(ANKARA) - Yerli ve Milli Parti Genel Başkanı Teoman Mutlu, “Devletin kurumu bir enflasyon oranı açıklıyor ancak bağımsız kuruluşların açıkladığı veri ile arasında dağlar var. Bu tutarsızlık yalnızca ekonomi alanında değil, birçok alana sirayet etmiş durumda. Hapishaneler dolup taşıyor. Enflasyonla gerçek anlamda mücadele etmek nasıl zaruret haline gelmişse, genel af da zaruret haline gelmiş durumda” dedi.

Yerli ve Milli Parti Genel Başkanı Teoman Mutlu, TÜİK'in açıkladığı mayıs ayı enflasyon verilerine ilişkin açıklama yaptı. Mutlu, “Piyasalar mayıs ayı enflasyonunu yüzde 2,10 olarak tahmin ediyordu. TÜİK’e göre mayıs ayı enflasyonu yüzde 1,53 oldu. TÜİK verileri yine mucizeler yaratılmış gibi bir algı ortaya koydu. Peki ama gerçekler böyle mi? Maalesef TÜİK’in de, verilerinin de halkın gözünde bir güvenilirliği kalmadı” ifadelerini kullandı.

TÜİK ve ENAG'ın açıkladığı enflasyon rakamları arasındaki farkın, Türkiye'nin ekonomik gerçeklerinden ne kadar uzaklaşıldığını gösterdiğini belirten Mutlu, şunları söyledi:

“Elimizdeki verilere baktığımızda TÜİK'in açıkladığı yüzde 35,41'lik yıllık enflasyonun, sokaktaki vatandaşın hissettiği enflasyonla uzaktan yakından alakası yok. ENAG'ın yüzde 71,23'lük yıllık enflasyon verisi, maalesef sahadaki acı gerçekliği çok daha net ortaya koyuyor. Vatandaşın alım gücü her geçen gün eriyor. Temel gıda maddelerinden barınma maliyetlerine, ulaşımdan enerjiye kadar her alanda fiyatlar katlanarak artıyor. Örneğin, son bir yılda kira fiyatlarındaki artışın TÜİK verileriyle açıklanan enflasyonun çok üzerinde olduğunu hepimiz biliyoruz. Asgari ücretli bir vatandaşın aylık geliriyle temel ihtiyaçlarını karşılaması imkansız hale geldi. Elektrik faturalarındaki artış, doğal gaz zamları, akaryakıt fiyatlarındaki tırmanış... Bunların hepsi vatandaşın cebinden çıkıyor ve TÜİK'in 'mucizevi' enflasyon rakamlarının ne kadar gerçek dışı olduğunu gözler önüne seriyor.

Devlet, kendi kurumları aracılığıyla gerçekleri çarpıtarak halkı kandırmaya çalışıyor. İşsizlik rakamları da benzer şekilde makyajlanıyor. Sanayide çarklar dönmezken, küçük esnaf kepenk kapatırken, genç işsizlik rekor seviyelere ulaşmışken açıklanan tek haneli işsizlik oranları akla ziyan. Üretim düşüyor, dış ticaret açığı büyüyor, ülke borç sarmalına giriyor. Ekonominin temel dinamikleri çökerken, kağıt üzerinde yaratılan başarı hikayeleri kimseyi tatmin etmiyor.

Genel af konusunda da aynı akıl dışı ısrarla karşı karşıyayız. İktidar yalnızca ekonomideki bu tablodan sorumlu değil. İnsan haklarında ne durumdayız? Bugün cezaevlerinin kapasitesi 200 bin kişi iken, mevcut mahkum sayısı 415 bini aşmış durumda. Amasız ve fakatsız Türkiye'nin gerçeklerini de göz önünde bulundurarak, mahkum ailelerinin umutlarıyla da oynamadan, acilen kapsamlı bir genel af çıkarılması şarttır. Bu af sadece ekonomik verilerdeki çarpıklığı değil, aynı zamanda sosyal ve adli sistemdeki tıkanıklığı da giderecektir. Genel af sadece cezaevlerindeki yükü hafifletmekle kalmayacak, aynı zamanda binlerce vatandaşımıza ikinci bir şans sunacak, ekonomiye ve toplumsal hayata yeniden dahil olmalarını sağlayacaktır. Bir kez daha açıkça çağrıda bulunuyoruz, acil bir af çıkarılmalıdır.”

Kaynak: ANKA