞ DEĞİŞTİ
Kezban Ata’ya göre günümüzde falcılık artık daha çok bir “danışmanlık hizmeti” olarak görülüyor. “İnsanlar artık ‘evlenecek miyim?’ sorusundan çok ‘hayatımı nasıl düzene sokabilirim?’ diye soruyor. Falcılar da artık psikolojik destek veren, yol gösteren kişiler haline geliyor” ifadelerini kullandı.