Haber: Serra TAYLAN
(ELAZIĞ) - Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür, emeklilerin buruk bir kurban bayramı geçireceklerini belirterek "Devletimizin 2018 yılında vermiş olduğu bin lira ikramiye ile emeklimizin yüzde 60’ı iyi kötü bir kurban alıp kesebilirken bugünkü ekonomik şartlarda verdikleri 4 bin lira ile ancak 5 kilo et geliyor. Bu ikramiye ile değil kurban kesmek, vatandaş artık torununa dahi bir hediye alamayacak durumlara düştü. Torunumuz bayramda elimizi öptüğü zaman çıkarıp ona bir harçlık verme gücüne sahip değiliz artık" dedi.
TÜED Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür, emeklilerin Kurban Bayramı öncesinde alacakları ikramiyelere dair açıklama yaptı. Gür, şunları söyledi:
"Hepimizin bildiği gibi kısa bir süre sonra 2025'in son bayramlarından biri olan Kurban Bayramı'nı yaşayacağız. Bunu derken bayram mı emekliyi yaşıyor, emekli mi bayramı yaşıyor bilemiyoruz. Bence bayram emekliyi bekliyor. Emekli buruk bir bayramı bekliyor. Devletimizin 2018 yılında vermiş olduğu bin lira ikramiye ile emeklimizin yüzde 60’ı iyi kötü bir kurban alıp kesebilirken bugünkü ekonomik şartlarda verdikleri 4 bin lira ile ancak 5 kilo et geliyor. Bu da küçükbaş bir hayvanın arka budu diyelim. Ancak o geliyor. Bu da ne demektir; artık gün geçtikçe ekonominin ve canavarlaşan bu enflasyonun karşısında alım gücünün olmadığı, yaşam seviyesinin düştüğü günlerden geçiyoruz."
"Biz sadece çalıştığımız yıllardaki kazanılmış haklarımızı istiyoruz"
2024 yılının emekliler yılı ilan edilmesine rağmen emekliler için umutların suya düştüğü bir yıl olduğunu belirten Vedat Gür, şu ifadeleri kullandı:
"İnşallah 2025 yılında telafi edilir düşüncesi ile çok büyük bir beklentimiz vardı ama Ocak 2025’te bizlere verilen zamlar da emekliyi tamamen hayal kırıklığına uğrattı. Kaldı ki bayrama sayılı günler kala bayram ikramiyesi ile ilgili herhangi bir durum söz konusu olmuyor. Bu demektir ki 4 bin lira ile yine devam edeceğiz. Ama biz devletimizden her zaman şunu bekledik; biz de bu ülkenin vatandaşıyız. Biz de bu ülkeye yıllarca alın terimizle, emeğimizle emek verdik. Bu ülkenin kalkınmasında herkesin de kendi çapında bir emeği olmuştur. Ama biz emeğimizin karşılığını hiç alamadık bu son yıllarda. Biz devletimizden sadaka da istemiyoruz. Biz sadece çalıştığımız yıllardaki kazanılmış haklarımızı istiyoruz.
"Bırakın bayramı artık emeklinin tenceresi bile kaynamıyor"
Devletimizin 2018 yılında vermiş olduğu bin lira ikramiye ile emeklimizin yüzde 60’ı iyi kötü bir kurban alıp kesebilirken bugünkü ekonomik şartlarda verdikleri 4 bin lira ile ancak 5 kilo et geliyor. Bu ikramiye ile değil kurban kesmek vatandaş artık torununa dahi bir hediye alamayacak durumlara düştü. Torunumuz bayramda elimizi öptüğü zaman çıkarıp ona onun gözüne hoş gelecek bir harçlık verme gücüne sahip değiliz artık. Emeklinin hali ortada. Bırakın bayramı artık emeklinin tenceresi bile kaynamıyor. Günlük olarak evinde üç öğün yiyemiyor. Günde bir öğün yemek yapma şansına sahip ya da değil. Diğer türlü emeklimizin yüzde 60- 70’i inanın sefaletle, açlıkla baş başa bırakılmış. Bu konuda devletimizden ivedi bir çözüm bekliyoruz. Bayram ikramiyesi neyse de temmuz zammının emekliyi memnun edecek, refah seviyesini yükseltecek bir artış olmasını bekliyoruz. Devletimizden tek temennimiz bu. Bizi üvey evlat olarak görmesinler veya ‘yaşı 70, işi bitmiş’ gibi bir tabirle bize yaklaşmasınlar.”
"Maalesef sonra evi olanlara ev verdiler, bunun bir türlü önüne geçemediler"
Emeklilerin barınma krizine de değinen Gür, emeklilere verilen TOKİ evlerinin dağıtımının zamanla hakkaniyetten uzak şekilde yapıldığını belirterek bu konudaki haksızlıklara son verilmesi gerektiğini söyledi. Gür, şu ifadelere yer verdi:
"TOKİ en büyük vaatleri arasındaydı. O vaatlerden sonra Türkiye’de o çalışmaları başlatan da Türkiye Emekliler Derneği olmuştur. İlk zamanlarda çok iyiydi. Gerçekten de evi olmayanı aracılığımızla devlet eliyle de olsa mağdur olan vatandaşların çoğunu ev sahibi yaptık. Ama maalesef sonra evi olanlara ev verdiler, bunun bir türlü önüne geçemediler. Biz bunu görsel ve yazılı basın aracılığı ile her platformda dile getirdik. Ama bunu bir türlü neticeye vardıramadık. Çünkü adamın 2-3 evi var. Depremde evi yıkıldı. Köyde ahırı, kümesi yıkıldı. Geldi Elazığ merkezde en güzel yerde ev sahibi oldular. Kiralar aldı başını gidiyor. Türkiye’de bir denetimsizlik söz konusu. Türkiye’de bu denetim yapılanması düzenli olarak artmadığı sürece, kontrol altına alınmadığı sürece kiraların önüne geçilmez, hem fahiş fiyatların önüne geçilmez. Bu da emeklimizi mağdur eden bir sistemdir."