Haber-Analiz: Zülfikar Doğan
(ANKARA) - Bu yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme hızı verileri tarımın çöküş sürecine girdiğini, sanayinin kontak kapattığını, yatırımcının artan riskler nedeniyle frene bastığını gösterdi. 2023’ün ilk çeyreğinde yüzde 4,5, 2024’ün ilk çeyreğinde yüzde 5,4 olan büyüme hızı bu yılın aynı döneminde yüzde 2’ye düştü. Ekonomide ağır bir kriz ve gerileme sürecini işaret eden bu tablo sektörel bazda ise daha vahim bir hasarı işaret ediyor.
Tarım sektöründe büyüme eksi 2’ye inerken, sanayi sektörünün ilk çeyrekteki büyüme hızı yüzde 0! Diğer deyişle sanayi adeta kontak kapatmış ve muhtemelen ikinci, üçüncü çeyrekte tıpkı tarım gibi eksi büyümeye geçecek. Bu yüzden de apar topar 35 milyarlık ‘can suyu’ kredileri devreye sokulmaya çalışılıyor. Uygulanan dezenflasyon programı, gelirleri azaltma, tüketim ve harcamaları kısma, yüksek faizle finansmana erişimi sıkılaştırma hamlelerine rağmen, ilk çeyrekteki yüzde 2’lik büyüme hızı, hane halkı tüketim harcamalarının yüzde 2, ithalatın yüzde 3 ve 6 Şubat depremi nedeniyle yürütülen inşaat faaliyetleri sayesinde inşaat sektörünün yüzde 7,3 büyümesiyle sağlandı.
Teşvik belgeli yatırımlar hızla düşüyor, OSB’lerde 10 binden fazla yeni yatırıma iptal
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ‘hayırlı olsun’ dediği yeni yatırım teşvik belgesi düzenlemelerine karşılık, ağırlaşan kriz yatırımcıları ürkütmüş durumda. Artan siyasi ve ekonomik riskler, gittikçe yaygınlaşan belirsizlik ve öngörülemezlik yatırımcının iştahını ve hevesini kuruttu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü’nün Ocak-Mart 2025 Teşvik Belgeli Yatırım verilerine göre; 2023’ün ilk çeyreğinde 4 bin 49 olan teşvik belgesi sayısı 2024’ün aynı döneminde 3 bin 199’a, bu yılın ilk çeyreğinde 2 bin 702’ye geriledi. Yatırım teşvik belgesi sayısı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 15,5 azalırken, yatırım tutarı yüzde 39,2, yaratılacak yeni istihdam kapasitesi yüzde 25,1 azaldı. 2023’ten bu yana uygulanan dezenflasyon programı, yüksek faiz politikası, finansa erişim kısıtlamalarının sonucunda bu yılın ilk üç ayına ilişkin yatırım teşvik tablosu 2023’ün aynı dönemiyle karşılaştırıldığında ise teşvik belgesi sayısı yüzde 33,3, yatırım tutarı yüzde 59,3, istihdam kapasitesi yüzde 44,1 geriledi.OSB’lerde ruhsatlı yatırımlar iptal, yatırım yapılmayan parsellere yeniden kamulaştırma
Hemen her sektördeki yatırımların durma ve gerileme sürecine girdiğini gösteren bir başka kritik gösterge ise Organize Sanayi Bölgeleri’nde (OSB) yatırım ruhsatına bağlanıp yatırım için parsel tahsis edilen yatırımlarda üçte bire yaklaşan iptal sürecinin başlaması. 2023 yılında yapılan yasa değişikliği ile OSB’lerde ruhsat alan ve parsel satışı yapılan yatırımların gecikme durumunda 6 ay uzatma talebinde bulunulması, buna rağmen tamamlanmayan yatırımların ruhsatlarının ve parsellerinin iptal edilerek arsaların tekrar kamulaştırılması öngörülüyordu.
