Haber: TENZİLE AŞÇI Kamera: ÖZGÜR ŞENGÜL

(İZMİR) - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İZDOĞA, İZELMAN ve İZULAŞ şirketlerinden toplamda bin 30 çalışanın çıkarılması kararına gelen tepkilere yanıt verdi. Bütçe dengesi sağlamak zorunda olduğunu belirten Tugay, “Bütçe dengesi sağlamak, ödeyebileceğimiz rakama erişmek için çıkarma yapmak zorundayız. Burada beni üzen bir şey şu: Sanki elimizde bir tırpan var da insanları biçecekmişiz gibi bakıyorlar. Öyle olmayacak. Adaleti gözeterek olacak bir süreç” dedi.

Tugay’ın İZDOĞA, İZELMAN ve İZULAŞ şirketlerinden sayıları bin 30’u bulacak personelin işten çıkarılacağını duyurmasının kentteki yankıları devam ediyor. Tugay, TÜRK-İŞ'e bağlı Belediye-İş Sendikası üyesi işçilerin diğer çalışanlara göre daha yüksek maaş aldığını ve bütçe dengesini korumak için bazı çalışanları işten çıkarmak zorunda olduklarını söylemiş ve 31 Mart 2024 seçimlerine günler kala imzalanan sözleşmedeki artıştan sendikanın vazgeçmesi durumunda işten çıkarımların durdurulacağını belirtmişti.

Tugay’ın sözlerine sendikadan "Kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz" yanıtı geldi.

Tugay, bulunulan noktaya ilişkin yaptığı açıklamada, belediyenin çalışanları arasında huzursuzluk ve belediye bütçesi ile ilgili dengesizlik yaratan bir durumu düzeltmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bunu bugün değil, aylardır düzeltmeye çalışıyoruz. En az 6 aydır bununla ilgili çalışıyoruz. Grevin sebebi de bu dengesizlik. Bunu düzeltmedikçe sorun devam edecek. Kurum içindeki denge açısından eşitliği bozan, diğer sendikaya ‘eşit işe eşit ücret’ söylemini söylettiren bir durum bu. Diğer taraftan belediyenin kendi bütçesi ve dışarıyla olan ilişkileri açısından da sorunlu bir durum. ‘Kazanılmış hak’ derken maalesef üzüntüyle tekrar söyleyeceğim; seçimden önce olmayacak bir zamanda, beş gün öncesinde alelaceleye getirilmiş, biraz fırsatçı bir tavırla görevi bırakacak olan başkana imza attırılmış bir oran ve sözleşme bu. Adil değil. Aynı kurumda çalışan başka insanlar daha düşük ücretler alıyorsa burada bir hata olduğunu herkesin kabul etmesi lazım."

“Çok saçma sapan bir iftiraya maruz kalmışım”

Karşıyaka Belediye Başkanlığı döneminin son günlerinde benzer bir toplu iş sözleşmesine imza attığı iddiasına da yanıt veren Tugay, şunları söyledi:

“Bunu başka türlü şekillere sokmak isteyen insanlar ezeli olarak galiba bana düşmanlık peşinde olan insanlar. Bunu bütün İzmir, bütün halk, bütün belediye çalışanları görüyor. Sendikaların üyeleri bile görüyor, ki geri dönüşlerden anlıyorum. Ama bazı insanlar gerçeği görmemekte ısrar ediyorlar, bahaneler uydurmaya çalışıyor. Dün kulağıma çalınan çok saçma sapan bir başka iftiraya maruz kalmışım. Karşıyaka Belediyesinde seçimden önce bir sözleşmeye benim de imza attığımı söylemiş birisi. Çok büyük bir ayıp. Orada imza attığımız sözleşme, zorunlu olan, artık son tarihine gelmiş bir sözleşmeydi ve 30 kişi içindi. Verdiğimiz oran da asla yüksek bir oran değil, normal enflasyon oranında artıştı. Bu sözleşme de yüzde 67 değil, enflasyon oranında olsaydı bugün bunları konuşuyor olmazdık. Onunla bunu eşitlemeye çalışmak ahlaksızlık.”

“Düşüncesizce ya da insanlara değer vermeden bu süreci yürütmeyeceğiz”

İşten çıkarmaların durdurulması için sendikadan olumlu bir adım gelmediğini kaydeden Tugay, şu ifadeleri kullandı:

“‘O sözleşmede ısrarcıyız’ dediler. Hukuki olarak imza atıldıktan sonra sendika ek protokol yapmazsa biz onu ödemek zorundayız. Ancak bütçe bunu kaldıramayacağı için bütçe dengesi sağlamak, ödeyebileceğimiz rakama erişmek için çıkarma yapmak zorundayız. Burada beni üzen bir şey şu: Sanki elimizde bir tırpan var da insanları biçecekmişiz gibi bakıyorlar. Öyle olmayacak. Adaleti gözeterek olacak bir süreç. En çok istediğimiz şey, emekliliği dolmuş olan çalışanlarımızın öncelikli olarak işi bırakması. Bunu kendi istekleri ile yaparlarsa çok daha mutlu oluruz ama yapmazlarsa biz teşvik etmeye çalışacağız. Gerçekten verimlilik açısından kuruma katkısı olmayanları seçeceğiz. Çalışan arkadaşlarımız endişe etmesin. Biz o kadar düşüncesizce ya da insanlara değer vermeden bu süreci yürütmeyeceğiz. Asla onlara karşı kötü niyetli bir bakışımız yok ama herkesin anlayışını beklediğim konu şu; ben belediyeyi yönetmek zorundayım. İzmir Büyükşehir Belediyesini bütçe disiplinsizliği içerisinde bırakamam. Benim üzerime düşen, kurumun bütçesinin de iç düzeninin de olması gereken hale gelmesi için ne gerekiyorsa onu yapmak. Aksi halde görevimi yapmamış olurum. Haricen saçma sapan konuşanların laflarına bakarsak ne hizmet edebiliriz ne de kurum içerisinde düzen sağlayabilirim. Kusura bakmasınlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi halkına iyi hizmet eden bir kurum, belediye başkanı da üzerine düşeni yapan birisi olacak.”

Sendikaya "uzlaşı" çağrısını yineleyen Tugay, “Eylül ayındaki artış ile alınmaması gereken işe devam pirimi ve rapor almama primlerinden vazgeçmelerini istiyoruz. Türkiye'de ve dünyada örneği olmayan bu iki prim maalesef verilmiş. Bunların ortadan kaldırılması lazım. Bunun için bugün en iyi gün. Bunu yapmadıkça biz yavaş yavaş değerlendirmelerle bazı arkadaşlarımızla yollarımızı ayırmaya devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: ANKA