(İSTANBUL)- Birçok farklı üniversiteden öğrenciler, 19 Mayıs Atatürk’ü Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda bir araya gelerek, 19 Mart ve Boğaziçi protestolarında tutuklanan arkadaşları için seslerini yükseltti. Öğrenciler, “19 Mayıs'ı biz öğrenciler de bir bayram havasında kutlamak isterdik ama maalesef ki kutlayamıyoruz. Hala sıra arkadaşlarımızın içeride özgürlükleri hukuksuzca gasp edilmişken bütün arkadaşlarımıza sesleniyoruz: Bugün neyin bayramını kutlayacağız?” dedi.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda bir araya gelen gençler, 19 Mart protestolarından bu yana tutuklu bulunan arkadaşları için seslendi. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki “Nurettin Yıldız” protestolarında tutuklanan arkadaşlarından gelen mektupları da okuyan gençler, “Vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Üniversite öğrencisi Murat Can Kaya, “AKP, iktidarının sürdürülmesine ilişkin hesaplar yaparken gençlik bunun karşısında memleketin sokaklarını mücadele alanlarına, eylem alanlarına çevirdi. Bu iki ay boyunca binlerce arkadaşımız demokratik haklarını kullandıkları için gözaltına alındı. Beyazıt’ta birlikteyken karşımıza dikilen barikatları aştık. Bugün burada gençliğin özgürlük mücadelesi var. Konya’dan Edirne’ye İstanbul’dan Ankara’ya özgürlük mücadelesini yükselten, tutuklanan arkadaşlarımızı buradan selamlıyorum.” dedi.
“19 Mayıs'ı bir bayram havasında kutlamak isterdik ama maalesef ki kutlayamıyoruz”
Ardından Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Necati Siyahhan öğrenciler adına söz alarak şunları söyledi:
“Burada tekrardan söylemek isteriz! 19 Mayıs'ı biz öğrenciler de bir bayram havasında kutlamak isterdik ama maalesef ki kutlayamıyoruz. Bu bütün baskılar, yıldırılar sonucu YÖK denen kurumun kendi tahakkümü uğruna giriştiği bu süre boyunca sıra arkadaşlarımız bir bir tutuklamalara, ev baskınlarına, gözaltılarına, işkencelere maruz kaldı. Hala sıra arkadaşlarımızın içeride özgürlükleri hukuksuzca gasp edilmişken bütün arkadaşlarımıza sesleniyoruz: Bugün neyin bayramını kutlayacağız?
Sıra arkadaşlarımıza özgürlükleri geri verilmeden, kampüslerimizden YÖK çekilmeden, özgür bilimsel eğitim hakkımız karşılanmayana kadar biz burada kalacağız. Kampüsleri kendi arka bahçesi zannedenler, öğrencileri uslandırıp kendi rejiminin soytarısı yapmaya çalışanlar oldu. Oysa biz ayakta kaldık direndik birleştik savaştık.”