Alanya Kalesi

Antalya’nın görülmesi gereken tarihi mirasları arasında önemli bir yere sahip olan Alanya Kalesi, şehir merkezine yaklaşık 135 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Alanya'nın simgelerinden biri haline gelen bu etkileyici yapı, il merkezinden özel araçla Mersin-Antalya karayolu üzerinden Alanya yönü takip edilerek ulaşılabileceği gibi, taksiyle ya da Antalya Otogarı’ndan kalkan Alanya dolmuşlarıyla da ziyaret edilebiliyor.

Yaklaşık 6 kilometrelik surlarla çevrili olan kale, Helenistik Dönem’e uzanan köklü bir geçmişe sahip. Tarih boyunca pek çok medeniyetin hâkimiyetine giren Alanya Kalesi, özellikle deniz yönünden gelebilecek tehditlere karşı bölgenin korunması amacıyla inşa edilmiştir.

Bizans döneminde denizcilik açısından stratejik bir merkez olan kale, 1221 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat tarafından restore edilmiştir. İçinde Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma çok sayıda tarihi yapı ve eser barındıran kale, adeta bölgenin tarihine açılan bir kapı niteliğindedir.

Antalya’da tatil yapmayı planlayanlar için mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olan Alanya Kalesi, haftanın her günü 08.00 – 17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır.

Konaklama Tavsiyesi:
Alanya’da unutulmaz bir tatil planlamak ve otel seçeneklerini değerlendirmek için Alanya Otelleri sayfamıza göz atabilirsiniz.

Düden Şelalesi

Antalya'nın Muratpaşa ilçesine bağlı Çağlayan Mahallesi sınırlarında yer alan Düden Şelalesi, şehir merkezine yalnızca 10 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Şelaleye ulaşım oldukça kolay; özel aracınızla Bülent Ecevit Bulvarı üzerinden doğu yönüne ilerleyerek ulaşabilirsiniz. Dilerseniz taksi ya da Çağlayan Mahallesi’ne giden dolmuşlar aracılığıyla da bölgeye erişim sağlayabilirsiniz.

Antalya’nın en etkileyici doğal güzelliklerinden biri olan Düden Şelalesi, Yukarı ve Aşağı Düden olmak üzere iki ayrı koldan oluşur. Geniş yeşil alanlarla çevrili bu doğal oluşum, sadece manzarasıyla değil, sunduğu serinlik ve huzurla da ziyaretçilerini büyülemektedir. Özellikle yaz aylarında, doğa yürüyüşleri yapmak ya da piknikle günü değerlendirmek isteyenler için ideal bir rotadır.

Şehir karmaşasından uzaklaşıp doğa ile baş başa kalmak isteyenler için adeta bir vaha olan bu şelale, aynı zamanda “İskender Şelalesi” adıyla da bilinir. Efsanelere göre Büyük İskender'in ordusuyla birlikte bu bölgeden geçtiği ve şelalenin adını bu olaydan aldığı rivayet edilir. Her yıl yaklaşık 3 milyon turist tarafından ziyaret edilen bu doğa harikası, Antalya turizminin de simgelerinden biridir.

Düden Şelalesi, haftanın her günü 08.00 – 19.30 saatleri arasında ziyarete açıktır. Antalya gezinizde bu doğal cenneti mutlaka keşfetmenizi öneririz.

Kaleiçi

Antalya’nın merkez ilçesi Muratpaşa sınırlarında yer alan Kaleiçi, şehrin binlerce yıllık tarihini günümüze taşıyan en özel noktalardan biridir. Yaklaşık 3000 yıllık geçmişe sahip bu otantik bölgeye, şehir merkezinden yürüyerek kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Kaleiçi, konumu itibarıyla her daim canlı ve kalabalık bir atmosfere sahiptir. Antalya’nın cazibe merkezleri arasında ilk sıralarda yer alan bölgede, ziyaretçiler Roma İmparatoru Hadrianus’un kente gelişini anımsatan görkemli Hadrian Kapısı’ndan geçerek tarihi yolculuklarına başlar. İçeri adım attığınız anda, dar sokaklar boyunca sıralanmış taş evler, tarihi konaklar ve eşsiz deniz manzarası eşliğinde zamanın izinde keyifli bir keşfe çıkabilirsiniz.

Kaleiçi; Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ait pek çok yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle Antalya’da tarih ve kültürle iç içe bir deneyim yaşamak isteyen ziyaretçiler için vazgeçilmez bir duraktır. Bölge, günün her saati gezilebilir olmasıyla da dikkat çeker; ister sabah bir yürüyüş, ister akşamüstü bir kahve molası için ideal bir uğrak yeridir.

Kaleiçi’nin nostaljik atmosferinde konaklama yapmak ve geçmişle iç içe bir tatil planlamak isterseniz, Antalya Kaleiçi Otelleri sayfamızda yer alan alternatifleri inceleyebilirsiniz.

Antalya Müzesi

Antalya şehir merkezinde konumlanan Antalya Müzesi, yalnızca bir sergi alanı değil, aynı zamanda kentin hafızasını yaşatan kültürel bir merkezdir. Merkezde yer alması sayesinde yürüyerek kolaylıkla ulaşılabilen müzeye, özel aracıyla gelmek isteyen ziyaretçiler ise Adnan Menderes Bulvarı’nı güneybatı yönünde takip ederek ulaşabilir.

Zengin koleksiyonuyla dikkat çeken Antalya Müzesi’nde 14 sergi salonu yer almaktadır. Bu salonlarda, Antalya ve çevresinde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkarılmış eserler sergilenmektedir. Müze koleksiyonu, bölgedeki ilk yerleşim izlerinden başlayarak günümüze kadar uzanan kronolojik bir düzende sunulmakta ve yaklaşık 30 bin eseri barındırmaktadır.

