(TBMM) - AK Parti, yeni infaz düzenlemelerini içeren kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, "Düzenlemeyle hükümlülerin aldıkları cezayla orantılı olarak belirli bir süre ceza infaz kurumunda geçirmeleri sağlanarak cezanın etkinliğini daha artırmayı hedefliyoruz. Cezası az olan, kamuoyunda vatandaşlarımız nezdinde yatarı olmayan şeklinde ifade edilen durumlarda da özellikle toplumsal suçlarda infial uyandıran 2 yılın altındaki cezalara da 1 yıllık denetimli serbestlik dönemi içerisindeki dönemin 5 günden aşağı olmamak üzere onda birinin de ceza infaz kurumunda geçirilmesini öngörüyoruz" dedi.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 30 maddeden oluşan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni Meclis Başkanlığı'na sunduklarını açıkladı.
Güler, 10. Yargı Paketi olarak adlandırılan teklifin içeriğine ilişkin şu bilgileri verdi:
"AK Parti olarak 2002’den bu yana reform niteliğinde birçok önemli düzenlemeyi hayata geçirdik. Her konuda gerek aksayan yönlerin iyileştirilmesi gerekse de sistemin daha hızlı, etkin, sonuç verici çalıştırılabilmesi amacıyla da birçok kanun teklifimizi hayata geçirmiştik. Bu kapsamda Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile bazı kanunlardaki değişiklik teklifimizi de bugün itibarıyla 10. Yargı Paketi şekliyle beraber sunmuş bulunuyoruz. Katılımcı bir anlayışla özellikle uygulamada bulunan, yerelde görev yapan hakim ve savcılarımızın, baro temsilcilerinin, akademisyenlerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcileriyle, birçok paydaşımızla beraber uzun zamandır çalışmalar yürütüyoruz. 23 Ocak 2025 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı’mız tarafından açıklanan 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde de ‘Türkiye Yüzyılı Adaletin Yüzyılı’ hedefi doğrultusunda hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi anlayışıyla da önümüzdeki günlerde devam edeceğiz. Her bir başlıkta metinler halinde bir havuzda toplaması suretiyle birçok madde değişikliğini devam ettiriyoruz. Önümüzdeki günlerde onlardan oluşacak farklı paketleri de yine paylaşacağız.
Önceki reform belgelerinin devamı ve tamamlayıcısı durumunda olan 2025-2029 dönemini kapsayan 5 amaç, 45 hedef ve 264 faaliyetin yer aldığı yeni Reform Strateji Belgesi’yle yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığın daha da güçlendirilmesi, hukuki güvenliğin kuvvetlendirilmesi, yargılamaların makul sürede tamamlanması, çözüm merkezli ve öngörülebilir bir adalet sisteminin oluşturulması, yargılama usullerini sadeleştirerek verimliliğin artırılması, yargıya ilişkin güven ve memnuniyetin yükseltilmesi, onarıcı ve telafi edici adalet uygulamalarının yaygınlaştırılması, ceza, adalet sisteminin etkinlik ve caydırıcılığının tahkim edilmesi de yine kanun tekliflerimizde hedeflenmişti. 4. Yargı Reform Strateji Belgesi esas alınarak hazırlanan bu kanun teklifiyle doğrudan insan hayatına dokunan düzenlemelerin yanında suç ve ceza adaletinin sağlanmasıyla beraber özellikle mahkum ıslahı noktasında iyi hal durumu güçlendirilmesi ve mahkumun cezaevi koşulları içerisindeki disiplin kurallarına, oradaki mesleki eğitimlere uyumu ve koşullu salıverilme hükümleri kapsamı içerisinde idari ve gözlem kurulları kapsamındaki olumlu süreci de biz burada desteklemek istiyoruz.
Hükümlülerin bir yıllık denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için getirilecek düzenleme...
