Haber: Mustafa USTA
(SİNOP) - Sinop’ta Türk Mutfağı Haftası kapsamında yöresel yiyeceklerin tanıtımına yönelik etkinlik düzenlendi. Etkinliğine katılan Gerze Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Aziz İstanbullu, etkinliğe Gerze’ye özgür bir tür olan Hacıkadı horuzu getirdiklerini belirterek "En azından birkaç örnek de olsa korumaya çalışıyoruz” dedi.
Sinop’ta Türk Mutfağı Haftası kapsamında Uğur Mumcu Meydanı’nda yöresel yiyeceklerin tanıtımı yapıldı. Gerze Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Aziz İstanbullu, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"En azından birkaç örnek de olsa korumaya çalışıyoruz"
"Burada yöresel ürünlerimizi ikram edeceğiz. Ayrıca, Gerze’nin simgesi olan Hacıkadı horozumuzu canlı olarak da buraya getirdik. Yöresel bir tür. Gerze’ye özgü bir tür. Hırçın bir horoz. Bakımı biraz zor ama en belirgin özelliği de ibiklerindeki o beyaz noktalardır. Ayrıca, yöresel ürünlerimizde de kesme olsun, pekmezli helva olsun bunları getirdik. Ayrıca, bizim meşhur Nuri Dede simidimiz var. Gerze’ye özgü bir simittir. Ondan ikram edeceğiz vatandaşlarımıza. Hacıkadı horozunun bakımı zor olduğu için fiyatı da 5 bin lira. Yumurtasının ise 50 lira, 100 lira olduğu da doğru. Piyasada az bulunuyor. Bakımı dediğim gibi zor. Biraz da o işin meraklısı olmanız gerekiyor. Biz Gerze Belediyesi olarak özellikle veteriner hekimliğimizce horozun sürekliliğini sağlamaya çalışıyoruz. En azından birkaç örnek de olsa korumaya çalışıyoruz ve her sene burada olsun, fuarda olsun getirip vatandaşlarımızın izlenimine sunuyoruz."
"Geçen sene hiç iyi gitmedi arıcılığımız"
Sinop Gastronomi Kültür Turizm Dernek Başkanı Halime Şahin, "Bugün Türk mutfağı kapsamında biz de Sinop’un yöresel yemeklerini ve mantısını dağıtmak için buradayız. Biz Sinop Gastronomi Derneği olduğumuz için aşağı yukarı her ilçeden buraya ikramlar getirdik. İncir uyuşturmamız var, nokulumuz var, zırvamız var Türkeli’ye ait. Pekmezli helvamız var o da Erfelek ilçemize ait. Kestane, şekerli börek, un helvamız var. Yok yok bizde. Özellikle bugün Sinop Gastronomi Derneği olarak halka ikramlarımız olacak" dedi.
Boyabat ilçesinden Sinop’a gelen Şükriye Satı Özcan, "Çok severek arıcılık yapıyorum. Terapi gibi geliyor bana. 450 kovana kadar çıkmıştım en son bu sene 650 kadar yaptım. Geçen sene hiç iyi gitmedi arıcılığımız. Hele bu sene büyük derecede ölüm oldu. Nerede nektar orada arılarımızla geziyoruz. Ballarımız çıkınca Sinop Üniversitesi’ne analize veriyoruz. Bal proteini prolinimiz bin 300 çıktı. Farkındaysanız bin 300 prolin demek Anzer balına yakın demek. İmkanını bulsam daha yüksek rakımlarda, Anzer balını da geçebileceğime inanıyorum. Bu kadar iddialıyım. Hiçbir hilesi, hurdası olmadan gönülden yapıyorum ben bu işi. Severek yapıyorum. Severek yapılan insandan korkulmaz. Balımda kesinlikle sağlığa zararlı maddeler kullanmıyorum" ifadelerini kullandı.