(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e saldırıya ilişkin soruşturmanın Asayiş Şube tarafından yürütülüyor olmasının hata olduğunu belirterek, "Bu olay sıradan bir adli vaka değil; organizasyon ihtimali olan, yönlendirme şüphesi barındıran bir saldırıdır. Bu tür olayların Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından soruşturulması gerekmektedir. Dolayısıyla, halen Asayiş Şube’de tutulan dosya derhal Organize Şube’ye devredilmeli ve olay, basit bir bireysel şiddet olarak değil; örgütlü ve planlı bir provokasyon olarak ele alınmalıdır" ifadesini kullandı.

Sırrı Süreyya Önder'in cenaze töreninde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Selçuk Tengioğlu'nun yumruklu saldırısına uğradı. Olay öncesine ait görüntülerin ortaya çıkmasıyla, Selçuk Tengioğlu'nun "sinirlerine hakim olamayarak" gerçekleştirdiğini ifadesi de yalanlanmış oldu. Tengioğlu, Özel'i adım adım izledikten sonra bulduğu ilk fırsatta Özel'e saldırıyı gerçekleştirdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, olayın asayiş vakası olmadığını ve saldırıyı gerçekleştiren Selçuk Tengioğlu'nun yönlendirildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Genel Başkanımıza yönelik saldırıya ilişkin süreci takip ettikçe, olayın sıradan bir asayiş vakası olmadığını, arkasında çok daha ciddi bir yönlendirme, hazırlık ve organizasyon ihtimali bulunduğunu gösteren yeni unsurlar gün yüzüne çıkıyor. Bu noktada dikkat çekmek istediğim birkaç husus var:

1.Basında yer alan haberlerde, saldırganın gün boyunca Genel Başkanımızı takip ettiği, saldırı için açık kolladığı ve güvenlik zafiyetinin oluştuğu anda eylemi gerçekleştirdiği belirtiliyor. Bu durum, eylemin anlık bir öfke ya da kişisel kırgınlıkla değil; önceden planlanmış, hedef gözetilerek yapılan, büyük olasılıkla yönlendirilmiş bir saldırı olduğunu düşündürüyor.

"Bir kişinin böyle bir saldırıyı tek başına, sadece kişisel motivasyonla yapması akıl dışıdır"

2.Saldırganın şartlı salıverilme kapsamında tahliye edildiği ve işlediği yeni suç nedeniyle geçmişte eksik yattığı tüm cezaları da tamamlamak üzere hapse geri döneceği gerçeği dikkate alındığında, bir kişinin böyle bir saldırıyı tek başına, sadece kişisel motivasyonla yapması akıl dışıdır. Geleceğini böylesine yakacak bir eylemi gerçekleştirebilmesi için, arkasında kendisini koruyacağına dair güvence ya da açıkça teminat hissi almış olması gerekir.

"Yönlendirme şüphesi barındıran bir saldırıdır"

3.En kritik konu ise soruşturmanın halen Asayiş Şube tarafından yürütülüyor olmasıdır. Bu, başlı başına bir hatadır. Çünkü bu olay sıradan bir adli vaka değil; organizasyon ihtimali olan, yönlendirme şüphesi barındıran bir saldırıdır. Bu tür olayların Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından soruşturulması gerekmektedir. Organize Şube’nin sahip olduğu teknik ve mevzuat gereği daha yüksek yetkileri ile personelin uzmanlık düzeyi, bu olayın çözümüne bambaşka bir boyut kazandırabilir.

"Olayın teknik kabiliyeti yüksek birimlere devredilmesi ve derinlemesine soruşturulması şarttır"

Kastedilen teknik imkanlar şunlardır: anlık baz ve konum sorgulama, HTS kayıtlarının çıkarılması ve analiz edilmesi, saldırganın tüm hareketlerinin takibi, araç trafiği, banka işlemleri, hastane ve otel kayıtlarına doğrudan erişim gibi çok kapsamlı izleme ve analiz yetenekleri. Nitekim, gözaltı süresinin uzatılmış olması da, bu işin organize bir yapı olabileceği yönündeki kanaatin savcılık nezdinde dahi oluşmaya başladığını göstermektedir. Ancak bu kanaatin gerçeğe dönüşmesi ve kamuoyunun tüm yönleriyle aydınlatılması için olayın teknik kabiliyeti yüksek birimlere devredilmesi ve derinlemesine soruşturulması şarttır. Bu olanaklar, saldırının arkasındaki tüm karanlık ilişkileri ve potansiyel işbirlikçileri açığa çıkarabilecek niteliktedir. Dolayısıyla, halen Asayiş Şube’de tutulan dosya derhal Organize Şube’ye devredilmeli ve olay, basit bir bireysel şiddet olarak değil; örgütlü ve planlı bir provokasyon olarak ele alınmalıdır."

Kaynak: ANKA