Teklifimizde 9 farklı kanunda değişiklik veya düzenleme getiriyoruz. Toplam 30 maddeden oluşuyor. Özellikle infaz adaletinin sağlanması hususu başta olmak üzere suç işlenmesinin önlenmesi, caydırıcılığın sağlanması, şiddet suçları ve trafik düzenini bozan eylemlerle daha etkin mücadele edilmesi ve toplumumuzun, kişilerin trafikte can ve mal güvenliğinin sağlanması ile toplumsal huzurun da güçlendirilmesini amaç ediniyoruz. Öncelikli olarak maddelerimizin birinde hükümlülerin bir yıllık denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin en az onda birini mutlaka ceza infaz kurumunda geçirilmesini sağlamak istiyoruz. Düzenlemeyle hükümlülerin aldıkları cezayla orantılı olarak belirli bir süre ceza infaz kurumunda geçirmeleri sağlanarak cezanın etkinliğini daha artırmayı hedefliyoruz. Burada bir yıllık maktu denetimli serbestlik süresi bakımından da bir değişiklik öngörmüyoruz. Cezası az olan, kamuoyunda vatandaşlarımız nezdinde yatarı olmayan şeklinde ifade edilen durumlarda da özellikle toplumsal suçlarda infial uyandıran 2 yılın altındaki cezalara da 1 yıllık denetimli serbestlik dönemi içerisindeki dönemin 5 günden aşağı olmamak üzere onda birinin de ceza infaz kurumunda geçirilmesini öngörüyoruz. Cezanın ıslah ve önleyici amacını da burada sağlamak istiyoruz.
İkinci kez mükerrerlerin koşullu salıverilmeden faydalanabilmesine de imkan getiriyoruz. Teklifimizle yine iyi hal durumunun ve koşullu salıverilme şartlarının güçlendirilmesi ve uygulama etkinliğinin de artırılmasını arzu ediyoruz. Teklifimizde haklarında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması karar verilen hükümlülerin dış dünyaya uyum sağlamaları ve rehabilite edilerek yeniden suç işlemelerinin önüne geçilmesi amacıyla koşullu salıverilme şartları içerisinde dörtte üçün iyi halli olarak infaz edilmeleri durumunda koşullu salıverilme hükümlerin faydalanmasını öneriyoruz. Toplamda bu kapsam içerisinde cezaevlerimizde 19 bin 800 civarında bir mahkumun bulunduğunu da ifade etmek isterim. Özel infaz usullerinin kapsamını da genişletiyoruz. Teklifimizde çocukların ve kadınların lehine olacak şekilde iyileştirme bilimine uygun olarak özel infaz usullerinin de kapsamını genişletiyoruz. Özellikle hafta sonu veya gece infaz usulünün kapsamını kasten işlenen suçlarda 1 yıl 6 aydan 3 yıla çıkarıyoruz. Taksirle öldürme suçu hariç, taksirle işlenen suçlarda da bu süreyi 3 yıldan 5 yıla çıkarıyoruz. Konutta infaz usulünün kapsamını da genişletiyoruz. Kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişiler bakımından bu süreyi 1 yıldan 3 yıla çıkarıyoruz. 70 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 2 yıldan 4 yıla çıkarıyoruz. 75 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 4 yıldan 5 yıla çıkarıyoruz. 80 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 6 yıl hapis cezasının konutta infazına karar verilebilmesine imkan tanıyoruz. Hastalık ve engellilik nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hariç olmak üzere diğer hapis cezalarında Adli Tıp Kurumu raporuna göre cezaevi koşullarında bakımını tek başına sürdüremeyecek olan mahkumlarla ilgili de daha insani koşullarda sağlık ve tedavi süreçlerinin olumlu yürütülmesi için konutta infaz şartlarını da getiriyoruz.
“Toplumdaki cezasızlık algısının düzeltilmesi amaçlanıyor”
Doğum nedeniyle 3 yıl yerine 5 yıl hapis cezasının konutta infazına karar verilmesi imkanına teklifimizde yer vermiş oluyoruz. Çocuk kapalı ceza infaz kurumlarıyla eğitimevlerine yönelik düzenlemeleri de hayata geçiriyoruz. Çocuk hükümlülerin cezalarının infazına, çocuk eğitimevleri yerine çocuk kapalı infaz kurumlarında başlanması, iyi halli olan çocukların cezaevi idari ve gözlem kurullarının olumlu raporu neticesinde eğitimevlerine gönderilmesini de amaçlıyoruz. Özellikle son dönemlerde büyük şehirlerimizde farklı öldürme olayların karışan küçük yaştaki çocuklarımızın daha da korunaklı ve belli bir uygulama içerisinde bir daha suça karışmama noktasında gerek cezaevi koşulları içerisinde gerekse de eğitimevleri içerisinde çok daha farklı eğitim modellemeleriyle beraber bu konuyu da genişletmiş oluyoruz.
