Doğa ve hayvan sevgisini merkezine alan binicilik, insan ile at arasındaki uyumun ve iletişimin sanata dönüştüğü özel bir spor dalı olarak tanımlanıyor. Binicilik sporu, bireyin atıyla zaman içinde tanışıp uyum sağlamasını ve bu bağı estetik bir gösteriye dönüştürmesini amaçlıyor.

GELİŞİME AÇIK, DİSİPLİNLİ BİR SPOR

Binicilik, insanla at arasında kurulan dostluğu pekiştirirken aynı zamanda fiziksel ve ruhsal gelişimi destekleyen en soylu sporlar arasında yer alıyor. Atı doğru zamanda, güvenli ve etkin bir biçimde kullanabilme becerisi, binicilikte ustalaşmanın temelini oluşturuyor. Bu yönüyle binicilik; bilim, sanat ve spor gibi sürekli gelişim gerektiren alanlarla benzerlik taşıyor.

Binicilik hissi, bazı bireylerde doğuştan var olabilirken, düzenli pratikle sonradan da geliştirilebiliyor. Binicinin atını bedensel ve ruhsal olarak doğru anlayabilmesi, atın göstereceği tepkileri önceden öngörebilmesi ve buna zamanında tepki verebilmesi, bu spordaki başarıyı belirleyen önemli etkenler arasında.

DOĞRU OTURUŞ, İLETİŞİMİN TEMELİ

Binici ile at arasında sağlıklı bir iletişim kurmanın en temel koşulu, binicinin at üstündeki oturuş pozisyonudur. Uzmanlar, doğru oturuşun binicinin hem atı daha iyi hissetmesine hem de atın davranışlarına doğrudan etki etmesine olanak sağladığını belirtiyor. Uyumlu bir oturuş, binici ve at arasındaki etkileşimi güçlendirerek binicinin komutlarını daha net bir şekilde iletmesine yardımcı oluyor.

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan binicilik eğitmeni Furkan Turan, “Eğer at kendisinden istenen hareketleri anında yapmıyorsa, binicinin ne istediğini net olarak ifade edememiş olabileceği ya da atın bu hareketi yapmaya hazır bir pozisyonda olmadığı düşünülebilir” dedi.

NEZAKET VE UYUM ESAS

Binicilikte temel amaç; atın hareket, dönüş, hızlanma, yavaşlama, zıplama, durma ve geri yürüme gibi komutları tereddütsüz ve zarif bir şekilde yerine getirmesidir. Bu süreçte, binici ile at arasında daima nezih, medeni ve anlayışa dayalı bir iletişim dili benimsenir.

Muhabir: Haluk Oras