Yasa değişikliğine dayalı olarak çıkartılan yönetmelik uyarınca ruhsata bağlanıp, parsel tahsis edilen yatırımlar için tanınan tamamlama süreleri ve uzatma talepleriyle ilgili süreç geçtiğimiz yılın eylül ayından itibaren dolmaya ve tahsislerin iptal süreçleri işlemeye başladı. OSB’lerin resmi verilerine göre bu çerçevede tahsis edilen parsel sayısı 60 bin olurken, ruhsata bağlanıp yatırımcılara tahsis edilen parsel sayısı 48 bin 400. Ancak tahsis edilen parsellerde yatırımı tamamlayıp süresi içinde faaliyete geçen tesis sayısı 36 binde kaldı. Dolayısıyla OSB’de, ruhsat alan ve yatırım yapılacağı taahhüt edilen 12 binden fazla parselde tesis inşaatları tamamlanamadı, yatırımlar gerçekleşmedi, işletmeler faaliyete geçmedi. Şimdi yatırıma tahsis edilen bu parsellerin tahsislerinin iptali, OSB yönetimlerince kamulaştırılması ve yeniden satışa çıkarılması gündemde. 2023’ten bu yana iki yıldır OSB’lerde teşvik belgeli, ruhsatlı ve parsel tahsisli yatırımların üçte birinden fazlası uygulanan ekonomik program, yüksek faiz, kredi kaynaklarına erişim güçlükleri vb. nedenlerle hayata geçirilemedi. Milyarlarca liralık yatırım kâğıt üstünde kalırken, taahhüt edilen on binlerce kişilik yeni istihdam boşlukta kaldı.
Parayı faize-dövize yatırmak, yatırım yapıp risk almaktan daha cazip
Uygulanan para ve faiz politikaları, yatırımcıların yatırıma ayıracağı paraları faize ya da dövize yatırarak daha yüksek ve risksiz kazanç elde etme olanağı sağladığı için OSB’lerdeki binlerce yatırım ruhsatı ve tahsisli parseller açıkta kaldı. Pek çok OSB’de yeni yatırım yerine mevcut yatırım tesislerinin, fabrikaların satış ya da kiralama ilanlarındaki artış dikkat çekerken, son dönemde artan siyasi riskler, şirketlere ve mal varlıklarına el koyma kararları, şirketlere, holdinglere kayyum atanarak TMSF portföyüne alma girişimleri yatırım iştahını daha da azaltmış görünüyor. Her gün bankaların 1 milyon, 2 milyon mevduata yüzde 52-57 arasında değişen faizlerle 32 gün vadeli mevduata ödedikleri faizin aylık getirisinin 102-103 bin liranın üzerinde çıktığını ilan eden reklam ve tanıtımlar ortalığı kaplarken, milyarlarca liralık yatırım yapmayı planlayanların bu sermayeyi faize yatırarak daha yüksek ve risksiz kazancı daha düşük stopaj vergisiyle elde etmesi söz konusu.
Yatırımların durması, büyümenin yavaşlaması, işsizliği yükselişe geçirdi
Diğer yandan açıklanan nisan ayı işsizlik ve istihdam rakamları son dönemde hızlanan siyasi ve ekonomik risklerdeki artış, yaygınlaşan belirsizlik süreçlerinin dar ve geniş tanımlı işsizliği tetiklediğini, işsizliğin yeniden hızla artışa geçtiğini gösterdi. Mart ayında yüzde 8’e gerileyerek son 12 yılın en düşük düzeyine indiği açıklanan dar tanımlı işsizlik oranı nisanda yüzde 8,6’ya yükseldi. Geçen yılın nisan ayında yüzde 8,6 olan dar tanımlı işsizliğin yeniden aynı seviyeye yükselmesi yanında işsizlikte büyük yıkımın yaklaştığını gösteren asıl gelişme geniş tanımlı işsizlik (atıl iş gücü) rakamlarında kendisini gösteriyor. Mart ayında yüzde 28,8’e yükselen geniş tanımlı işsizlik oranı nisanda bir ayda yaklaşık 4 puan birden artarak yüzde 32,2’ye çıktı. Geçen yılın nisan ayında yüzde 27,4 olan geniş tanımlı işsizlik ve atıl iş gücü oranı bir yıl öncesine göre ise yaklaşık 5 puan artmış durumda. Dolayısıyla nisanda 3 milyon 63 bin kişi olarak açıklanan dar tanımlı işsiz sayısı yüzde 32,2’ye çıkan atıl iş gücü verisine göre gerçekte 15 milyon kişi düzeyinde.
Uygulanan ekonomik program, para ve faiz politikaları sanayiciye, ihracatçıya, yatırımcıya adeta ‘yatırımı bırak, faize bak’ dercesine yüksek kazanç olanakları sağlarken, resmi verilerde de gizlenemez hale gelen yatırım düşüşü, işsizlik artışı, daha ağır bir ekonomik krizin yaklaştığını haber veriyor.