Erzurum’un tarihi yapıları arasında en dikkat çeken eserlerden biri olan Çifte Minareli Medrese, yıl boyunca yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarından biri olmaya devam ediyor. Selçuklu döneminden günümüze ulaşan bu anıtsal yapı, hem mimari özellikleri hem de taş işçiliğiyle dikkat çekiyor.
13. yüzyılın sonlarında inşa edildiği düşünülen medrese, adını giriş kapısının iki yanında yükselen çift minaresinden alıyor. Anadolu Selçuklu dönemine ait en büyük medreselerden biri olan yapı, açık avlulu ve dört eyvanlı planıyla Selçuklu mimarisinin özgün örneklerinden birini temsil ediyor.
"ŞEHİR DIŞINDAN KİM GELSE İLK BURAYA GETİRİRİZ"
Tarihi yapı, özellikle Erzurum’a gelen ziyaretçilerin ilk durağı haline gelmiş durumda. Şehrin sembolü haline gelen Çifte Minareli Medrese’nin çevresinde yapılan çevre düzenlemeleriyle birlikte, alan daha da ziyaretçi dostu bir hale getirildi.
Medrese önünde yakınlarını gezdiren Erzurumlu Mehmet Aras, “Şehir dışından kim gelse ilk buraya getiririz. Erzurum’un en güzel yeri burası. Tarihi ve havası bir başka. Her gelen etkileniyor,” diyerek yapının kent halkı için de taşıdığı anlamı ifade etti.
Yeni evli çiftlerin fotoğraf çektirmek için de tercih ettiği bu yapı hem mimari yapısı hem de sembolik değeriyle geçmişle ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.