Haber: Nilgün Hande ÖZTÜRK

(ANKARA) - İsrail, işgal altındaki “Batı Şeria'da 22 Yahudi yerleşim birimi kuracağını ve bunların arasında hükümetin izni olmadan inşa edilmiş olan karakolların da yasallaştırılacağını” bildirirken; Gazze’ye yönelik saldırılarını da sürdürdü. Filistinli yerel sağlık yetkilileri, İsrail'in Gazze Şeridi'ne dün düzenlediği saldırılarda, gece boyunca en az 13 kişinin öldüğünü açıkladı.

İsrail, 1967 Orta Doğu savaşında Gazze ve Doğu Kudüs ile birlikte Batı Şeria üzerinde hakimiyet kurmuştu. Filistinliler, devletleri için bu üç bölgeyi “elzem”; uluslararası toplum da İsraillilerin bu bölgelerdeki çoğu yerleşimlerini, yasa dışı ve uzun yıllardır süren çatışmanın çözümünde bir engel olarak görüyor.

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, yerleşim kararının “Yahudiye ve Samiriye üzerindeki hakimiyetlerini güçlendirdiğini, Batı Şeria için İncil'deki terimi kullandığını, İsrail’e ‘vadedilen topraklardaki’ tarihi haklarını perçinlediğini ve Filistin terörizmine karşı ezici bir yanıt teşkil ettiğini” söyledi. Katz, ayrıca bunun “İsrail'i tehlikeye atacak bir Filistin devletinin kurulmasını engelleyen stratejik bir hamle” olduğunu da sözlerine ekledi.

İsrail hükümetinden, Batı’ya “Batı Şeria’yı işgal ederiz” tehdidi

İsrail merkezli Haaretz gazetesinin 26 Mayıs tarihli haberine göre; İsrail, Fransa ve İngiltere’ye, “Filistin Devleti’ni tanımaları durumunda işgal altındaki Batı Şeria’nın bazı bölgelerini ilhak edeceği tehdidinde” bulunmuştu. Haberde, “İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, İngiltere ve Fransa’yı, Filistin Devleti’ni tanımaları halinde İsrail’in Batı Şeria’nın bazı bölgelerini ilhak edebileceği konusunda tehdit etti” denildi.

Dermer’in kısa süre önce Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ile yaptığı görüşmede, “uluslararası toplumun Filistin devletini tanıması durumunda İsrail’in tek taraflı adımlar atabileceği” uyarısında bulunduğu aktarıldı. İsrail’in Hayom isimli bir başka gazetesinde yer alan önceki bir haberde ise, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar’ın da benzer mesajları Avrupalı ve Fransız muhataplarına ve diğer ülke yetkililerine ilettiği belirtildi. Saar, iki hafta önce İsrail’i ziyaret eden Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile düzenlediği ortak basın toplantısında da konuyla ilgili açık bir uyarıda bulundu.

İsrail, 7 Ekim’den önce de Batı Şeria’ya yerleşimlerini arttırmıştı

İsrail, bahsi geçen bölgeler üzerinde 500 bin civarında yerleşimcinin yaşadığı 100'den fazla yerleşim birimi inşa etti. Bu yerleşimler, küçük tepe karakollarından apartman blokları, alışveriş merkezleri, fabrikalar ve halka açık parklarla donatılmış tam teşekküllü topluluklara kadar çeşitlilik gösteriyor.

Batı Şeria, nüfus merkezlerini yöneten Batı destekli Filistin Yönetimi’nin idaresi altında; ancak, İsrail’in işgali altında olması nedeniyle İsrail askeri yönetimi altında yaşayan 3 milyon Filistinliye ev sahipliği yapıyor. Yerleşimcileri ise İsrail vatandaşlığına sahip.

İsrail, Batı Şeria’ya daha fazla İsraillinin yerleşim planını son yıllarda, özellikle Hamas’ın 7 Ekim 2023’te gerçekleştirdiği saldırı Gazze’de savaşı başlatmadan çok önce hızlandırmıştı. Bu durum, Filistinlileri Batı Şeria’da giderek daha küçük alanlara sıkıştırdı ve yaşanabilir, bağımsız bir devlet kurma ihtimallerinden daha da uzaklaştırdı.

Trump’tan İsrail’in “Batı Şeria” politikasına destek

ABD Başkanı Donald Trump, ilk döneminde, ABD dış politikasındaki uzun yıllardır süren gelenekten ayrılarak, İsrail’in zorla ele geçirdiği topraklar üzerindeki iddialarını destekledi ve yerleşimleri meşrulaştırmaya yönelik adımlar attı. Eski ABD Başkanı Joe Biden ise kendisinden önceki başkanların çoğu gibi yerleşimlere karşı çıkmış, ancak yasal olmayan yerleşim yerlerinin büyümesini sınırlamak için İsrail’e ciddi bir baskı uygulamamıştı.

Birleşmiş Milletler’in (BM) en yüksek mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı (UAD), geçen yıl İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki varlığının yasa dışı olduğuna hükmetmiş ve bu duruma son verilmesini, yerleşim inşaatlarının da derhal durdurulmasını talep etmişti. İsrail ise UAD’deki 15 yargıçlı heyetin bu hükmünü reddetmiş ve söz konusu toprakların “Yahudi halkının tarihi vatanının bir parçası olduğunu” savunmuştu.

İsrail, 2005 yılında Gazze Şeridi’ndeki yerleşimlerini geri çekmişti; ancak, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin önde gelen isimleri, bu yerleşimlerin yeniden kurulmasını ve bölgedeki Filistin nüfusunun büyük bölümünün başka yerlere “gönüllü göç” adı altında yeniden yerleştirilmesini talep ediyor.

İsrail’in planları uluslararası hukuku ihlal edecek

Filistinliler, bu tür planları anavatanlarından zorla sürülmelerine yönelik bir hazırlık olarak görürken; uzmanlar, bu planların büyük olasılıkla uluslararası hukuku ihlal edeceğini belirtiyor.

Bu bölge, İsrail sınırı boyunca oluşturulan tampon bölgeleri, şu anda büyük ölçüde boşalmış durumda olan güneydeki Refah kentini ve İsrail’in tahliye edilmesini emrettiği diğer geniş alanları kapsıyor.

İsrail’in dünkü saldırılarında 13 kişi öldü

İsrail, geçtiğimiz haftalarda Gazze’ye yönelik operasyonlarını genişlettiğini açıklamıştı. Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail’in dün düzenlediği hava saldırılarında, kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere Gazze’de gece boyunca en az 13 Filistinlinin öldüğünü açıkladı.

Yerel hastanelere göre, dün gece Gazze Şehri’nde bir araca düzenlenen saldırıda dört kişi, Cibaliya’da bir eve yapılan saldırıda ise aralarında iki kadın ve üç çocuğun da bulunduğu sekiz kişi öldü. Orta Gazze’de yoğun nüfuslu bir mülteci kampına yapılan saldırıda ise bir kişi hayatını kaybetti, 18 kişi yaralandı.

İsrail Ordusu’ndan henüz konuyla ilgili bir açıklama gelmedi. Ordu, daha öncesinde yalnızca militanları hedef aldığını ve sivil ölümlerinden Hamas’ı sorumlu tuttuğunu, çünkü militanların sivil yerleşim bölgelerine konuşlandığını belirtmişti.

Kaynak: ANKA