Adrenalin dolu su sporları arasında giderek popülerleşen rafting, Türkiye’de özellikle gençler ve macera tutkunları arasında yoğun ilgi görüyor. 10 yılı aşkın süredir rafting eğitmenliği yapan Mert Çetin, bu heyecan verici sporun hem fiziksel hem ruhsal açıdan önemli katkılar sağladığını söylüyor.

DOĞA İLE UYUMLU BİR TAKIM OYUNU

Rafting’in sadece güçlü kaslar değil, güçlü bir takım çalışması ve dikkat gerektirdiğini belirten Çetin, “Her parkur farklı, her nehir bir sınav. Ama en önemlisi doğayla uyum içinde hareket etmeyi öğrenmek. Zorluklarla mücadele ederken takım arkadaşlarınıza güvenmeniz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’DE BÜYÜK POTANSİYEL VAR

Türkiye’nin birçok bölgesinde rafting yapılabilecek doğal parkurlar olduğunu belirten Çetin, Rize Fırtına Deresi, Antalya Köprülü Kanyon ve Muğla Dalaman Çayı gibi bölgelerin hem profesyoneller hem de amatörler için büyük fırsatlar sunduğunu aktardı. “Türkiye, su sporları açısından çok zengin. Yeter ki bu potansiyeli doğru kullanalım” dedi.

RAFTİNG SADECE MACERA DEĞİL, BİR TERAPİ

Katılımcıların birçoğunun doğada zaman geçirmenin, stresle baş etmede çok etkili olduğunu söylediğini belirten Çetin, “Şehir yaşamının gürültüsünden uzaklaşıp doğanın içinde olmak, hem bedeni hem zihni yeniliyor. Rafting, bu anlamda adeta bir terapi gibi” diye konuştu.

GÜVENLİK HER ŞEYİN ÖNÜNDE

Sporun eğlenceli olduğu kadar disiplin ve dikkat de gerektirdiğini vurgulayan Çetin, “Doğru ekipman, uzman rehberler ve güvenlik bilinci, rafting sporunun olmazsa olmazıdır. Biz katılımcılara her zaman bunu öncelikle anlatıyoruz” diyerek güvenliğin altını çizdi.

Muhabir: Sıla Öcal