Haber: Beril KALELİ - Kamera: Onur DURSUN

(İSTANBUL) - CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, İstanbul'da düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, "Nasıl ki bugün demokrasiye gençler sahip çıkarken, bütün dünya otoriterliğe karşı nasıl mücadele edildiğinin yanıtını İstanbul'dan görüyorsa, buradaki ortak kararların altına imza atıldıktan sonra o bütün dünyaya yayılan bir büyük mücadele olacak. Yani geleceğin karanlığını bize dayatanların karşısında, umudu ve aydınlığı buradaki kararlar bir iradeye dönüştürüyor olacak" ifadesini kullandı.

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Kadın Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığına seçildiği İstanbul'da düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı öncesinde ANKA Haber Ajansı'nın sorularını yanıtladı:

"Bugün dünyanın içinde bulunduğu ağır koşullar, esasında ortak çözümler gerektiriyor. Dolayısıyla farklı ülkelerin birbiriyle dünya meselelerine çare üretmesini çok önemsiyoruz. Bu açıdan Türkiye'nin gücü nedeniyle bir liderlik yapabilme kapasitesini bilen bir yerden Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bütün ülkelerin birlikte çözüm üreteceği bir platformun Türkiye'de toplanmasını, Türkiye'nin hak ettiği bir gerçeklik olarak görüyoruz.

Bunun yanı sıra Türkiye'nin kendisi de ağır bir adalet yıkımı, ağır bir hukuk yıkımı, ağır bir demokrasi yıkımının içinden geçiyor. Buradan kurtuluşun 'ya hep beraber ya hiçbirimiz' bir birliktelik ile olacağı gerçeğini, Türkiye'nin meydanlarında çok güçlü bir şekilde haykırır vaziyetteyiz. Bu haykırışımızın uluslararası olarak duyulduğunu gören ve uluslararası olarak bu mücadelede dayanışmayı ortaya koyan bir platform bu. Nitekim toplantının isminde de 'Hak ettiğimiz dünya: Ya hep beraber ya hiçbirimiz' deniyor. Türkiye'de verilen demokrasi mücadelesinin nasıl bir büyük boyutu olduğunu da çok net ortaya koyuyor.

Sosyalist Enternasyonal'in kendisi de tabii ki katılımcıları olan bütün ülkeler, dünyada yaşanan çoklu krize çarenin bir birleşik hareketle yanıtlanabileceği gerçeğini biliyor. İsme dair yaptığımız müzakere ve tartışmalarda bunun bir dayanışma ve birliktelikle aşılabileceği sorunu konuşulurken, Türkiye'deki sloganımızı paylaşır paylaşmaz bir saniye gecikmeksizin zaten bunun gerçek bir demokrasi mücadelesinde olmazsa olmaz bir kalıp olduğu üzerinden hemen kurul, bunu ismin içerisine yedirmeye dair bir karar verdi. Dolayısıyla özde bu kavganın gerçekten 'Ya hep beraber ya hiçbirimiz'den yola çıkan bir birliktelik ve dayanışmayla olacağı gerçeğini bilenler bunun bir gerçek sosyal demokrat mücadelenin sloganı olduğunu da bizden bir kez daha duyup çok hızla sahiplendiler.

"Türkiye'de yürütülen demokrasi mücadelesinin öncüleri gençler ve kadınlardır"

Türkiye'de büyük bir demokrasi mücadelesi yürüyor. Bu mücadelenin öncüleri gençler ve kadınlar. Gençleri yok sayan, kadınları toplumda ikinci sınıf gören bir anlayışın karşısında, kadınların bir arada durduğu ve 'Birbirimizden farklıyız ama birlikteyiz' diyen mücadelesini dünyaya taşıma konusunda hem bir sorumluluk var üzerimizde hem de dünyaya öncü olma konusunda bence büyük bir güç var Türkiye'de kadınların mücadelesinden gelen. Bu manada benim için tabi aday gösterilmek çok onur verici. 

Bugün öyle bir kentteyiz ki, İstanbul'da dünyaya demokrasi mücadelesinin nasıl verilmesi gerektiğini meydanlardan gençler ve kadınlar ortaya koyuyorlar çok uzun süredir. İstanbul'u İstanbul yapan zaten bence farklılıklarıyla büyük işler yapabilme becerisi. Bu da Sosyalist Enternasyonal'ın hem Kadın Konseyi'nin hem de Konseyin dünyaya yaymak istediği mesajla da çok örtüşüyor. Bir de önemi var İstanbul şehrinin kadın mücadelesinde. İstanbul Sözleşmesi'ne de ismini verdiği ve o görüşmelerin yapıldığı kadim kent burası. Yani kadınların şiddete karşı korunması, şiddete maruz kalmayacağı bir düzenin kurulması iddiasında bir sözleşmenin Avrupa Konseyi çatısında yazıldığı ve isminin verildiği bir kent İstanbul. Bu manada da İstanbul'da kadınların bu mücadelesini bu sefer Sosyalist Enternasyonal'de bir temsille ortaya koyacak olmanın kadın mücadelesinin gücünü temsil ettiği kanaatindeyim.

Sosyalist Enternasyonal'in 81 ülkeden 89 siyasi parti bu çatı örgütünün bir parçası. Buradan 81 ülke hep birlikte hem demokrasiye, hem adalete hem dünyanın dünyanın geleceğine dair bir dayanışmaya ve birlikte yeni bir dünya kurma iradesine dair çok güçlü mesajlar verecek. Bence en önemlisi sonra herkes 81 ülkeye dağıldığında 'Ya hep beraber ya hiçbirimiz' dedikleri bir metnin altına attıkları imzanın gerekliliklerini yerine getirecekleri bir büyük siyaseti var edecekler.

"Karanlığa karşı umudu, ortak iradeyle büyüteceğiz"

Bu şu açıdan önemli. Kadınlar bütün dünyada ağır bir baskı altında. Haklarını kaybediyorlar ve haklarını savunmak için çok kuvvetli bir mücadele veriyorlar. Bu mücadeleye 'ortaklaşıyoruz' diyen bir irade çıkacak buradan. O ortaklaşma sonra buradan İstanbul'dan bütün dünyaya yayılacak. Nasıl ki bugün demokrasiye gençler sahip çıkarken, bütün dünya otoriterliğe karşı nasıl mücadele edildiğinin yanıtını İstanbul'dan görüyorsa, buradaki ortak kararların altına imza atıldıktan sonra o bütün dünyaya yayılan bir büyük mücadele olacak. Yani geleceğin karanlığını bize dayatanların karşısında, umudu ve aydınlığı buradaki kararlar bir iradeye dönüştürüyor olacak. Somutluk bence bunun ta kendisi. Buradaki birleşik mücadele, 'ya hep beraber ya hiçbirimiz' diyen metinlerin, tartışmaların altına imza atıyor olan siyasi kararlılık."

Kaynak: ANKA