(ANKARA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Merkezi önünde toplanan yurttaşlara ve partililere, "Bize yapılan saldırıyı hiçbir siyasi partiye, hiçbir siyasi görüşe, hiçbir rakibimize mal etmiyorum ancak bugün yapılan saldırıyı içinde bulunduğumuz süreçten, Ekrem Başkan’a, arkadaşlarımıza yapılan zulümden, partimiz üzerinden ülkemize kurulan kumpastan da bağımsız görmüyorum. Buradan sonra herkes aklını başına alsın. CHP, asla ve asla böyle bir provokasyona karşı buradan bir siyasi çıkar peşine düşecek, kolaycılık güdecek bir parti değildir ama CHP, böyle bir provokasyonla geri adım attırılacak, susturulacak, sindirilecek, yolundan döndürülecek, iktidar yürüyüşü durdurulacak bir parti asla değildir" diye seslendi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e İstanbul'da yapılan saldırının ardından Ankara İl Başkanlığı'nın çağrısıyla partililer, CHP Genel Merkezi önünde saat 21.00'den itibaren toplandı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile çok sayıda parti yöneticisi ve milletvekilinin katıldığı etkinlikte CHP Genel Merkezi bahçesine konuşlanan parti otobüsü üzerinden parti yöneticileri konuşmalar yaptı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise İstanbul'dan karayoluyla geldiği Genel Merkez'e saat 23.00 sıralarında ulaştı.
Genel Merkez önünde toplanan yurttaşlara seslenen CHP Lideri Özel, şunları söyledi:
“Bir kez daha partinin önünü, bağlantı yollarını, etraftaki tüm caddeleri 31 Mart’taki gibi doldurmaya sözleşmiştik. Bugün biraz erken oldu, iyi ki geldiniz. Bugün o gün değil. Bir gün, bir gece daha buraya geleceğiz, burayı ve etrafındaki tüm yolları bir kez daha tıklım tıklım dolduracağız, partimizin ışıklarını sabaha kadar yakacağız, o seçimi bir kazanacağız. Bu sabah, saat 06.00’da çıkıp İstanbul’a gittik, bir cenazeye, bir barış güvercinini uğurlamaya. Sırrı Süreyya Önder’in cenazesine gittik. Orada partimizin tarihsel tutarlılığını vurgulamaya, barışa, çözüme olan inancımızı, Meclis’e olan inancımızı vurgulamaya gittik. Bundan sonra da Türk’ün Kürt’ün, Alevi’nin Sünni’nin kardeşliğine, birlikteliğine, kurduğumuz bu güzel ülkenin hep birlikte Gazi Mustafa Kemal’in emanetine sahip çıkarak yarınlara yürümesine ve hep birlikte yolumuza sahip çıkmak için İstanbul’a gittik. Bugün orada hepimizin hiç istemediği bir şeyi yaşadık ama hiç dert etmeyin, marifet hiç ezilmemek bu dünyada. Ama punduna getirip ezerlerse kekik, lavanta, Nazım, Sırrı, Ekrem misali güzel kokmak. Marifet ezilmemek elbet ama punduna getirip de ezerlerse kötü kokmamak. Bugün İstanbul’un, 16 milyon İstanbullunun hizmeti için seçilmiş Ekrem İmamoğlu, 6 belediye başkanımız, arkadaşlarımız Silivri zindanındalar. Onları ezmeye kalkıyorlar ama hiçbir kötü koku yok, güzel kokuyorlar. ‘Ekilir ekin geliriz, ezilir un geliriz, bir gider bin geliriz. Bizi vurmak kurtuluş mu?’ Bir Ekrem gideriz bin Ekrem geliriz; bizi ezmek kurtuluş mu? Buna kimse güvenmesin. Onun için bugün burada baba evinin bahçesinde hep birlikte duranlara, yarınlara umutla bakanlara bir katilden, bir provokatörden bize had bildirmeye çalışanlara şunu söylüyoruz: Bir santim eğilmeyiz, bir adım geri atmayız, bir kelime eksik konuşmayız çünkü biz bir santim eğilirsek bunlar bu millete diz çöktürürler. Diz çökmeyeceğiz, teslim olmayacağız, asla sinmeyeceğiz ve eninde sonunda biz kazanacağız, Türkiye kazanacak.
"Saldırılara karşı hep birlikte olduk"
31 Mart akşamı hep birlikte şunu haykırdık: Bu başarı, bizim zaferimiz değil, görevimizdir. Bu seçim sonucu kimsenin hezimeti değildir, seçimin kaybedeni yoktur, kazananı bütün Türkiye’dir dedik. O günden sonra hep beraber, adım adım bu millete hizmet etmekle görevlendirilmiş belediye başkanlarımızın yanında durduk, onlarla birlikte yürüdük. Çünkü biliyorduk ki bu ülkenin yarınları yoksullara, gençlere, esnaflara, çiftçilere, emeklilere, emekçilere ve yarından kaygısı olan gençlere sahip çıkacak sosyal demokrat belediye başkanlarıyla, sosyal belediyecilik anlayışımızla mümkün olacaktır. Biz, o yolda yürürken bundan rahatsız oldu. Birileri bizim uzattığımız eli havada bırakmayı, millete hizmet etmek, milletle beraber yarınlara yürümek azmimizi boşa düşürmek istediler. O günden beri yapılan bütün zulümlere, kötülüklere, partimize yapılan bütün saldırılara karşı hep birlikte olduk, bundan sonra da aynı kararlılıkla birlikte olacağız. Bize yapılan saldırıyı hiçbir siyasi partiye, hiçbir siyasi görüşe, hiçbir rakibimize mal etmiyorum ancak bugün yapılan saldırıyı içinde bulunduğumuz süreçten, Ekrem Başkan’a, arkadaşlarımıza yapılan zulümden, partimiz üzerinden ülkemize kurulan kumpastan da bağımsız görmüyorum. Buradan sonra herkes aklını başına alsın. CHP, asla ve asla böyle bir provokasyona karşı buradan bir siyasi çıkar peşine düşecek, kolaycılık güdecek bir parti değildir ama CHP, böyle bir provokasyonla geri adım attırılacak, susturulacak, sindirilecek, yolundan döndürülecek, iktidar yürüyüşü durdurulacak bir parti asla değildir. Bu sebepten buradan açıkça ilan ederim ki bundan sonra bizim önümüzde duranlar, milletin iradesine istikamet vermeye çalışanlar, milletin iradesine rağmen darbe girişimine kalkışanlar, cunta heveslileri buradan şunu biliniz: Bugün yaşananları ne size ne başkasına mal edecek kolaycılıkta değiliz ama şunu da bilin ki CHP olarak önümüzde durursanız, millete kafa tutarsanız, arkadaşlarımızı haksız yere içeride tutarsanız bizden çekeceğiniz var.
"Artık bu ülkeyi şaha kaldırma dönemidir"
Hep birlikte seçim akşamı olduğu gibi, yarın sabah erkenden kalkmak, daha çok çalışmak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yapmak için var gücümüzle çalışmak üzere babamızın evinden kendi evimize gidiyoruz ama hep birlikte iktidara yürüyoruz. Gazi Mustafa Kemal’in partisini iktidar yapmak için hep beraber yürüyoruz. Türkiye’nin güzel insanları, hangi partiye oy vermiş olursa olsun bu ülkenin namuslu, terbiyeli, çalışkan, güzel insanları artık korkmayın; sizi kimse ezemez, kimse sizi susturamaz, kimse sizi sömüremez. Artık gün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin bir kez daha, yüz yıl sonra bu memleketi kurtarma, bir kez daha kardeşliği, dostluğu, çalışkanlığı ve demokrasiyi ön plana alarak bu ülkeyi şaha kaldırma dönemidir. Biz geliyoruz, millet geliyor, hep birlikte başaracağız. Kimsenin yarınlardan kaygısı olmasın. Kimsenin en ufak bir kuşkusu, korkusu olmasın. Kimse bizi korkutamaz. Biz, korkuyu da kaygıyı da kuşkuyu da çok gerilerde bıraktık. Başaracağız, bu ülkeye hep birlikte sahip çıkacağız. Bizi, ne katilleri ne güçleri ne savcıları ne de bu ülkenin yarınlarına karşı kurdukları kumpasları yıldıramaz. Biz, bu millete, Türkiye Cumhuriyeti’ne güveniyoruz, inanıyoruz. Bu ülkenin bütün demokratlarını, sosyal demokratlarını, muhafazakar demokratlarını, milliyetçi demokratlarını, liberal demokratlarını, sosyalist demokratlarını, Kürt demokratlarını hep birlikte sahipleniyoruz, kucaklıyoruz; hep birlikte bu ülkeyi kurtarmaya ant içiyoruz. Bu baba evinin bahçesinde ize söz veriyorum, çok büyük bir zaferi, bu partiyi bir kez daha hep birlikte iktidara taşıyacağımız, yarınlara güvenle bakacağımız bir zaferi sizinle birlikte yaşayacağız."