Artuklular döneminde temelleri atılan ve Akkoyunlu Sultanı Kasım ibn Cihangir döneminde tamamlanan bu görkemli yapı, hem mimari özellikleri hem de geçmişe uzanan hikâyeleriyle her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi kendine çekiyor.
TARİH BOYUNCA BÖLGENİN EN BÜYÜK EĞİTİM YUVASI OLDU
Kasımiye Medresesi, tamamlandığı 15. yüzyılın sonlarından itibaren Mardin’in en önemli eğitim merkezlerinden biri oldu. 16. yüzyıla gelindiğinde, şehirde en fazla maddi kaynağa sahip medrese konumundaydı. Medrese, dönemin sosyal ve kültürel yapısına yön veren âlimlerin yetiştiği bir merkezdi. Ancak I. Dünya Savaşı sırasında eğitim faaliyetlerine son verilerek kapatıldı.
MİMARİSİYLE HEM GÖZ KAMAŞTIRIYOR HEM DUYGULANDIRIYOR
Medrese, iki mescit, bir türbe ve bir çeşmeyle birlikte oldukça geniş bir mimari plana sahiptir. Klasik İslam mimarisinin etkilerini taşıyan yapı, eyvanı, geniş avlusu ve taş işlemeleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Yapının eyvan kısmında yer alan taş işçiliği ve zarif süslemeler, dönemin estetik anlayışını gözler önüne seriyor.
KANLI GÖMLEK RİVAYETİ HALA KONUŞULUYOR
Kasımiye Medresesi’ni farklı kılan unsurlardan biri de, yapının geçmişine dair anlatılan rivayetlerdir. En dikkat çekeni ise Sultan Kasım Paşa’nın burada katledildiği ve kız kardeşinin, ağabeyinin kanlı gömleğini eyvanın duvarlarına sürdüğü yönündedir. Rivayete göre bugün bile duvarlara su döküldüğünde, kan izleri hâlâ belirginleşiyor. Bu trajik hikâye, medreseyi ziyaret edenlerde derin bir etki bırakıyor.
