Yıllarca direksiyon başında binlerce kilometre yol kat etti. Binlerce yolcu taşıdı, binlerce anıya tanıklık etti. Emrullah Uzun, yıllarını otobüs şoförlüğüne adamış bir isim olarak mesleğin bilinmeyen yönlerini ve yaşadığı deneyimleri anlattı.
“OTOBÜS ŞOFÖRLÜĞÜ SADECE ARAÇ KULLANMAK DEĞİL, İNSAN HAYATI TAŞIMAKTIR.”
Emrullah Uzun’un yolculuğu, 1990’lı yılların başında bir şehirler arası otobüs firmasında başladı. Genç yaşta direksiyon başına geçen Uzun, Türkiye’nin dört bir yanını karış karış dolaştı. Onun için yollar sadece asfalt değil, bir yaşam tarzıydı.
“Sabahın üçünde boş yollarda, bazen kar fırtınasında, bazen kavurucu sıcaklarda sürdüm. Ama en önemlisi her zaman bir sorumluluk taşıdım. Çünkü otobüsün içinde sadece insanlar değil; onların umutları, hayalleri ve sevdiklerine kavuşma arzuları vardı.” diyen Emrullah Bey, mesleğe duyduğu saygıyı bu sözlerle özetliyor.
“YOLCULUK KADAR MOLA DA KIYMETLİDİR.”
Otobüs şoförlüğünün zorluklarına da değinen Uzun, en çok uzun saatler boyunca uyanık kalmanın zorlayıcı olduğunu söylüyor. “İyi bir şoför sadece direksiyon hakimiyetiyle değil, sabrıyla, dikkatiyle ve yolcusuna olan saygısıyla fark yaratır. Hele ki gecenin bir vakti, herkes uyurken tek başınıza yolda olmanın ağırlığı bambaşkadır.”
Emekliliğinin ardından dinlenmeye çekilen Emrullah Uzun, bugün hâlâ direksiyon başında olmasa da mesleğe olan sevgisini kaybetmiş değil. Genç şoför adaylarına ise şu tavsiyeyi veriyor:
“Bu meslek emek ister, sabır ister, vicdan ister. Yollar ne kadar uzun olursa olsun, en önemli şey güvenle varabilmektir.”