(İSTANBUL) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, pazar günü İstanbul'da kendisine yönelik fiziksel saldırıya ilişkin olarak, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Özbek'i kastederek, "Bir emniyet müdür yardımcısının açık bir kusuru ve yönlendirmesi var" dedi. Özel, Özbek'in yaşananların parçası değilse, parçası olandan emir aldığını kaydetti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sözcü TV'de katıldığı programda, soru üzerine sağlığının iyi olduğunu belirterek, "Zorlu, sıkıntılı bir süreçteyiz. Silivri Cezaevi'nden geldim. Ekrem Başkanı orada bırakıp dönmek iyi bir şey değil. Moralimizi yüksek tutmaya, mücadele azmimizi sürdürmeye, bu nedenle iyi olmaya mecburuz. Bu kötülükleri yapanlar enerjimizi düşürmek için bunu yapıyorlar. Onlara teslim olmamak için iyi olmak zorundayız" ifadesini kullandı. Özel, pazar günü İstanbul'da DEM Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in cenazesinde uğradığı fiziksel saldırıya ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:

"Bizim yaptığımız görev, öyle korkmayı, sinmeyi, geri adım atmayı kabullenecek bir görev değil. Bunları göze almadan bu görevlere talip olmuyorsunuz. 1990'lı yılların o yönünü aklamak için demiyorum ama bu iktidar döneminde daha bundan bir yıl önce bir şehit cenazesinde kendi memleketinde organize edilmiş bir grubun sözlü ve fiziki saldırısına maruz kaldım, linç edilmeye çalışıldım. Kemal Kılıçdaroğlu, Çubuk'ta bir şehit cenazesinde linç edilmeye çalışıldı. Bu iktidar döneminde gazeteciler, akademisyenler, partilerin genel başkan yardımcıları evlerinin önünde sopalı, taşlı saldırılara uğradılar. Türkiye, eskide kalmadı, yenisi daha bile berbat, bunu kabul edelim. 1990'larda iktidarın ya da koalisyon ortağını rahatsız eden akademisyene sopayla saldırmıyordu kimse. O dönemde demokratik siyasetin önünde çok kirli eller vardı, o dönemi aklamayalım.

"Bir emniyet müdür yardımcısının açık bir kusuru ve yönlendirmesi var"

Ben bunu bir partiye, şu gruba, bu gruba mal etmem. Daha büyük bir yükü sırtlarına vermek zorundayız. Bu olayın hızla araştırılıp tüm yönleriyle ortaya çıkarılması... Adım kadar eminim ki, mesele, önceden planlanmış, azmettirilmiş, talimatla yaptırılmış bir iş. Bir mesajı var, bir katil geliyor ve sana dokunuyor. Bu, şu demek. 'Aklını başına al, bu adamın elinde daha önceden olduğu gibi bir silah da olabilirdi'. İki kişiyi öldürmüş, 'bunu iki kere düşün' diyorlar. Burada yapılan işin aydınlatılma sorumluluğu iktidara aittir. Bir emniyet müdür yardımcısının açık bir kusuru ve yönlendirmesi var. İstanbul Valisi, ilk dakika aradı, hakkını teslim edeyim. Sağlık Bakanı, İçişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı aradı. Hızla ve ısrarla 'Bu işin bizle ilgisi yok' dediler. Bu işin kimle ilgisi olduğunu bulmak da sizin göreviniz. Soruşturmanın çok geniş sürmesi lazım. Koruma ekipleri, aracımızı almak için bir yer tutmuş, herkesinki alınmış, bizimki alınmamış. Şimdi ana muhalefet lideriyim, oradaki 3 araçtan da devlet protokolünde çok çok öndeyim ben."

"Bizim aracımızı oraya koydurtmayan kişi..."

Özel, bir soru üzerine aracını otoparka sokmayan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Özbek'in bu organizasyonun içinde olup olmadığına yönelik soru üzerine, "Parçası değilse, parçası olandan emir almıştır. Onu bulup çıkarsınlar diye uğraşıyorum" dedi. Özel, "Adamın iki saat önce görüntüsü var, bana bakıyor, elini kolunu geriyor, saldırıya hazırlanıyor. Ben beklenmedik biçimde 18 dakika geç çıkıyorum, tabutun başına davet ettiler beni çünkü. Çıktığımız anda bütün salon boşalmış, adam gitmemiş. Tam orada sabırla bekliyor, geçeceğimi biliyor. Bizim aracımızı oraya koydurtmayan kişi, bu organizasyonun içinde değilse, biri ona demiştir ki 'buradan geçsin Özgür Özel.' Beni oradan geçirten kişi, o kişi. Biz kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduk. Talebim, namuslu bir muhakkik, şoförümü, korumalarımı, görgü tanıklarını dinlesin, sonra da o kişiye 'Bunu niye yaptın, Özgür Özel'i buradan yürümesine niye zorladın' desin. İçişleri Bakanı konuyu biliyor, soruşturma açıldığını söyledi. İfadeler alınmalı, somut gerçek ortaya çıkmalı, ben bunu söylüyorum" ifadesini kullandı.