Kişilerin can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla bazı suçların cezalarının artırılması ve unsurlarının da yeniden düzenlenmesini önerdik. Böylelikle suç ve ceza adaletinin sağlanması, kamu düzeni ve toplum nezdinde cezasızlık algısının da bir nebze olsun düzeltilmesini amaçlamış bulunuyoruz. Bu kapsamda teşebbüs hükümleri uygulandığında daha az indirim yapılması da sağlanmakta. Kasten yaralama, neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış yaralama ve tehdit suçlarının cezalarının belirli bir miktarını da artırmayı öngörüyoruz. Meskun mahalde silahla ateş etme suçunun cezası artırılmakta. Halk arasında kurusıkı olarak bilinen ses ve gaz fişeği atabilen silahlar da bu suçun kapsamına alınmaktadır. Toplum nezdinde o silahın kurusıkı mı gerçek silah mı olduğu bilinemediğinden ortaya çıkardığı etkinin ve korkunun da toplum nezdinde ortadan kaldırılmasına yönelik olarak bu durumları kanun maddesi içerisine alıyoruz. Bu suçun düğün, nişan, asker uğurlaması gibi toplu alanlarda işlenmesine de verilecek cezanın artırılmasını öneriyoruz.
Alkol ve uyuşturucu madde etkisinde araç kullanma suçunun da cezasını bu teklifimizle artırıyoruz. Trafikte yol kesme, müstakil suç olarak düzenlenmekte ve bu fiiller bakımından da ağır yaptırımlara da teklifimizde yer veriyoruz. Anaya Mahkemesi’nce verilen iptal kararlarının oluşturacağı hukuki boşlukların doldurulması ve uygulamada herhangi bir tereddütün yaşanmaması için de bazı tekliflerimiz var. Toplumumuzun güvenliği, huzuru, barışı noktasında Terörsüz Türkiye yolunda önümüzdeki günlerde de yine çok ciddi çalışmalarımızı, hem idari tedbirler olarak hem de varsa ihtiyaçlar noktasında kanun hazırlıklarımızı devam ettireceğiz.”
"Birileri her zamanki gibi ‘görmedim, duymadım’ şekliyle bir yaklaşım sergiliyor"
Teklife ilişkin kamuoyunu bilgilendirmesinin ardından gündemdeki olaylara ilişkin açıklamalarda bulunan Güler, İYİ Parti Bursa Milletvekili Hasan Toktaş'ın CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Asu Kaya hakkında paylaştığı mesaja tepki gösterdi. Güler, "CHP Osmaniye Milletvekili Asu Kaya hanımefendiye yönelik İYİ Parti milletvekili bir kişinin maalesef onurunu, haysiyetini rencide edecek, bir milletvekiline yakışmayan vesileyle gündeme getirilmesini şiddetle kınıyorum. Üzüntümüz şu, maalesef bu konuda birileri her zamanki gibi ‘görmedim, duymadım’ şekliyle bir yaklaşım sergiliyor. Bu konuda çok hassas olduğumuzu, parti ayrımı yapılmaksızın kadın milletvekilimize yapılan bu saygısızlığımızı reddediyoruz" dedi.
Güler, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir'in TBMM'de düzenlediği basın toplantısında AK Parti Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun hakkındaki açıklamalarına ilişkin de "CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, yine bir kadın milletvekilimiz Serap Yazıcı Özbudun hanımefendi yönelik olarak çok tuhaf, saygısız, nezaketsiz ifadeler kullandı. Anayasa Komisyonu üyesi değil diye. Ben de o komisyonun üyesiyim. Antalya Milletvekilimiz Serap Yazıcı Özbudun hanımefendi de o komisyonun bir üyesidir. Sayın Cumhurbaşkanı’mız mahrem olan MKYK toplantısında MYK üyelerimizin ismini açıkladı. MYK üyelerimizin dışında da değerli hocamız o komisyonun asli bir üyesidir. Bu saygısızlık ve nezaketsizlik nedeniyle CHP’den özür bekliyoruz" diye konuştu.