Antalya’nın binlerce yıllık tarihine ışık tutan bu önemli müze, özellikle kültür ve tarih meraklılarının mutlaka görmesi gereken yerlerin başında geliyor.

Antalya Müzesi, Pazartesi günleri hariç, haftanın her günü 08.30 – 19.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Antalya tatilinizde bu etkileyici tarih durağını listenize eklemeyi unutmayın.

Side Antik Kenti

Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Selimiye Mahallesi sınırlarında yer alan Side Antik Kenti, şehir merkezine yaklaşık 70 kilometre uzaklıkta konumlanmıştır. Bölgenin en çok ziyaret edilen tarihi noktalarından biri olan antik kente, özel aracınızla Manavgat yolu üzerinden ulaşabilir; dilerseniz taksi ya da Manavgat’tan kalkan dolmuşlarla da kolayca gidebilirsiniz.

M.Ö. 7. yüzyıla uzanan köklü geçmişiyle Side, döneminin en önemli ticaret limanlarından biri olmuştur. Doğal liman yapısıyla öne çıkan kent, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve günümüze kadar büyük ölçüde sağlam kalmayı başarmıştır. Yarımada üzerine kurulu bu antik kentte, tarihi atmosferin sizi sarıp sarmalayacağı dar sokaklardan geçerek, ana giriş kapısından içeri adım atabilirsiniz.

Antik kentin en etkileyici yapılarından biri olan Side Antik Tiyatrosu, ihtişamıyla görenleri büyülemektedir. Bunun yanı sıra agoralar, tapınak kalıntıları, çeşmeler ve sütunlu yollar da bu görkemli geçmişin izlerini taşıyan yapılar arasında yer alır.

Tarihe ilgi duyan herkesin mutlaka görmesi gereken Side Antik Kenti, haftanın her günü 08.30 – 19.30 saatleri arasında ziyarete açıktır. Antalya tatilinizde kültürel bir keşif rotası arıyorsanız, Side Antik Kenti’ni listenize eklemeyi unutmayın.

Olympos Antik Kenti

Antalya’nın dünya çapında tanınan tarihi mirasları arasında yer alan Olympos Antik Kenti, Kemer ilçesine bağlı Kuzdere Mahallesi sınırları içinde konumlanmıştır. Ziyaretçiler, kente özel araçlarıyla Antalya’dan sahil yolunu batı yönüne takip ederek ulaşabilecekleri gibi, Kemer dolmuşları ya da taksiyle de kolaylıkla bölgeye erişebilirler.

Beydağları Milli Parkı içerisinde yer alan antik kent, aynı zamanda Olimpos Çayı boyunca oluşmuş doğal vadiye de oldukça yakındır. Doğal güzelliklerle iç içe geçmiş olan Olympos, hem tarih hem de doğa tutkunlarını cezbeden eşsiz bir noktadır.

Kentte yapılan yürüyüşlerde karşınıza çıkacak yapılar arasında nekropol alanı, kaya mezarları ve Roma dönemine ait tiyatro gibi etkileyici kalıntılar yer almaktadır. Bu tarihi dokular, Olympos’un zaman içinde farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığını açıkça gözler önüne serer.

Olympos’un sadece tarihiyle değil, doğal yaşamıyla da dikkat çektiği bir başka nokta ise sahil kısmıdır. Burası aynı zamanda caretta carettaların yumurtlama alanı olarak korunmakta ve özel bir ekosisteme ev sahipliği yapmaktadır. Sahil boyunca yürüyüş yapabilir, denize girebilir veya doğayla baş başa kamp ve piknik aktiviteleri gerçekleştirebilirsiniz. Olympos sahiline girişler de antik kent üzerinden sağlanmaktadır.

Ziyaretçilerini hem geçmişe hem de doğaya götüren bu büyüleyici alan, haftanın her günü 08.00 – 21.00 saatleri arasında gezilebilir. Antalya tatilinizde Olympos Antik Kenti’ni mutlaka keşfetmeniz gereken yerler listenize eklemeyi unutmayın.

Aspendos Antik Tiyatrosu

Antalya’da ayakta kalmış en dikkat çekici Roma yapılarından biri olan Aspendos Antik Tiyatrosu, Serik ilçesine bağlı Sarıabalı Mahallesi'nde yer alıyor. Antalya şehir merkezine yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta bulunan bu etkileyici yapıya ulaşmak için, özel aracınızla Serik’i geçtikten sonra Sarıabalı yönünü takip edebilirsiniz. Dilerseniz Antalya Otogarı’ndan yarım saatte bir hareket eden Serik dolmuşları ya da taksilerle de bölgeye kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

M.S. 2. yüzyılda, Roma İmparatoru Marcus Aurelius döneminde inşa ettirilen tiyatronun mimarı, dönemin ünlü isimlerinden Yunan Zeno olarak bilinir. Anadolu toprakları üzerinde günümüze kadar en az tahribatla ulaşan antik tiyatrolardan biri olan Aspendos, mimari açıdan büyüleyici detaylara sahiptir.

Yaklaşık 7000 kişilik seyirci kapasitesi ve 96 metre çapındaki derinliğiyle oldukça görkemli bir yapıya sahip olan tiyatro, antik dönemlerde gladyatör dövüşleri ve büyük etkinlikler için kullanılmıştır. Günümüzde ise hem tarihi dokusuyla hem de akustiğiyle ziyaretçileri etkilemeye devam etmektedir.

Aspendos Antik Tiyatrosu, haftanın her günü 08.00 – 16.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Antalya gezinizde tarih ve mimarinin iç içe geçtiği bu eşsiz yapıyı görmeden dönmeyin.