Sardunya
Sardunya, İtalya’ya bağlı özerk bir ada olup Akdeniz’in ikinci en büyük adasıdır. Berrak denizi, beyaz kumsalları, antik kalıntıları ve özgün kültürel dokusuyla dikkat çeken Sardunya, kalabalıklardan uzak, huzurlu bir tatil arayanlar için ideal bir rotadır. Adanın başkenti Cagliari, tarihi Castello bölgesi, katedrali ve müzeleriyle öne çıkar. Lüks yatları ve masmavi koylarıyla ünlü Costa Smeralda (Zümrüt Sahili), adanın kuzeydoğusunda yer alır ve jet sosyetenin uğrak noktasıdır. Katalan etkilerinin hissedildiği Alghero, otantik sokakları ve deniz kıyısındaki atmosferiyle dikkat çekerken; Roma döneminden kalma Nora ve Tharros antik şehir kalıntıları, adanın tarihî zenginliğini yansıtır. La Maddalena Takımadaları ise tekne turlarıyla keşfedilebilecek doğal güzellikler sunar.
Sardunya mutfağı deniz ürünleri ve yerel tatlarla zengindir. Porceddu (közde domuz), culurgiones (peynir dolgulu makarna), bottarga (kurutulmuş balık yumurtası) ve keçi peynirleri adanın öne çıkan lezzetlerindendir. Ayrıca yerel şaraplar ve Mirto adlı yaban mersini likörü de denenmelidir. Adaya Roma, Milano gibi büyük İtalyan şehirlerinden uçuşlarla veya Cenova, Napoli, Livorno gibi limanlardan feribotla ulaşım sağlanabilir. Üç ana havalimanı—Cagliari, Olbia ve Alghero—ada içi bağlantılar için hizmet verir. Toplu taşıma sınırlı olduğundan, adayı keşfetmenin en pratik yolu araç kiralamaktır. Deniz tatili için en uygun dönem mayıs ile eylül ayları arasıdır; daha sakin bir deneyim isteyenler için haziran ve eylül önerilir. Doğal güzellikleri, tarihi mirası ve yerel dokusuyla Sardunya, Akdeniz’in keşfedilmeyi bekleyen saklı cennetlerinden biridir.
Positano
Positano, İtalya’nın Amalfi Kıyısı’nda yer alan ve pastel renkli evleriyle dik yamaçlara kurulmuş kartpostallık manzaralarıyla ünlü bir sahil kasabasıdır. Napoli’nin güneyinde, Sorrento ile Amalfi arasında yer alan bu küçük kasaba, hem doğal güzellikleri hem de zarif atmosferiyle dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri büyülemektedir. Daracık taş sokakları, teraslı kafeleri, butik otelleri ve panoramik deniz manzarasıyla Positano, romantik bir kaçamak ya da huzurlu bir Akdeniz tatili için ideal bir yerdir.
Kasabanın merkezinde yer alan Santa Maria Assunta Kilisesi, renkli majolika kubbesi ve tarihi Bizans ikonasıyla dikkat çeker. Positano’nun ana plajı olan Spiaggia Grande, kumsalda dinlenmek, denize girmek ya da sahil boyunca yer alan restoranlarda yerel lezzetleri tatmak için en popüler noktadır. Daha sakin bir deneyim arayanlar içinse Fornillo Plajı önerilir. Tekne turlarıyla Amalfi Kıyısı boyunca gezintiye çıkabilir, yakındaki adalara ya da Capri’ye günübirlik ziyaretler gerçekleştirebilirsiniz.
Positano mutfağı, taze deniz ürünleri, limonlu tatlılar ve yöresel İtalyan tarifleriyle oldukça zengindir. Limoncello, bu bölgenin simgelerindendir ve hemen her köşede tadılabilir. Küçük butikler, el yapımı sandaletler ve keten kıyafetlerle doludur; alışveriş tutkunları için özgün seçenekler sunar.
