(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda Diyanet İşleri Başkanlığı’na yeni yetkiler tanıyan düzenlemelerin de yer aldığı ‘Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerinde konuşan CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, "Türkiye'nin enerji talebinin yüzde 74'ler oranında dışa bağımlı olduğu ortadayken ve elbette ki enerji bağımlılığının ülkenin bağımsızlık ilkesini de tehdit ettiği ortadayken maalesef Türkiye'de enerjide yerli, yenilenebilir, çevreyle uyumlu enerji kaynakları yeterince değerlendirilmemektedir. Türkiye'nin enerji konusunda ciddi çalışmalar yapması gerekirken biz burada AYM kararlarını yeniden geçirmeyle uğraşıyoruz" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda Diyanet İşleri Başkanlığı’na yeni yetkiler tanıyan düzenlemelerin de yer aldığı 29 maddeden oluşan Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri tamamlandı. TBMM Genel Kurulu 3 Haziran Salı günü saat 15.00'da Meclis Başkanını belirleme gündemiyle toplanacak. 

"Maden Yasası çıkarıldığı günden bugüne kadar tam 29 kez değiştirildi"

“Hem Meclis’i meşgul ediyoruz hem de AYM'yi meşgul ediyoruz” diyerek teklifin torba kanun olmasını eleştiren CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin şunları söyledi:

"Neredeyse 15 maddesinin enerji konusunda olduğu ve Sanayi, Enerji, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda görüşülmesi gereken maddelerin Plan ve Bütçede bir torba yasa içerisinde görüşüldüğü bir kanunla karşı karşıyayız. Biz aslında hem Meclis’i meşgul ediyoruz hem de AYM'yi meşgul ediyoruz. Maden Yasası çıkarıldığı günden bugüne yani 1985 yılından bugüne kadar tam 29 kez değiştirildi. Baktığınız zaman 22'si bu değişime AKP iktidarları süresince uğramış oldu. Yani, biz normal koşullarda halkın ihtiyaçlarını öncelememiz gerekirken, firmaların, büyük şirketlerin önceliklerini baz aldığımız bir yapılanmayı ve âdeta yapboz tahtasına dönüşmüş bir Maden Yasası'nı yeniden düzenlememiz gerekirken kalkmış burada AYM'nin iptal ettiği koşulları gözden geçiriyoruz, yeniden onları yasalaştırmaya çalışıyoruz.

"Zaman artık rahmetten öte, önlem alma zamanıdır"

MTA elindeki ruhsatların tamamını MAPEG'e devrediyor, MAPEG de haraç mezat bu ülkenin maden yataklarını ve ruhsatlarını satışa çıkarıyor. Türkiye'nin enerji talebinin yüzde 74'ler oranında dışa bağımlı olduğu ortadayken ve elbette ki enerji bağımlılığının ülkenin bağımsızlık ilkesini de tehdit ettiği ortadayken maalesef Türkiye'de enerjide yerli, yenilenebilir, çevreyle uyumlu enerji kaynakları yeterince değerlendirilmemektedir. Türkiye'nin enerji konusunda ciddi çalışmalar yapması gerekirken biz burada AYM kararlarını yeniden geçirmeyle uğraşıyoruz.

Soma ilçesi maden ocağında 230 bin ton üretim yapılırken bir yılda üretim 10 kat artırıldı. Maden patronu üretim maliyetlerini 140 dolardan 23,8 dolara indirdiğiyle övünmüş ve üretimi artırdıklarını anlatmıştır. Maalesef bu hırs, kâr ve rant odaklı vahşi madenciliğin sonucunda 13 Mayısta 301 madencimizi Soma'da toprak altında bıraktık. Peki, bundan ders çıkardık mı? Çıkarmadığımız ortada çünkü hiçbir sorumlu hesap vermedi, adalet tesis edilmedi, göstermelik cezalarla her şey kapatılmaya çalışıldı. 2014'te Ermenek'te 18 işçi, 2016'da maden kazasından sonra Siirt Şirvan'da 16 işçi, 2018'de Balıkesir Dursunbey'de 18 işçi, 2022'de Amasra'da 42 ve en son 2024'te İliç'te 9 işçi hayatını kaybetti, bir iki işçinin arada kayıpları ne yazık ki haber dahi yapılmadı ve kaybettiklerimizi sadece rahmetle anıyoruz ama zaman artık rahmetten öte, önlem alma zamanıdır."

"Bütün belediye başkanlarımıza özgürlük bekliyoruz"

Şevkin 'İmamoğlu'na özgürlük' pankartını kürsüye asarak konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün emekliler açlık sınırı altında maaşlar alırken, Kurban Bayramı da gelmekteyken kara kara düşünen yani kurban almayı bırakın, torununa harçlık veremeyen bir emekliden bahsediyoruz. Emeklilerin en azından bir kurban kadar ikramiye beklentisi var. Asgari ücretlilerin insani bir yaşam standardında artışa ihtiyacı var. Atanmamış binlerce öğretmen, mühendis, sağlıkçı, şehir plancısı kardeşimiz atama beklerken; çiftçi selden, dondan mağduriyet yaşarken ve AKP'nin yarattığı plansız programsızlıkla dışa bağımlı, mazot, gübre, ilaç, tohum, işçi borcu altında boğulurken; öğrenciler aç biilaç okula giderken, hijyen bir okul yokken; kamuda çalışan milyarlık projelere imza koyan mühendisler yoksulluk altında sürünürken ülkede hak, hukuk, adaletin ayaklar altına alındığı ve maalesef hakkında hâlâ iddianame dahi hazırlanmayan belediye başkanlarımızın tutuklu, öğrencilerin, gazetecilerin ve maalesef düşünürlerin tutuklu olduğu bir süreçte özgürlük diyoruz. Bütün belediye başkanlarımıza özgürlük bekliyoruz."

 

 

Kaynak: ANKA