"Sen suç uyduruyorsun"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in partisinin grup toplantısında gündeme getirdiği AK Partili Fatih ve Bahçelievler Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddialarına ilişkin Güler, Sayıştay raporlarında suç değil usulsüzlük olduğunu belirtti. Sayıştay'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili raporunu gösteren Güler, şunları söyledi:
"Salı günü Özgür Özel Bey, o kadar komik, uyduruk ve gerçek dışı birçok beyanla grup toplantısını izledik. Hiç mi CHP’li bir belediyeci yok, Sayıştay Kanunu’nu bilen yok, belediye mevzuatını bilen yok? Bu açıklamalardan sonra keşke şu kamuoyuna açık olan internete girseydiniz de dile getirdiği Fatih Belediyesi, Bahçelievler Belediyesi, kendilerinin sorumlu olduğu İstanbul Büyükşehir Belediye Sayıştay raporlarına bir baksaydınız. Özgür Özel Bey isimlerini zikretti bazı gazetelerin, televizyonların. Bunlar tarafsızmış. 1948 yılında kurulmuş Çapa Spor Kulübü, 77 yıldır burada. 90 metrekare. Burada kafe işletiliyormuş. Özgür Özel Bey’in standartları değişmiş herhalde. İftirayı ve yalanı görüyor musunuz? İBB’deki yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma, suistimal, rüşvet, kamu zararına yol açıcı faaliyet suçlarını örtmek için uydurduğu iddiaya bakın, bu turpmuş. Fatih Belediyesi’nin sitesinde bu husus, ‘Yukarıda yer verilen denetim tespitine istinaden idare tarafından bulguda yer alan hususta iştirak edilmiş ve gerekli düzeltici işlemin tesis edileceği ifade edilmiştir. Belediyeler tarafından derneklere taşınmaz tahsis edilmesi mevzuata aykırılık teşkil ettiğinden amatör spor kulübü derneklerine taşınmaz tahsil edilmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Belediye de gereğini yapmıştır’ diyor. Nerede suç burada? İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı hemen gel belediyeye el koy? Sen suç uyduruyorsun.
İBB’nin Sayıştay raporunda kaç tane usulsüzlük, kanuna aykırı işlem tesis edilmiş? 137 tane. Bu kafe, restoran işletmesini nereden uyduruyor, Fatih Belediyesi’ne bu atfı dedim. Baktım ki, İBB’nin 50. bulgusu, ‘İdarenin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlardan kiraya verilen intibak hakkı tesis veya tahsis edilen taşınmazlarda sözleşme hükmünün uygulanmaması.’ Çok benzer. Meğerse olay İBB’nin yeriymiş. ‘Fatih ilçesi Rüstempaşa Mahallesi’ndeki parselde taşınmaz üçüncü kişilere devri başlıklı 25. maddesindeki taşınmaz, ilgili zemindeki 47, 169, 170, 172 parsellerde 4 adet dükkanın kiracı tarafından üçüncü şahıslara usulsüz şekilde kiraya verildiği ve bu davranışın akla aykırılık teşkil etmesine rağmen idare tarafından sözleşmenin feshedilmemesi nedeniyle kamu zararı oluşturulduğu ve bu işlemin gerçekleştirilerek taşınmazın tahliye edilmediği...’ Meğerse oradan aklında kalmış, Fatih Belediyesi’ne uyduruyor.
Merkezinde o dönemki İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında sürdürülen gizli soruşturmayla ilgili benim herhangi bir bilgim yok. Ne demiş, ne söylenmiş bilmiyorum. Ancak avukatların paylaştığı ve ilgili müdürlere, daire başkanlarına, gözaltına alınan kişilere yöneltilen soruları biliyorum. Şu sorulara lütfen Sayın Özgür Özel cevap versin. Mülkiyeti İmamoğlu İnşaat adına kayıtlı bulunan, her birinin değeri 50 milyon dolar civarındaki 3 villanın önündeki yeşil araziyi 156 milyon TL bedelle İBB neden kamulaştırmış? İBB, Muş’a kadar giderek İstanbul’da tatlıcı yokmuş gibi 96 milyon TL’lik 500 ton baklavayı niye temin etmeye çalışmış? Yine gıda ihtiyacını temin etmek için Hakkari’ye giderek 146 milyon TL’lik gıda ürünü nasıl temin edilmiş? İstanbul’da gıda toptancısı kalmamış gibi. Belediye meclis üyelerinin, danışmanların şikayet ettiği Beykoz Belediyesi’nin sosyal tesislerine 1.5 milyon TL’lik gıda ürününün bir akaryakıt tankeri ile nasıl taşındığını bize izah edin. CHP Genel Başkanı’nın düştüğü duruma bakın."
(SÜRECEK)