Positano’ya ulaşmak için en yakın havalimanı Napoli’de yer alır. Buradan kara yolu veya deniz yolu ile Sorrento üzerinden kasabaya ulaşmak mümkündür. Araba yolları dar ve virajlı olduğundan toplu taşıma, feribot ya da özel transferler daha konforlu tercih seçenekleri olabilir. İlkbahar ve yaz ayları bölgeyi ziyaret etmek için en uygun dönemlerdir; eylül ayı ise kalabalıktan uzak, ılık bir deniz tatili sunar. Positano, tarihi atmosferi, göz kamaştıran doğası ve zarif ambiyansıyla Amalfi Kıyısı’nın incisi olarak anılmayı fazlasıyla hak eder.
Toskana
Toskana, İtalya’nın orta kesiminde yer alan ve dünya çapında ün kazanmış doğası, tarihi ve kültürel mirasıyla öne çıkan büyüleyici bir bölgedir. Sonsuz üzüm bağları, zeytinlikler, tepeler üzerine serpiştirilmiş taş köyler ve Rönesans'ın izlerini taşıyan şehirlerle dolu Toskana, hem doğaseverlerin hem sanat tutkunlarının hayranlıkla gezdiği bir coğrafyadır. Floransa, bölgenin başkenti olarak sanat ve mimarideki görkemli mirasıyla öne çıkar; Michelangelo, Leonardo da Vinci ve Botticelli gibi ustaların izlerini taşıyan müzeleri ve yapılarıyla adeta açık hava müzesidir.
Toskana’nın kalbinde yer alan Siena, gotik mimarisi ve her yıl düzenlenen ünlü Palio at yarışlarıyla tanınırken, Pisa ise eğik kulesiyle dünyanın en ikonik yapılarından birine ev sahipliği yapar. San Gimignano, ortaçağ kuleleriyle “ortaçağın Manhattan’ı” olarak anılırken; Pienza ve Montepulciano gibi küçük kasabalar, hem mimari dokusu hem de şaraplarıyla dikkat çeker. Chianti Vadisi, Toskana’nın en meşhur şarap rotalarından biridir ve bağ evlerinde tadım yapmak, yöresel mutfağı deneyimlemek için en güzel adreslerden biridir.
Toskana mutfağı sadeliği ve doğallığıyla öne çıkar. Taze makarnalar, zeytinyağlılar, fasulyeli yemekler ve bolca peynirin kullanıldığı tarifler bölgenin karakteristiğidir. Meşhur T-bone bifteği “bistecca alla fiorentina” ve Chianti şarabı mutlaka tadılması gereken lezzetlerdendir. Bölge aynı zamanda zanaatkar pazarları, el yapımı deri ürünleri ve seramikleriyle alışveriş meraklılarına da hitap eder.
Toskana’ya ulaşmak için en uygun yol, Floransa ya da Pisa’daki uluslararası havalimanlarını kullanmaktır. Bölge içinde araba kiralamak, kırsal kasabaları ve bağ yollarını keşfetmenin en keyifli yoludur. İlkbahar ve sonbahar ayları, hem hava koşulları hem de kalabalık açısından Toskana’yı gezmek için en ideal dönemlerdir. Gerek kültürel derinliği gerek pastoral manzaralarıyla Toskana, İtalya’nın en etkileyici ve ilham verici bölgelerinden biridir.
Portofino
Portofino, İtalya’nın kuzeybatısında, Ligurya bölgesinde yer alan ve renkli evleri, lüks yat limanı ve doğal güzellikleriyle ünlü küçük bir sahil kasabasıdır. Cenova’ya yaklaşık bir saat uzaklıkta bulunan bu zarif yerleşim, Riviera'nın en gözde duraklarından biri olarak kabul edilir. Renkli balıkçı evlerinin sıralandığı dar liman çevresi, butik otelleri, şık restoranları ve dünyaca ünlü markaların mağazalarıyla doludur. Doğayla iç içe, sakin ama sofistike bir atmosfer sunan Portofino, hem huzur arayanlar hem de lüks yaşamın tadını çıkarmak isteyenler için ideal bir destinasyondur.
