(MERSİN) - Yenişehir Belediyesi, Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şubesi iş birliğiyle “Kentsel Alanlarda Yenilik: İklim Dostu, Akıllı Şehir Uygulamaları Paneli” düzenledi. Panelde, “Dijital İkiz” projesi kapsamında yapılan iklim analizleri ve hayata geçirdikleri akıllı şehir uygulamaları ile ilgili sunum yapan Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “İklim değişikliğine dirençli akıllı bir kent oluşturuyoruz” dedi.

Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen iklim paneline Türkiye Cumhuriyeti 50. hükümetinde Başbakan Yardımcısı, Devlet Bakanı ve Dışişleri Bakanı olarak görev yapan, Sosyal Demokrat Halkçı Parti 3. Genel Başkanı ve Yerel Reform Girişimi Derneği Kurucu Başkanı Murat Karayalçın, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e vekaleten Büyükşehir İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Arda Alp, Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can, oda ve sivil toplum kuruluşlarının başkan ve temsilcileri, meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

Panelde ODTÜ İklim Araştırmaları ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde çalışmalar yürüten Dr. Öğr. Üyesi Devrim Tezcan, “İklim Değişikliğine Dirençli Kıyı Kentleri için Dijital İkizler”, CHP PM Üyesi ve İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Dr. Baran Bozoğlu, “İklim Dostu Sürdürülebilir Kentler”, Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fikret Zorlu ise “Rasyonel Şehir Akıllı Şehir Ayrışması ve Örtüşmesi” başlıklarında sunum gerçekleştirdi.

İklim krizine karşı ortak mücadele gerekliliği

Başkan Özyiğit, panelin açılışında “İklim Değişikliğine Dirençli Yenişehir” başlıklı sunum yaptı. Özyiğit, konuşmasının başında iklim krizinin tüm insanlık için taşıdığı yaşamsal öneme dikkati çekerek, “Bazı şeylerin değerini kaybedildikten sonra anlıyoruz. Ancak iklim, geri dönüşü mümkün olmayan kayıplar yaşatabilir” ifadelerini kullandı.

Bu krizin yalnızca bir ülkenin ya da bölgenin çabasıyla çözülemeyeceğini vurgulayan Özyiğit, tüm dünyanın topyekün bir davranış biçimi geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi.

Ekoloji ilkesinden dirençli kent vizyonuna

Özyiğit, göreve geldiklerinde belirledikleri altı temel ilkeden birinin de “Ekoloji” olduğunu hatırlatarak, bu başlık altında önemli ve özgün projelere imza attıklarını söyledi. Yenişehir’i yalnızca yerel ölçekte dönüştürmekle yetinmediklerini belirten Özyiğit, bu kenti bir uygulama alanı olarak görüp ortaya koydukları örneklerin tüm ülkeye yayılmasını hedeflediklerini dile getirdi.

Akıllı, yeşil ve dirençli Yenişehir modeli

Yenişehir Belediyesi’nin yalnızca bugünün değil, yarının ihtiyaçlarını gözeten çevresel, sosyal ve teknolojik dengeleri gözeten bir kent modeli inşa ettiğini belirten Özyiğit, bu kapsamda Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda hareket ettiklerini kaydetti. Belediyenin 2020 yılında Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesi’ne imza atarak, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) hazırlayan ilk belediyelerden olduğunu belirten Özyiğit, 2030 yılına kadar karbon salınımını azaltma, 2050 yılına kadar ise nötr emisyon hedefi belirlediklerini açıkladı. Özyiğit, bu planın yalnızca kağıt üzerinde kalmadığını, belediyenin tüm birimlerinde eşgüdümle hayata geçirildiğini vurguladı.

