(TBMM) - İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, TBMM Genel Kurulu'nun Cumhur İttifakı milletvekilleri tarafından karar yeter sayısı aranarak kapattırılmasına, "Millet iradesine tahammül edemeyen, saygı göstermeyen bu güruh tarafından Meclis terk edildiği için kapandı. Bugünkü manzara iktidar cephesinin artık tükendiğinin, yok olduğunun göstergesiydi. Toplumun gerçeklerinden kopmuş bu güruhun sadece saray iradesiyle çalışma arzusu maalesef yerle bir olmuştur ve artık onların Meclis’i terk etmesiyle beraber gelecek dönemin işaretleri ortaya çıkmıştır. Bugün olduğu gibi bir sonraki seçimde Meclis’i terk edecekler ve millet iradesinin tecelli ettiği bu çatıda bundan sonra sadece milletin dediği olacak" diye tepki gösterdi.

TBMM Genel Kurulu'nda Yeni Yol Partisi, İYİ Parti ve CHP, Engelliler Haftası sebebiyle engellilerin sorunlarının araştırılması için ayrı ayrı grup önerisi verdi. İlk olarak Yeni Yol Partisi'nin önerisi Genel Kurul'a sunuldu. Cumhur İttifakı milletvekillerinin sayısı muhalefet milletvekillerinin sayısından az olması sonucu Yeni Yol Partisi'nin önerisi 40'a karşı 48 oyla kabul edildi. 

Yeni Yol Partisi'nin önerisinin kabul edilmesinin ardından İYİ Parti'nin önerisinin görüşmelerine geçildi. Oylama aşamasına gelindiğinde MHP Grubu karar yeter sayısının aranması için Meclis Başkanvekili Celal Adan'a talepte bulundular. Üç defa karar yeter sayısının bulunamamasının ardından Genel Kurul kapandı. 

Cumhur İttifakı milletvekillerinin kendi önerileri kabul edilmesin diye karar yeter sayısı aratarak Genel Kurul'u kapattırdıklarını belirten ve buna tepki gösteren İYİ Partili milletvekilleri TBMM'de basın toplantısı düzenledi. 

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, iktidar kanadının Meclis'i "tasdik makamı" olarak gördüğünü belirterek şu açıklamalarda bulundu:

"Bugün Türk demokrasisi adına kara bir gündür. Maalesef demokratik olduklarını iddia eden ve demokrasiyi savunarak iktidara gelenlerin utanması gereken bir gündür. Bugün iktidar sahipleri aslında parlamentoyu nasıl gördüklerini açıkça ortaya koymuşlardır. Parlamento onlar için sarayın bir onay makamıdır ve bu yüce mekan, millet iradesinin tecelligahı millet adına yama ve denetleme yapan bir yer değil, sarayın arka koridorlarında hazırlanmış olan yasaların onaylandığı bir tasdik makamı olarak görülmektedir ve bizler muhalefet partileri olarak bir demokrasi mücadelesi veriyoruz. Verdiğimiz bu mücadelede son derece samimiyiz.

Engelliler haftası münasabetiyle Türkiye’de yaşayan 10 milyondan fazla vatandaşımızın dertlerini Meiclis gündemi yapalım dedik çünkü bir siyaseti sadece ve sadece millet için yapıyoruz ve diyoruz ki milletin gündemi neyse Ankara’nın, Meclis’in gündemi de o olsun. Bugün diğer iki parti gibi İYİ Parti de engelli vatandaşlarımızın sorunlarının araştırılması ve bunlarla ilgili çözüm önerilerinin ortaya konabilmesi için Meclis’e bir araştırma önergesi vererek bir komisyon kurulmasını talep etti. İlk önerge Yeni Yol Grubu tarafından verildi. Biz muhalefet partileri olarak işine, milletin bağlı, işini samimiyet ve ciddiyetle yapan bir grubuz. Hepimiz katılarak dikkatli bir şekilde gelişmeleri takip ettik ve oylama vakti olduğunda hepimiz bu önergenin yanında durduk. Bu ülkenin gündemi sadece ve sadece milletin gündemiyle meşgul olsun, sarayın gündemiyle değil. Hakikaten işini yapan ciddiyetten uzak, sadece saraydan aldığı talimatla çalışan iktidar cephesi parlamentoda olmadığı için biz millet iradesinin tecelli ettiği çatı altında çoğunluğu ele geçirdik ve Yeni Yol Grubu’nun vermiş olduğu önerge kabul edildi.

