Haber: Kemal Onur Atalay
(AKSARAY) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Aksaray’a giderek dolu afetinden zarar gören arazileri inceledi. Bayraktar, "Afetten zarar gören üreticilerimize muhakkak yardım yapılmalı" dedi.
Bayraktar, yaşanan dolu afeti sonrasında Aksaray'a gelerek felaketten etkilenen çiftçileri ziyaret etti. Üreticinin yaşadığı sorunları dile getirmeyi vazife edindiklerini belirten Bayraktar, üretim için alın teri döken tüm üreticilerin yanında olmaya devam edeceklerini vurguladı.
Ziraat Odası Başkanı Emin Koçak, Tarım ve Orman Müdürü Nejdet Demir ve çiftçiler ile Sultanhanı’nda bulunan tarım arazilerinde incelemelerde bulunan Bayraktar, "Yaşadığımız doğal afetler üretime fevkalade olumsuz etki yapıyor. Mevsimsel kayma yaşamaya başladık maalesef, kışın sonbahar yaşadık, gerekli yağışları alamadık. İlkbaharda da kışı yaşadık. Özellikle nisan ayında meydana gelen kar yağışı ve arkasından yaşadığımız dolu afeti, Türkiye'de 65 ilimizde özellikle meyvelerimize büyük zarar verdi" dedi.
"Afet görüntülerini görünce etkilendim, hemen Aksaray'a geldim"
Aksaray’da yaşanan don felaketinde meyvelerin büyük zarar gördüğünü ifade eden Bayraktar, "Sadece don felaketi değil yaşadığımız kuraklık afeti, sel, hortum, aşırı yağışlar, rüzgâr da tarım sektöründe bitkisel üretime zarar veriyor. Bu dolaylı olarak hayvansal üretimi de olumsuz etkiliyor. Bu sabah Aksaray Ziraat Odası başkanımız bazı bilgileri bana attı, afet görüntülerini bana gönderdi. Doğrusu etkilendim, afetin bu kadar büyük olması karşısında ben, 'Hemen bugün Aksaray'a geliyorum ve afet gören bahçeleri birlikte ziyaret edelim yerinde tespit yapalım’ dedim. Burada valiliğimiz, kaymakamımız, belediye başkanımız, il tarım müdürlüğümüz var. Afet başladığı tarihten itibaren hep alanda oldular. Kendilerine teşekkür ediyorum" sözlerini kullandı.
"Afet, Sultanhanı’nda 50 bin dekarlık alanı etkilemiş"
Aksaray’da afetin perşembe günü Eskil’de başladığını, 3-3.500 dekarlık ürünün zarar gördüğünü, pazar öğleden sonra ise dolu yağışı ile birlikte 3.500 dekar civardaki bir alanın etkilendiğini ifade eden Bayraktar, "Aldığımız bilgilere göre hububatta ve patates ürünlerinde zarar görünüyor. İkinci dolu afeti saat 17.00 civarında gerçekleşmiş, pazar günü bu afet Sultanhanı’nda gerçekleşmiş ve 45-50.000 dekarlık alanı etkilemiş. Bu büyük bir afet ve çok fazla ürüne zarar vermiş görünüyor. Aldığımız bilgilere göre bu bölgede arpa, buğday, yonca, şeker pancarı ve mısır üretimi olumsuz etkilenmiş" dedi.
2014 yılında 500 olan afet sayısının 2024 yılında 1257’ye yükseldiğini ve 2025 yılında artarak devam ettiğini söyleyen Bayraktar, “Nisan ayında, -15 ve -20 dereceleri gördük. Son 30 yılın en düşük ısı değerleriydi bunlar ve hiçbir ürünün buna dayanması mümkün değil. Aksaray ilimizde ve ilçelerinde hangi tedbiri alırsanız alın ürünlerin zarar görmesini önleyemezsiniz” ifadelerini kullandı.
"Afetten zarar gören üreticilerimize muhakkak yardım yapılmalı"
Afet bölgesini gezdikten sonra Ankara’ya geçerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile iki kez bir araya geldiğini ve tüm yaşanan sorunları kendisi ile paylaştığını ifade eden Bayraktar, "Çiftçilerimizin taleplerini kendilerine ilettim. Burada da saydığım ürünlerde zarar var ve bu ürünleri yetiştiren çiftçilerimiz de mağdur olmuş durumda. Bunlarla alakalı bir çalışma yapılmasını isteyeceğiz. Bugün özellikle bunun için buradayım, don felaketi ile alakalı hangi talepleri dile getirmişsek tekrar talep edeceğiz. Bu afetten zarar gören üreticilerimize de muhakkak surette bir yardım yapılması gerekiyor" açıklamasında bulundu.
"Tarımda yaşımız 59'a geldi, yani nüfus yaşlanıyor"
Tarım Bakanlığı tarafından nakit destek yapılması için çalışmalar yürütüldüğünü, özellikle çiftçilerin özel bankalara, devlet bankalarına ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarını bildiklerini, bu borçlarda yapılandırma talebinde bulunduklarını söyleyen Bayraktar, “İnşallah bununla da ilgili bir çalışma başlayacak. Burada önemli olan üreticimizi tarlada tutabilmek. Tarımda yaşımız 59'a geldi, yani nüfus yaşlanıyor. Gençlerimiz aşağı yukarı yüzde beşlere kadar düştü, gençlerimizi tutamıyoruz. Bugün için belki Suriyelilerle Afganlarla vaziyeti idare ediyoruz ama bunlar ülkelerine döndüklerinde bu ülkenin gıda güvenliğini kimle sağlayacağız? Sofralarımızda bugün sağ olsun çiftçilerimiz üç öğün hiçbir şeyi eksik etmiyorlar. Ama yarın gençlerimizi tarımda tutamazsak, ülkemizin gıda güvenliği tehlikeye girer. Böyle bir tehdide karşı bizim şimdiden tedbir almamız lazım. Gençlerimize özellikle pozitif ayrımcılık istiyoruz, çiftçilerimize de bugünlerde destek vermek önemli. Tarımda nüfus hem yaşlı hem göç veriyor, bu gibi afetlerde çiftçinin arkasında durulmazsa, bu göçler devam eder. Bunları hükümetimize anlattık, onlar da taleplerimizi olumlu karşıladı. Allah böyle bir afeti tabii bir daha vermesin, tekrar tüm üreticilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.