Dünya Sağlık Örgütü standartlarına uygun kentsel planlama

Yenişehir Belediyesi’nin Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) “Sağlıklı Kentler” vizyonuna uygun bir kentsel dönüşüm stratejisi izlediğini belirten Özyiğit, bu kapsamda kent sağlık profilini çıkardıklarını aktardı. Yeni projelerde park, kreş ve yeşil alanların yer seçiminde DSÖ standartlarına uygun analizler yaptıklarını belirten Özyiğit, örneğin 400 metrelik yeşil alan erişim hedefini Yenişehir’de ortalama 300 metreye kadar düşürdüklerini, bu sayede halkın doğaya daha yakın bir yaşam sürmesini sağladıklarını sözlerine ekledi.

2030 Akıllı Şehir Stratejisi ve “Dijital İkiz” projesi

Yenişehir Belediyesi'nin hazırladığı 2030 Akıllı Şehirler Stratejik Planı ile kentin dijitalleşen dünyaya entegre, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasının amaçlandığını dile getiren Özyiğit, bu doğrultuda "Dijital İkiz" projesi ile Yenişehir’in iklim analizlerini gerçekleştirdiklerini belirtti. Özyiğit, Bakanlığın, Açık Veri Platformu üzerinden 117 veri seti yükleyerek Türkiye’de bu alanda en fazla veri paylaşan üçüncü belediye olduklarını, bu sayede tüm ülke belediyeleriyle deneyim paylaşımı sağladıklarını söyledi. Aynı zamanda Akıllı Şehir Ekosistemi Platformu’na yüklenen 65 projeyle 88 ilçe arasında ikinci sıraya yerleştiklerini ve bu başarıyla “gümüş rozet”e layık görüldüklerini belirtti.

“Sıfır Atık” ve “Çevreci Halk Kart” projesi

Sıfır atık konusunda geç kalınmasına rağmen Yenişehir Belediyesi olarak bu konuda öncü adımlar attıklarını belirten Özyiğit, belediye iştirakiyle bir sıfır atık şirketi kurduklarını ve bu kapsamda önce bilinçlendirme faaliyetlerine başladıklarını dile getirdi. Özyiğit, ev ev gezerek ambalaj atıklarının ayrıştırılması konusunda bilgilendirme yapıldığını, kurulan Atık Getirme Merkezi’nde bu atıkların ayrıştırılarak ekonomiye kazandırıldığını aktardı. Özyiğit, ayrıca, vatandaşı teşvik etmek amacıyla hayata geçirilen “Çevreci Halk Kart” uygulamasıyla, geri dönüşüm yapan vatandaşlara ekonomik kazanç sağlandığını ve 2 bin 104 kişinin bu uygulamaya dahil olduğunu belirtti.

Dünya Bankası’ndan aldıkları kredi ile GES projesini hayata geçireceklerini, Yenişehir Belediyesi’nin tükettiği enerjinin ilk etapta yüzde 60’ını daha sonra yüzde 100’ünü güneşten karşılayacaklarını belirten Özyiğit, şunları kaydetti:

“Yenişehir Belediyesi olarak, çevreyle uyumlu ve sürdürülebilir bir yaşamın temelini oluşturmak için enerji politikamızdan kentsel planlamaya kadar pek çok alanda örnek teşkil edecek çalışmalara imza atıyoruz. Bu çalışmaların merkezinde ise yenilenebilir enerji, yeşil altyapı yatırımları ve bilimsel verilere dayalı karar alma süreçleri yer alıyor. Dünya Bankası kredisiyle başlattığımız güneş enerjisi santrali yatırımıyla belediyemizin enerji ihtiyacının yüzde 60’ını karşılayacak bir sistem kuruyoruz. Hedefimiz bu oranı yüzde 100’e çıkarmak. Bu doğrultuda Silifke’nin yüksek rakımlı, rüzgar potansiyeli yüksek alanlarında 30 dönümlük bir sahayı kiralayarak rüzgar enerjisi yatırımı başlattık. Rüzgar türbinleriyle donatacağımız bu alanda üreteceğimiz enerjiyle birlikte, belediyemizin tüm enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan karşılamış olacağız. Bu yatırımların yanı sıra kent genelinde elektrikli araç şarj istasyonları kurduk. Tesislerimize yönelik yeni GES yatırımlarını da planladık. 2025 yılını ‘Yeşil Yenişehir-Akıllı ve Sürdürülebilir Kent Yılı’ olarak ilan ettik. Bu vizyon doğrultusunda detaylı bir eylem planı hazırladık. Projelerimizin bir ayağını oluşturan ama tek başına yeterli olmayan bu adımları, yeşil Toroslar ile mavi Akdeniz’i birleştirecek eksiksiz bir stratejiyle tamamlıyoruz.”

