21. Dönem İstanbul Milletvekili ve Anavatan Partisi eski Genel Başkanı Nesrin Nas, İmralı süreciyle ilgili yürütülen görüşmelere dair değerlendirmelerde bulundu. Sürecin yalnızca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile başlamadığına dikkat çeken Nas, "Sürecin Bahçeli ile başladığını, buradan AK Parti kanadının habersiz olduğunu düşünmüyorum. Başında bu muhtemelen konuşulmuştur, görüşülmüştür" ifadelerini kullandı.
"CUMHURBAŞKANI OLARAK BU SÜRECİ BENİMSEDİĞİNİ VE HİMAYESİ ALTINA ALDIĞINI GÖSTEREN BİR ADIM"
Bahçeli'nin “Abdullah Öcalan gelsin, Meclis'te konuşsun” şeklindeki çıkışının öncesinde sürecin arka planda olgunlaştırıldığını düşündüğünü söyleyen Nas, “Sanki Bahçeli adım atıyor da diğer taraf ayak sürüyor gibi bir durum yok” değerlendirmesini yaptı. Ancak tarafların sürece bakışındaki farklara dikkat çeken Nas, Bahçeli'nin “bu işin bir an önce ve hızlı şekilde” sonuçlanmasını istediğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise “daha sakin ve temkinli” ilerlediğini belirtti.
Nesrin Nas, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İmralı heyetini kabul etmesini de “Cumhurbaşkanı olarak bu süreci benimsediğini ve himayesi altına aldığını gösteren bir adım” olarak yorumladı. Bundan sonraki sürecin hızının, hem iç gelişmelere hem de Ortadoğu’daki dinamiklere bağlı olacağını söyledi.
"SÜRECİN EN KRİTİK AŞAMASI PKK'NIN FESİH KARARI ALACAĞI KONGRE"
Sürecin en kritik aşamasının PKK’nın fesih kararı alacağı kongre olduğuna işaret eden Nas, bu kongrenin yerinin büyük bir mesele olmayacağını, ancak “Türkiye'nin o bölgeye yönelik askeri operasyonlarını durdurmasının” bir ön koşul olarak masada olduğunu düşündüğünü belirtti. Nas, "İlk başta biraz Suriye ayağı dikkate alınarak başlamıştı. Yani Türkiye’nin içinden çok Türkiye’nin dışı dikkate alınarak bu adım atılmıştı. Ama şu anda geldiğimiz yerde Suriye meselesinin pek bir önemi kalmadı. O artık iktidarın beklediğinden, planladığından daha farklı şekilde yürüyor ve gelişiyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sürece özellikle 19 Mart sonrasında yöneldiğine dikkat çeken Nas, “19 Mart sonrasında siyasi olarak kaybettiğini gördüğünde yeni bir hikaye arayışına girdi. Elinde de 1 Ekim’de başlayan 'terörsüz Türkiye' meselesi vardı. Şimdi onun üzerinden, 'silahları bıraktırdık, PKK’yı tasfiye ettik' diyerek yeni bir hikaye yazma umuduyla buna sarıldı diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.