(TBMM) - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Tüm çiftçi borçları en az 3 yıl süreyle ötelenmeli, faizleri silinmeli, ayrıca şu anda bahçesinde gelir olmayacağı için ilaç, gübre alamayan ve bu nedenle ürün olmasa da bakım gereken bahçeler için de çiftçilere kredi desteği sağlanmalı" dedi.
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında zirai don felaketinin ardından kurulan komisyonun çalışmalarına ilişkin bilgi veren CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kuraklık ve donun rekolte üzerindeki etkisinin büyük olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Zirai donun ürünler üzerinde yarattığı olumsuz etki 60 ilde hissedildi. Bunun üzerine Meclis’te bir komisyon kuruldu, bu komisyon çalışmalarını sürdürüyor. Çok sayıda ilde zirai donun etkisiyle özellikle bahçe ürünlerinde bu yıl Türkiye önemli ölçüde üretim kaybı yaşayacak elma, üzüm, kayısı, ceviz, badem gibi bahçe ağaçlarında bu yıl en az 50 ilde geçmişe oranla rekolte kayıpları aşırı derecede gerçekleşecek. Bazı ağaçlarda yapraklanma başlamış, çiçek olmadığı için ürün yok ama cevizde çoğu bölgede yaprak da yok. Ceviz ağaçlarının büyük bölümünün ürün verme olasılığı ortadan kalkıyor.
Kuraklık da farklı bölgelerde tarım kesimi için büyük bir sıkıntı yaratıyor çünkü beklenen yağışlar gerçekleşmedi. Bu konuda TMO tarafından yayınlanan değerlendirmelerde haritalarda da yer aldığı biçimiyle kuraklık il il farklı etkilere yol açıyor. Buğdayda rekolte kaybı bu yıl bekleniyor, arpada bekleniyor ama son dönemlerdeki kar yağışları kuru tarım yapılan alanlarda buğdaya yaradı. Diğer bölgelerin ise bu konuda sorunları devam ediyor. Kuraklığın etkisi verim kaybını ortaya çıkarıyor. Tüm çiftçi borçları en az 3 yıl süreyle ötelenmeli, faizleri silinmeli, ayrıca şu anda bahçesinde gelir olmayacağı için ilaç, gübre alamayan ve bu nedenle ürün olmasa da bakım gereken bahçeler için de çiftçilere kredi desteği sağlanmalı. TARSİM’de olsun olmasın tüm çiftçilerin uğramış oldukları zirai don ve kuraklıkla ilgili zararlar mutlak suretle karşılanmalı ki bu işin sürdürülebilirliği olsun. TARSİM, üreticinin ürün ortağı gibi davranmak yerine üreticinin içine düştüğü durumda onun yanında olacak bir kimliğe erdirilmelidir."