Yapay zeka destekli çalışmaları anlattı

“Dijital İkiz” projesi kapsamında yaptıkları çalışmaların Türkiye’de ilk olduğunu kaydeden Özyiğit sözlerini, şöyle sürdürdü:

“En dikkati çeken projelerimizden biri de, Türkiye’de bir ilk olan Yenişehir Dijital İkiz ve Mikro İklim Modeli. Bina cephe malzemeleri, ağaç tür ve boy verileri gibi verileri içeren üç boyutlu bir kent modeli oluşturduk. Bu model üzerinde yapay zeka destekli simülasyonlarla; yüzey sıcaklığı, yapı morfolojisinin hava akışına etkisi, sıcaklık stresleri gibi birçok değişkeni analiz ediyoruz. Örneğin, farklı yapı tiplerinin kentteki sıcaklık ve rüzgar hareketine etkisini ölçtük. Yüksek yapılar rüzgar akışını engelleyip, çevre sıcaklığını yer yer 1 derece artırabiliyor. Bu verileri kullanarak vatandaşlarımızın imar taleplerine bilimsel temelli yanıtlar veriyoruz. Bir başka örnek: Yeşil alan yoğunluğu artırıldığında hava sıcaklığı ortalama 0.5 derece düşüyor ve karbon tutma kapasitesi yüzde 70 artıyor. Ancak bu artış doğrusal değil; iki kat ağaç, iki kat karbon tutmuyor. Bu gibi analizlerle imar planlarına yön veriyoruz. Yine bu modelle, çatı zorunluluğuna yönelik meclis kararımızı da bilimsel temellere dayandırdık. Yalıtımlı çatı sistemleriyle iç ortam sıcaklığında gündüz saatlerinde 2.3 dereceye kadar düşüş sağlanabiliyor. Aynı zamanda bu çatı sistemleri, bina çevresindeki ısı stresini de azaltıyor. İmar parsellerinde ise her 15 metrelik alan için bir ağaç dikilmesini zorunlu kılan bir uygulama getirdik. Bu, mevcut yasal zorunluluğun iki katı ve kentteki karbon tutulumunu önemli ölçüde artırıyor. Ağaçların, zemin sıcaklığını ve bina cephelerinin ısınmasını azaltarak hem doğrudan hem dolaylı yollarla çevreye katkısı olduğunu tespit ettik. Bu yaklaşımların okul yapılarında da etkisini görmek mümkün. Yenişehir’deki Beceri Temelli Eğitim Merkezi okulumuz, yeşil bina standartlarına uygun olarak inşa edildi. Geleneksel okul binalarıyla karşılaştırıldığında yeşil binaların iç ortam sıcaklığında ciddi iyileşmeler sağladığını, enerji tüketimini azalttığını ve öğrencilerin konforunu artırdığını gözlemledik. Bu nedenle yeşil bina inşa eden müteahhitlere yönelik teşvikler geliştirdik, onların önünü açmaya çalıştık. Tüm bu projeler, yalnızca çevreyi korumakla kalmıyor, aynı zamanda insan sağlığına da doğrudan etki ediyor. İklim değişikliğiyle birlikte ortaya çıkan sıcak hava dalgaları, özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olanlar için büyük risk oluşturuyor. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 489 bin kişinin aşırı sıcaklar nedeniyle hayatını kaybettiği, bu ölümlerin büyük bölümünün Asya ve Avrupa’da gerçekleştiği tespit edildi. Kentimizi iklim krizine karşı dirençli hale getirmek için çalışmalarımıza bilimsel ve kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Yenişehir Belediyesi olarak yalnızca bugünü değil, yarını da düşünen ve planlayan bir anlayışla ilerliyoruz.”