Portofino’nun simgelerinden biri olan San Giorgio Kilisesi, kasabaya hâkim bir tepede yer alır ve manzara eşliğinde kısa bir yürüyüşle ulaşılabilir. Bir diğer önemli durak ise Castello Brown isimli tarihi kale; hem tarihi bir keşif hem de Portofino Körfezi’ni kuşbakışı izlemek için eşsiz bir noktadır. Doğal güzellikleriyle öne çıkan Portofino Bölge Parkı ve deniz koruma alanı, yürüyüş ve dalış meraklılarına özel deneyimler sunar. Yakındaki San Fruttuoso Manastırı ise yalnızca tekneyle veya yürüyüş parkuruyla ulaşılabilen eşsiz bir tarihi mekândır.
Portofino mutfağı, Ligurya bölgesinin taze ve sade tatlarını yansıtır. Özellikle deniz mahsulleri, pesto soslu makarnalar ve zeytinyağlılar ön plana çıkar. Limana bakan restoranlarda gün batımına karşı yemek yemek, kasabanın en keyifli anlarından biridir.
Kasaba oldukça küçük olduğu için yürüyerek gezmek mümkündür. Ulaşım için en yakın büyük şehir olan Cenova üzerinden Santa Margherita Ligure tren istasyonuna gelinir, oradan da minibüs, taksi veya tekne ile Portofino’ya ulaşılır. Yaz aylarında oldukça popüler olan Portofino’yu daha sakin görmek isteyenler için mayıs ve eylül ayları önerilir.
Renkli evleri, denizle iç içe tarihi yapıları ve sakin zarafetiyle Portofino, İtalya’nın en özel sahil köşelerinden biridir ve bir kez göreni kendine hayran bırakır.
Puglia
Puglia, İtalya’nın güneydoğusunda, ülkenin “çizme” şeklindeki haritasında topuk kısmına denk gelen bölgedir. Adriyatik ve İyon denizleriyle çevrili bu eşsiz coğrafya, zeytinliklerle kaplı kırsalları, taş evleri, tarihi kasabaları ve berrak deniziyle son yıllarda İtalya’nın yükselen turizm rotalarından biri hâline gelmiştir. Kalabalık kuzey şehirlerinden uzakta, daha otantik bir İtalya deneyimi sunan Puglia, hem kültürel zenginliği hem de doğal güzellikleriyle büyüler.
Bölgenin en dikkat çekici yerlerinden biri Alberobello kasabasıdır. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu küçük kasaba, koni biçimli taş çatılara sahip trulli evleriyle tanınır. Barok mimarisiyle öne çıkan Lecce, “Güney’in Floransa’sı” olarak anılırken; beyaz badanalı evleri ve deniz manzarasıyla ünlü Ostuni, bölgenin en fotogenik duraklarından biridir. Polignano a Mare, kayalıkların üzerine kurulmuş muhteşem plajı ve dramatik manzarasıyla görülmesi gereken sahil kasabalarından biridir. Ayrıca, Puglia’nın başkenti Bari, tarihi limanı ve hareketli sokak hayatıyla modern ile gelenekseli bir arada sunar.
Puglia mutfağı, sade ama lezzetli yöresel yemekleriyle tanınır. Orecchiette adı verilen kulak şeklindeki makarna, bölgenin simge lezzetlerinden biridir. Zeytinyağı, taze sebzeler, deniz ürünleri ve keçi peyniri mutfağın temel taşlarını oluşturur. Tarım ve deniz ürünlerine dayalı mutfak kültürü, her kasabada yerel ve özgün tatlar denemenize olanak tanır. Ayrıca Puglia, kaliteli şarap üretimiyle de ön plana çıkar; özellikle Primitivo ve Negroamaro üzüm çeşitleri bölgenin gururudur.
Puglia’ya ulaşım genellikle Bari ya da Brindisi havaalanları üzerinden sağlanır. Bölgede tren ağı mevcut olsa da, kırsal kasabaları keşfetmek için araç kiralamak en uygun seçenektir. İlkbahar ve sonbahar ayları, hem hava koşulları hem de daha sakin atmosferiyle bölgeyi gezmek için en ideal dönemlerdir.
Doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve sade yaşam tarzıyla Puglia, İtalya’nın hem en özgün hem de en misafirperver bölgelerinden biridir. Kalabalık turistik rotaların dışında, gerçek bir Akdeniz deneyimi arayanlar için vazgeçilmez bir keşif noktasıdır.