Haber: İleyda ÖZMEN
(DÜZCE) - Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, ''Hiç umutlanmasınlar. Bizi istedikleri kadar 'suç örgütü' diye yaftalasınlar. Vatandaşın bu iftiralara artık karnı tok. Vatandaş, kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Bir avuç azınlığı değil, bu topraklarda yaşayan, vatan sathına yayılmış herkesi koruyup gözetenin kim olduğunu biliyor. Hodri meydan. Madem tüm yargı mekanizması elinizin altında, bir an önce iddianameyi hazırlatın. Dökün ortaya her şeyi. Ne doğru ne yanlış, kim gerçeği söylüyor, kim yalanı; görsün cümle alem. Ancak, bu israfçılar da biliyor ki, ortada ne suç var ne de suç örgütü. Alnımız ak, başımız dik. Dolduramadıkları iddianameyle süreç uzadıkça uzuyor, mesnetsiz olduğu için bütün o iddialar ellerinde patlıyor'' ifadelerini kullandı.
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, partisinin Düzce Anıtpark Meydanı'nda düzenlediği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingine gönderdiği mesajı, CHP Düzce İl Başkanı Özcan Dağıstanlı tarafından okundu.
"Milletin iradesi esir alınamaz, alınmamayacak"
Dağıstanlı, İmamoğlu'nun mesajı öncesi yaptığı konuşmasında, "Birileri zannediyor ki demir parmaklıklar, baskılar, yasaklı afişler halkın iradesini durdurur. Milletin seçtiklerini zindana atınca, umudu da yok edeceklerini zannediyorlar. Ama biz biliyoruz ki zulüm duvarlarını yıkan en büyük güç, milletin kararlılığıdır. Milletin iradesi esir alınamaz, alınamayacak" dedi.
"Düşünüyorlar ki, bu israf düzeni hiç bitmeyecek"
Mesajına, "Düzce’nin güzel insanları, bu ülkeyi, canı gibi seven sevgili kardeşlerim; bugün sizlerle olamasam da aramızda duvarlar, parmaklıklar olsa da hepinizi en içten duygularımla kucaklıyorum" sözleriyle başlayan İmamoğlu, şunları kaydetti:"Sanıyorlar ki duvarlar, parmaklıklar bizi ayırabilecek. Sanıyorlar ki; beni tutsak ederek, zindana kapatarak sizlerle arama engel koyabilecekler. Sanıyorlar ki Ekrem İmamoğlu, bu vatana duyduğu o sonsuz sevgiyi bir zindanda kalınca unutacak, millet de o zindana kapatılınca, onun yaptığı hizmetleri unutacak. Sanıyorlar ki; hukuku kendi çıkarlarına alet ettiklerinde, bu milletin ferasetini, adalet duygusunu ortadan kaldırabilecekler. Düşünüyorlar ki, tek adam düzeni sonsuza kadar devam edecek; istedikleri zaman savcı, istedikleri zaman yargıç, istedikleri zaman ekonomist olacaklar. Ülkeyi içinden çıkılmaz uçurumlara sürükleyebilecekler. Düşünüyorlar ki, bu israf düzeni hiç bitmeyecek.
"Madem tüm yargı mekanizması elinizin altında, bir an önce iddianameyi hazırlatın"
Hiç umutlanmasınlar. Bizi istedikleri kadar 'suç örgütü' diye yaftalasınlar. Vatandaşın bu iftiralara artık karnı tok. Vatandaş, kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Bir avuç azınlığı değil, bu topraklarda yaşayan, vatan sathına yayılmış herkesi koruyup gözetenin kim olduğunu biliyor. İmamoğlu, bu israfçıları dört kere yendi, daha da yenmeye devam edecek. Bu israfçılar, her seçim döneminde ellerindeki tüm imkanları, bakanları, milletvekillerini seferber ettiler, yine de bileğimi bükemediler. Şimdi, koltuk altlarından gidiyor diye, hukuk kisvesi altında olmadık, akla hayale gelmedik hilelere başvuruyorlar. Hodri meydan. Madem tüm yargı mekanizması elinizin altında, bir an önce iddianameyi hazırlatın. Dökün ortaya her şeyi. Ne doğru ne yanlış, kim gerçeği söylüyor, kim yalanı; görsün cümle alem. Ancak, bu israfçılar da biliyor ki, ortada ne suç var ne de suç örgütü. Alnımız ak, başımız dik. Dolduramadıkları iddianameyle süreç uzadıkça uzuyor, mesnetsiz olduğu için bütün o iddialar ellerinde patlıyor.”
"O kadar panik halindeler ki, bana hapishanede görüş yasağı bile uyguluyorlar"
Sevgili Düzceliler; korkunun ecele faydası yok. Bakın korkuları o kadar büyük ki, neler neler yapmadılar. Önce 30 yıllık diplomamı iptal ettirdiler. Yetmedi; daha iddianame bile yokken, bizi suçlu ilan edip, zindana attırdılar. Baktılar olmuyor, sosyal medyada beni engellettiler. Sesimden, görüntümden dahi korkup, benim videolarımı, afişlerimi yasaklamaya kalktılar. O kadar panik halindeler ki, bana hapishanede görüş yasağı bile uyguluyorlar. Ama hesapları tutmadı, tutmuyor, tutmaz. Sindirmeye çalıştıkları, sesini kısmaya kalktıkları vatandaş, daha gür sesle, kükreyerek koşuyor meydanlara. Bu milleti hafife alanlar, iradesini hor görenler, çok yakında nasıl bir hata yaptıklarını acı bir şekilde anlayacaklar. Önümüz bayram. Bu vesileyle hepimizin, tüm İslam aleminin Kurban Bayramı’nı kutluyorum. İnanıyorum ki yakında tüm bayramlarımızı hep beraber, ayrısız, gayrısız kutlayacağız. Bize yapılan bütün zulümlere, uğradığımız bütün haksızlıklara rağmen, yılmayacağız ve mutlaka başaracağız. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı."