Haber: Gençağa Karafazlı
(RİZE) - Rize’nin Küçükçayır Vadisi’nde yapımı planlanan taş ocağı ve içme suyu göleti projesi yeniden yargıya taşındı. Köylülerin açtığı dava kapsamında bölgede bilirkişi incelemesi yapıldı.
Rize merkez Küçükçayır Çağrankaya Vadisi'nde Rize Belediyesi ve DSİ'nin ortak projesi kapsamında yapımına başlanan ve yılda 430 milyon küp kaya malzemesinin işleneceği 1 adet kırma eleme santrali, 2 adet taş ocağı ve 1 milyon metreküp suyun saklanacağı Sel Kapanı İçme Suyu Gölet Projesi'ne ilişkin Rize Valiliği'nin "Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir'' kararına karşı yöre halkı tarafından yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle dava açılmış, Rize İdare Mahkemesi tarafından "ÇED gerekli değildir" kararının iptaline karar verilmişti.
Mahkemenin kararının ardından Rize Belediyesi ve DSİ yeniden harekete geçerek bu kez aynı bölgenin yaklaşık 200 metre uzağında taş ocağı ve kırma eleme tesisi yapmak için çalışma başlattı. Küçükçayır köylüleri, bu projenin de iptali için Rize İdare Mahkemesine yeniden dava açtı. Mahkemenin kararı doğrultusunda 9 kişilik bilirkişi heyeti vadide keşif yaptı.
“Hayvancılıkla tarımla geçiniyoruz”
Rize İdare Mahkemesinde dava açan köy sakinlerinden Nazım Delal, yaptığı açıklamada, projeyi bölgelerinde istemediklerini belirterek, şunları söyledi:
"Bu bölgede hayvancılıkla, tarımla geçiniyoruz. Yakında yaylamız var. Burası otlak alanlar ve çay tarımı yapıyoruz. Bilirkişilerin raporunda dediklerine göre, buranın hayvancılığa ve çay tarımına, arıcılığa hepsine çok büyük zararları hatta, toprakları, havayı, suyu kirlettiği için içme sularımıza da büyük zararı var. İklim değişikliğine etkisi vardır. Ormanlar da bitki örtüsü de tahrip edilmekte. Bu bölge heyelan bölgesi. Dolayısıyla sadece onları değil, aynı zamanda göçmen kuşları ve bu bölgede yaşayan yaban hayvanlarını, suda yaşayan balıkları da etkiliyor. Bu nedenlerle biz bu projenin yapılmasını istemiyoruz."
“Heyelan olursa 40 köy de gider”
Başka bir köy sakini ise "Burada heyelan olursa sadece bizim köy değil, Salarha Deresi Gündoğdu'ya kadar gider. Bu göl bölgesi tarihler boyu heyelan bölgesi, bu sadece bizim köyün meselesi değil, Salarha bölgesinde 40 köy var, bu köyler de gider yok olur” dedi.
Bir başka köy sakini ise şahsi menaatlerinin olmadığını belirterek, "Bize çok büyük zararı var, köyümüz arıcılık, hayvancılıkla geçiniyor. Bu dağlardan gelen seller, hafriyatlar bu tahribat, bu dereleri alır, bütün bu dereyi yok eder. Bu işler telafisi mümkün olmayacak zararlar oluşturacak. Bunun durdurulmasını yetkililerden ve gerekli kişilerden diliyoruz, sesimizi de herkesin duymasını talep ediyoruz" diye konuştu.