"Bu, ‘Biz aslında İYİ Parti’nin engellilerle verdiği önergeyi ciddiye almıyoruz' demek"

Parlamentoda büyük bir şok ve kaygı oluşturdu iktidar cephesinde. Nasıl olur da onların arzu etmediği bir şey, milletin derdini ve talebini Meclis’e taşımış muhalefetin ortaya koymuş olduğu bir şey kabul edildi. Hemen oturuma ara verildi, bir telaştır, tartışmadır başladı: ‘Acaba biz bunu nasıl engelleyebiliriz? Gelmedik, katılmadık, ciddiye almadık çünkü önemsemiyoruz. Millet iradesinin tecelligahını ciddiye almıyoruz’ ama geçirdiler. Bir telaş başladı ve aralarında yaptıkları değerlendirme sonucu bir strateji geliştirdiler. O strateji de bizim verdiğimiz önergeyle ilgiliydi. Parti grubumuz bir önerge verdi. Bu önerge engelli yurttaşlarımızın sorunlarını araştıralım, neyse dertleri tek tek inceleyelim ve çözüm önerileri oluşturalım. Engellileri de bu ülkede engelsiz yaşasınlar. Gelin hep beraber bir komisyon kuralım mahiyetindeydi. Sıra oylamaya gelince bir de ne görelim, iktidar cephesinden teker teker koltuklar boşalmaya başladı. İlk oylamanın ardından salonu terk eden iktidar cephesi salona gelmişlerdi ve yine meseleyi tartışmak yerine Meclis’in arka tarafında muhabbet ediyorlardı.

Sıra İYİ Parti’nin önergesini oylamaya geldi ve teker teker parlamentoyu terk ettiler. Önce toplantı yeter sayısı istendi, yoktu. Ara verildi. Bir kere daha istendi, yine ara verildi ve tekrar istendi. Tabii talep iktidarın küçük ortağı tarafından gerçekleştirildi çünkü arka kapı diplomasisi ve sürece dair yapılabilecek olan şeyler hem bürokratlar tarafından tartışıldı, hazırlandı hem de iktidarın ortakları tarafından kurgulandı. MHP’nin talebiyle üçüncü kez karar yeter sayısı istendi. Bu, ‘Biz aslında İYİ Parti’nin engellilerle verdiği önergeyi ciddiye almıyoruz. Engellilerin sorunlarını ciddiye almıyoruz. Böyle bir konu Meclis’te konuşulsun istemiyoruz. Niye araştıralım ki’ demekti. Bunun üzerine bu önergenin geçmemesi için ve toplantıda bulunan milletvekillerinin karar yeter sayısının olmaması için tek tek terk ettiler Meclis’i. Her saatine milyonlarca para harcanan, milletin vergilerinden toplanan paralarla çalışan bu Meclis’i iktidar arkalarına bakmadan, utanç içerisinde terk ettiler. Millet iradesine tahammül edemeyen, saygı göstermeyen bu güruh tarafından Meclis terk edildiği için kapandı. Engellilerin taleplerine, dertlerine kulak kabartmayan, onları yok farz eden bir güruh tarafından Meclis’in terk edilmesiyle Meclis kapandı. Bugünkü manzara iktidar cephesinin artık tükendiğinin, yok olduğunun göstergesiydi. Toplumun gerçeklerinden kopmuş bu güruhun sadece saray iradesiyle çalışma arzusu maalesef yerle bir olmuştur ve artık onların Meclis’i terk etmesiyle beraber gelecek dönemin işaretleri ortaya çıkmıştır. Bugün olduğu gibi bir sonraki seçimde Meclis’i terk edecekler ve millet iradesinin tecelli ettiği bu çatıda bundan sonra sadece milletin dediği olacak."

 

Kaynak: ANKA