(TBMM) - TBMM Genel Kurulu’nda asılsız çağrı ve ihbarlara cezaların artırılmasını da içeren Bazı Kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri devam ediyor. CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, "23 yıldır kanun yapmayı, devlet yönetmeyi öğrenemediniz. Anayasa Mahkemesi size yol gösteriyor nasıl yapılacağını tarif ediyor. Ama keyfiliği, kul hakkı yemeyi herkesten fazla öğrendiniz. Bu düzenlemeyi yapıp işi kitabına uydurunca ülkemizin hukuk devleti sıfatı pekişmiş mi olacak? Yapılan bütün hukuksuzluklar, rezillikler yok mu olacak? Diploma hırsızlığı, mülkiyet hakkı, millet iradesi gaspları tarihe mi karışacak" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’deki (KHK) hükümlere ilişkin düzenlemeler içeren "200 Sıra Sayılı Bazı Kanunlar ile ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin ikinci bölümü üzerine görüşmeler devam ediyor.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, yapılan bu düzenlemelerin Anayasa'ya aykırı olduğunu hatırlatarak bu düzenlemelerin de bir bölümünün yeniden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edileceğini söyledi. Usta, "Maalesef, hukuk ve Anayasa tanımıyor bu hükümet, bu çok net. Bunu niye yapıyor? İşte, kalıcı düzenleme yapmıyor, Anayasa'ya uygun düzenlemeler yapmak yerine kendi bildiğini yapıyor, "Nasıl olsa Anayasa Mahkemesine gidilmesi, görüşülmesi, iptali 5-6 yıl alır" diyor ve bu şekilde, hukuksuz bir şekilde ülkeyi yönetmeye bu anlamda devam ediyor" dedi.
"Hukuktan ayrılmanın bütün sıkıntısını aslında millet çekiyor"
Usta konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şunu söylemek lazım; hukuktan ayrılmamamız lazım yani Anayasa tanımazlık kabul edilebilir bir şey değildir. Türkiye bir hukuk devleti olmak durumundadır. İçinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılardan çıkmanın en kolay yolu, daha doğrusu tek yolu aslında bundan sonra hukuka Türkiye'yi geri döndürmektir, evrensel hukuk normlarında Türkiye'yi yönetmek gerekir. Hukukun Üstünlüğü Endeksinde Türkiye'nin en son 10'da yer aldığını hepimiz biliyoruz, yeni açıklandı bu Endeks. Yani Türkiye her yıl 3, 5 basamak, 3, 5 basamak kötüleşerek gidiyor. Hukuktan ayrılıyorsunuz bu ülke yönetimiyle ilgili kötü bir şey ama bunun bütün sıkıntısını aslında millet çekiyor. Yani en son 19 Mart operasyonunu tekrar hatırlayalım. Orada hukuka uygun olmayan bir şekilde bir siyasi tasfiye operasyonu yapıldı ve o operasyon sonucunda Türkiye ekonomisi çok ciddi bir şekilde zarar gördü.
Dolayısıyla şu anda tepeden tırnağa zaten işçi, memur, emekli çok zor durumda, bunu biliyoruz, bugün de konuşuldu ama bunun ötesinde, şu anda bileğinin hakkıyla çalışan, alın teriyle bir şey üretmeye çalışan sanayici de çok zor durumda; bunu görmek lazım. Yani Türkiye çok ciddi istihdam kayıpları riskiyle karşı karşıyadır. Bugün veya bu hafta veya gelecek hafta işte muhtemelen geçecek olan bu kanun teklifi de bu hukuksuzlukların devam edeceğini bize bir kez daha gösteriyor. Bunu yapmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. AK Parti grubuna da bunu yapmaması konusunda önerimizi bir kez daha buradan beyan ediyoruz."