"Normalleştirmeyi kimsenin şeytanlaştırmasına izin vermem"

Özel, bir soru üzerine, "Hayatımda çelik yelek kullanmadım, nasıl bir şey onu bile bilmiyorum. Çelik yeleğe falan kaldıysa iş, o iş bitmiş artık" dedi. Özel, şunları kaydetti:

"Biz 100 yıllık bir gelenekten geliyoruz, rasyonel siyaset yapıyoruz. Önemli olan, bir seçimi kaybettiğin zaman ne yaptığın, ne kadar demokrat olduğun. Bir seçimi kaybettiğin zaman, 'Rakibini silkeleyin' diyorsan, ona terör yaftası vuruyorsan, ona yolsuzluk iftirası atıyorsan o zaman demokrat değilsin. Bu kaybetmemeyi bilmemek. Biz 47 yıl kaybettik, böyle şeylere tevessül etmedik. Bir de kazanmayı bilmek lazım. Biz, 31 Mart'ta kazandık ve döndük, 'Ülkenin artık birinci partisiyiz' dedik. Esnafın, çiftçinin, emeklileri ortada duruyorken kısır polemikler yapmayacağız dedik. Hatta iktidara Deprem Bakanlığı kurmasını söyledik. Türkiye, bu davranışa büyük prim verdi. Temmuz ayının sonu, ağustos başında bugünkü gibi yüzde 40'lar sınırlarına geldiğinde 'Bu normalleşme CHP'ye yarıyor, bize yaramıyor' dediler. O zaman nasırımıza basan bir sürü operasyonlar oldu. Bu normalleştirmeyi de kimsenin şeytanlaştırmasına izin vermem. Siyasetin normali bu. Orada kaybettiğini görenler, ülkeyi anormal bir iklime, kutuplaşma iklimine çekmeye çalıştılar.

"CHP, AK Parti'nin 6 puan önünde"

CHP'ye ve İstanbul'un seçilmiş cumhurbaşkanı adayına bir operasyon başlıyor. Biz ilk andan itibaren, kendimize, arkadaşlarımızın namusuna kendimizin namusu kadar kefil olan bir çizgiyle bütün bir parti olarak darbe girişimi teşhisini koyduk. Ne terör var, ne yolsuzluk var dedik. Bu öz güven, sokağı, meydanları örgütleyen bu irade, DEM'li seçmenle, Zafer Partili gençleri doğru bir dille, adalet için, hukuk için örgütledi. Bugün SONAR'ın anketini söylediler, 6 puan CHP, AK Parti'nin önüne geçince herkes takkesini önüne koyup düşünüyor. Erdoğan o telefonu açmazsa, o yük onun üzerine kalıyor. MHP'nin düştüğü durum ortada. Bahçeli'nin açıklamasını duyduğumda 'ayıp etmiş' diye düşündüm. Siyaset kurumuna yakışmadı. Bir partinin adını, genel başkanının ismini anmamak, o partinin geçmişine, kurucularına saygısızlık. İnsani olarak ben bunu hak edecek bir şey yapmadım. Bu niye derseniz, MHP'ye düşman lazım. MHP, dostlukla, umutla siyaset yapma yetisini kaybetmiş bir parti. MHP, bir düşman bulacak, o düşmanın antitezi olarak kendini konumlandıracak. DEM gitti yerine CHP geldi. Ekrem Bey, 7 metre zindanda, göğün 7 kat üstünde siyaset yapıyor. Tayyip Bey, 1500 odalı sarayda, yerin 7 kat dibinde siyaset yapıyor. O psikolojide. Korkuyu, kaygıyı evde bıraktık biz." 

"Panik halinde yaptıkları bir iş"

Özel, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun X hesabına erişim engeli getirilmesine ilişkin olarak, "Biz bu kanunu üç kez Anayasa Mahkemesi'ne götürdük, Anayasa Mahkemesi bunu iki kez bozdu, bunu OHAL KHK'sıyla çıkardılar. Olacak iş değil. Ekrem Bey twitini atıyor, ekran görüntüsünü biz 'İmamoğlu Her Yerde' hashtagiyle paylaşıyoruz. Bu süreçte İmamoğlu'na destek vermek isteyen X kullanıcıları, İmamoğlu'nun twitini alıp, bu hashtagle paylaşınca yeterince yayılıyor. Bu panik halinde yaptıkları bir iş. Dün akşam elektriklerin kapatılması gibi. Türkiye kamuoyu, zaten önemli olan bir buluşmayı bambaşka bir gözle görmeye başladı" ifadesini kullandı.

Özel, "Bunlar ahlaken tükendiler, psikolojileri bozuk, çoğunlukta değiller, azınlıktalar. İçeride çatlak sesler var. Şoktan çıkmak için el yükselttiler, ona da aynı şiddette bir cevap alınca şu an panik evresindeler, ne yapıyorlarsa panikle yapıyorlar. İyi bir şey söyleyeyim, paniğin sonu idraktir. İdrak edecekler. İdrak ettikleri nokta da daha rasyonel düşünmeye, tutuksuz yargılanmanın kendileri için de ülke içinde doğru olduğuna karar vermeye başlayacaklar" diye konuştu.

Özel, İmamoğlu ile yaptığı görüşmenin sorulması üzerine, "Ekrem Bey, dün akşamdan çok memnun, Konya'dan acayip keyif almış. O da bana dedi ki, 'Artık kale male yok, hiçbir şehir kimseye kale değildir'" dedi.

(SÜRECEK)

Kaynak: ANKA