Özyiğit, Mersin kıyı şeridinde yaptıkları mikro iklimsel analiz çalışmasına ilişkin de veriler paylaştı. Mersin İdman Yurdu Meydanı ile Hilton Oteli arasındaki alanda yürütülen çalışmanın sonuçlarının, kentsel peyzaj planlaması açısından önemli ipuçları sunduğunu vurgulayan Özyiğit, şu bilgileri verdi:

“Palmiye ağaçlarının Mersin’e bir faydası yok”

"Mersin'in sembollerinden biri olan palmiyenin, kente düşündüğümüzün aksine ciddi zararlar verdiğini bu çalışmayla görmüş olduk. Eğer palmiyeler yerine keçiboynuzu, çam türleri ya da jakaranda gibi gölge veren ağaçları dikmiş olsaydık, çok daha serin bir şehir manzarasıyla karşı karşıya olacaktık.”

Özyiğit, simülasyon sonuçlarına göre bu ağaçların 1.7 dereceye kadar ortam sıcaklığını düşürdüğünü söyledi. Ağaçların dikim açısının bile iklimi etkileyebildiğine dikkati çeken Özyiğit, “İki ayrı senaryoda aynı tür ve sayıda ağaçla çalıştık; birinde kıyıya 90 derece, diğerinde 45 derece açıyla dikim yaptık. Yalnızca dikim açısını değiştirerek yer yer 1.5 dereceye varan sıcaklık farkları elde ettik. Bu çok önemli bir veri. Ağaç sadece gölge vermez, aynı zamanda rüzgarın yönünü ve hava akımını da değiştirir” dedi.

Gölge veren ağaçların hissedilen sıcaklık üzerindeki etkisinin daha da büyük olduğunu vurgulayan Özyiğit, “Bazı noktalarda hissedilen sıcaklık, palmiye yerine gölge veren ağaçlar dikildiğinde 7 ila 10 derece daha düşük çıkıyor. İşte bu fark, kamusal alanların yaz aylarında nasıl nefes alınabilir hale geleceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

'Çevreci asfalt' için ilk adım atıldı

Özyiğit, ilçede başlattıkları 'çevreci asfalt' uygulamasına da değindi. Yenişehir’de 350 metrelik bir alanda su geçiren, geçirgen yapılı asfalt örnek çalışması yaptıklarını belirten Özyiğit, “Görsel olarak çok estetik durmuyor olabilir ama bu sistem yağmur suyunun toprağa karışmasını sağlıyor. Bu anlamda sürdürülebilir bir kentsel altyapının parçası. Eğer olumlu sonuçlar alırsak yaygınlaştıracağız” dedi.

Farklı değişkenlere göre ağaç dikimleri yapılıyor

Ekolojik planlamanın bir diğer örneğini de Öksüz Deresi çevresinde yürüttükleri ağaçlandırma çalışmalarıyla verdiklerini aktaran Özyiğit, “Dere kenarına ağaç dikecektik. Arkadaşlarımız yine simülasyonlarla hangi türlerin o alanda en iyi etkiyi yaratacağını çalıştı. Jakaranda, keçiboynuzu, defne ve İskenderun kauçuğu ağaçlarını karşılaştırdık. Bu bilimsel yaklaşım sayesinde doğaya ve iklime en uyumlu olanı tercih ettik” dedi.

Özyiğit, Yenişehir Belediyesi'nin yürüttüğü tüm yeşil alan çalışmalarında artık bu bilimsel altyapıyı zorunlu kıldıklarını belirterek, “Artık hiçbir ağacı rastgele dikmiyoruz. Hangi ağaç, nereye, ne kadar güneş, ne kadar rüzgar alıyor; hepsine bakıyoruz. Çünkü biz sadece bugünün değil, yarının da Mersin’ini planlıyoruz” diye konuştu.

 

Kaynak: ANKA