"Anayasaya uymamaya devam eden Cumhurbaşkanına yasa çıkartalım diyorsunuz"
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı ise, Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun X hesabına erişim engeli getirilmesine ilişkin, "Bu Ekrem İmamoğlu'ndan ne kadar çok korkuyorsunuz. Aslında biraz haklısınız. Bu korkunun sebebi seçim sandığı. Bir korku var çünkü ikinci parti oldunuz" dedi. Ocaklı, kanun teklifine ilişkin şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanının KHK ile çıkardığı ve anayasaya aykırı bulunan 180'e yakın daha torbalara doldurulmuş maddeler bekliyor. Kanunla düzenlenmesi gereken konularda KHK ile işlem yapıldığı için Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği düzenlemeleri içeriyor. Yani Cumhurbaşkanının TBMM'nin yetkisini gasp ederek işlem tesis etmesini sağlıyor. Anayasaya uymayan Cumhurbaşkanı için yasa teklifi getiriyorsunuz. Anayasa Komisyonunda görüşülmesi gereken maddeler hiç görüşülmedi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini 2017 yılında OHAL ortamında girdiniz ve şaibeli bir referandum ile de bu sisteme geçildi. O zaman bu sistemle bir yere varılamayacağını söyledik. Anayasaya uymamaya devam eden Cumhurbaşkanına yasa çıkartalım diyorsunuz.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin hızlı karar almaya imkan vereceğini ve Türkiye'yi uçuşa geçireceğini söylediniz. Bu kararların yargı denetimine tabii olmasını, ülkenin kalkınmasının önünde engel teşkil ettiğini ve bu ayak bağlarından kurtulmak için Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiniz. Ne oldu; ne ekonomi uçuşa geçti, ne hızlı kalkınma hamleleri yapılabildi ne de tek bir adam tarafından herhangi bir sıçrama yapılamadı. Aslında tam tersine ülke öncekinden daha kötü duruma geldi."
"Buradan çıkacak sonuç yine aynı olacağı için emekliyi konuşalım"
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Bu kanunun teklifi Anayasa Mahkemesi tarafından Cumhurbaşkanı Kararnamesinin iptalinden oluşuyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesinden bu yana Meclis'e gelen 283 madde Cumhurbaşkanı Kararnamesinin iptallerinden oluşuyor. Buradan çıkacak sonuç yine aynı olacağı için emeklinin içinde bulunduğu durumu konuşmak daha anlamlı olur diye düşündüm" dedi. Gürer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dün Et ve Süt Kurumu'nun KİT komisyonundaydım. 2023 yılında 550 milyon lira kar etmiş. 2024 yılında 11 milyar lira kar etmiş. Bunu da Genel Müdür övünerek anlattı. Bu ne amaçla var? Et ve Süt Kurumu fakire fukaraya uygun fiyatta et vermek için var. Başa baş noktasında dur da emekliler sabah sıraya girip et almaya uğraşıyor, ona daha uygun fiyatlı et sağla. Niye kar ettim diye övünüyorsun? Senin asli görevin piyasayı dengelemek. Et ve Süt Kurumu zarar etmemeli ama vatandaşın uygun fiyatla et yemesi için de gerekeni sağlamalı."
"23 yıldır kanun yapmayı, devlet yönetmeyi öğrenemediniz"
CHP Samsun Milletvekili Murat Çan ise şu ifadelere yer verdi:
"23 yıldır kanun yapmayı, devlet yönetmeyi öğrenemediniz. Anayasa Mahkemesi size yol gösteriyor nasıl yapılacağını tarif ediyor. Ama keyfiliği, kul hakkı yemeyi herkesten fazla öğrendiniz. Bu düzenlemeyi yapıp işi kitabına uydurunca ülkemizin hukuk devleti sıfatı pekişmiş mi olacak? Yapılan bütün hukuksuzluklar, rezillikler yok mu olacak? Diploma hırsızlığı, mülkiyet hakkı, millet iradesi gaspları tarihe mi karışacak? İktidar her alanda hukuksuzluk batağına saplanmıştır ve devlete devlet vasfı kazandıran bütün erkleri de kurumları da hukuksuzluklarına ortak etme telaşındadır. Korkuyla, telaşla aynı anda bütün tuşlara basılıyor. Demokratik hakkını kullanan gençler hiçbir hukuki dayanağı olmadan tutuklanıyor. Traktörüyle iktidarı protesto etti diye Yozgat'ın köylüsü cezalandırılıyor. Halkın 23 Nisan'da kol kola girerek bayramını coşkuyla kutlaması engellenmek isteniyor, emekçimiz ev hapsine alınıyor. Bunun bir adım ötesi tekerleğe kayyum atamaktır.
Dün Beyazıt meydanı dolmuş, herkes diplomasını alıp gelmiş diplomasız diploma hırsızına meydan okuyor. Yine meydanda karartma uygulanıyor, aydınlatma araçları meydana sokulmuyor. Bir şeyi eksik yaptınız, hazır 160 bin kişi diplomasıyla Beyazıt meydanını doldurmuş, hepsine el koyup iptal etmeliydiniz. Kimse şaşırmayacaktı, sizden beklenen buydu. Bunlar geçmişte darbecilerin yaşadığı korkunun tıpkısıdır."