(İSTANBUL) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ant olsun ki mücadeleyi bırakmayacağız. Sonuç almadan ne eve döneceğiz, ne sokakları boşaltacağız. Her gün daha kararlı, daha güçlü olacağız. Biz haklıyız, biz başaracağız, biz kazanacağız" dedi. Özel, Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığı ve erken seçim çağrısı için başlayan kampanyada toplanan imza sayısının 14 milyon 800 bine ulaştığını bildirdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Beyazıt Meydanı'nda gerçekleştirilen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

"Malum bugün burada diplomanın peşindeyiz, İstanbul Üniversitesi’nin önündeyiz. Bu diplomanın sahteliğini iddia edenler, o zaman yapılan geçişin usulsüz olduğunu iddia edenler, 35 yıl önce ‘gel’ diye ilan vermişler. Belgeleri istemişler, incelemişler, okula kaydetmişler. Pek çok dersi yeniden okutup o derslerden tek tek geçirmişler. Diploma düzenleyip mühürleyip teslim etmişler. O günden bugüne Ekrem Başkan’la birlikte 28 arkadaşı aldığı diplomalarla çeşitli görevleri yapmışlar.

Bakın benim aileyle, eşle, dostla, çocukla uğraşmak gibi bir derdim hiç olmadı, olmaz. Onu yapan karşısında beni bulur. Bakınız Sayın Hulusi Akar’ın kızı Chicago Üniversitesi Biyoloji’de okumuş. 2003’te Hacettepe Tıp’a geçiş yapmış. 2009’da bitirmiş, diplomayı almış. Diploması usulsüz diye şikayet edilmiş, Danıştay karar vermiş, bakın ne demiş. ‘İdarenin kendi hatasından kaynaklanan işlemler 60 gün içinde geri alınabilir. Bundan sonra işlemin iptalinden söz edilemez.’ Bu kararı sonra CİMER’e sormuşlar. Hacettepe Rektörlüğü YÖK’ün yaptığı soruşturmayı referans göstererek şu yanıtı vermiş: ‘Zaman aşımına uğraması nedeniyle cezai ve idari yönden bir işlem yapılmasına mahal bulunmuyor.'

Eğer AK Partilinin birinin kızıysan, o zaman 16 yıl önceki işlem zaman aşımı oluyor. Eğer Erdoğan’ın rakibiysen 31 yıllık işlem iptal oluyor. Buradan yargı mensuplarına açık çağrıda bulunuyorum. Biz bu hukuksuzluğa karşı elbette hakkımızı arayacağız. Gerekli davaları açtık, açacağız. Tüm yargı mensuplarına sesleniyorum: Bu millet vereceğiniz doğru kararların, namuslu kararların, hukuki kararların arkasında duracaktır. Biz sizden bir ayrıcalık değil, sadece tarafsızlık ve eşitlik bekliyoruz. Hukuktan yana tavır almanızı bekliyoruz. Ve geçmişte haksızlık, hukuksuzluk yapanların, iktidarın sözüyle cübbesine düğme dikenlerin, iktidar için karar verenlerin bir gece nasıl kaçtığını unutmadık. Bu ülkede doğru, dürüst, adil karar verenler başı dik, alnı açık, ömürlerinin sonuna kadar bu kararın gururunu yaşayacaklar. Ama Erdoğan’ın sırf rakibi oldu diye bu kul hakkını yiyenlere geçit verenler, ömürleri boyunca bu yükü sırtlarında taşıyacaklar. Bizden hatırlatması.

"19 Mart darbesinin faturası bu millete çıkıyor"

19 Mart darbesinin faturası bu millete çıkıyor. Bakın bütün anketler gösteriyor ki; Tayyip Bey ve onun yargı aparatlarının yaptıklarını gece gündüz televizyonlarda anlatıp bitiremeyenler toplumun sadece yüzde 25’ini ikna edebildiler. O dört kişiden birine; TRT’nin, A Haber’in, CNN’in ve diğerlerinin yalanlarına itibar eden o dört kişiden birine şunu söylemek isterim ki; bu operasyonun bedelini Ekrem İmamoğlu yatarak, eşi, çocukları onu bekleyerek ödüyorlar. Bizler siyaseten ödüyoruz. Ama emin olun ki sizler de Türkiye’deki 86 milyon bunun bedelini ödüyoruz. O günden bugüne hepimizin olan 57 milyar dolar, kişi başına bölününce AK Parti’ye, MHP’ye oy veren abimin de ablamın da cebinden 25 bin lira gitti. Bir asgari ücretten fazlası…

O parayı Tayyip Bey’in Ekrem ağrıları için değil de örneğin atanmayan öğretmenler için… Atanmayan öğretmenlere, eğer bu para harcansaydı 1 milyon 40 bin öğretmen atanıp 3 yıllık maaşı peşin yatabilirdi. Bu paranın 10’da birine en düşük emekli maaşı 30 bin lira yapılabilirdi. Bu paranın yarısıyla Türkiye’deki bütün çiftçilerin borcu kapanabilirdi. Öğrencilere gelince… Şu anda türkiye’de 1,7 milyon öğrenci, Kredi Yurtlar Kurumu kredisiyle ve bursla geçinmeye çalışıyor. Eğer bu para 1 milyon 700 bin öğrenci için harcanacak olsaydı, 4 yıl boyunca her ay 30 bin lira KYK’nın bursu karşılıksız verilebilirdi.

Bu Kredi Yurtlar Kurumu, 2002’de AKP geldiğinde 45 lira kredi verirdi. Tayyip Bey, buna ‘45 liracık veriyorlar’ derdi. Bugün AK Parti, KYK kredisini 3 bin lira yaptı. Geldiğinde beğenmediği 45 lira, 4 gram altın alırken; bugün verdiği 3 bin lira, 0,75 gram altın alabilmektedir. Şu an içeride olan İstanbul Planlama Ajansı Başkanı’nın, İPA’nın yaptığı çalışmaya göre; İstanbul’da 20 yıl önce 10 gençten 3’ü geçim sıkıntısı çekerken, şimdi 5’i geçim sıkıntısı çekiyor. 10 gençten 8’i evlilik birikimi yapamıyor. 10 gençten 7’si ülkeyi terk etmenin hayalini kuruyor. 2005’te bir tiyatro bileti 2 lira, KYK kredisi 110 lirayken; o krediyle 55 kez tiyatroya gidilebiliyordu. Şimdiki 3 bin lirayla sadece 9 kez tiyatroya gidilebiliyor. 2005’in 110 lirası, 11 konsere götürürken; bugünün 3 bin lirası, 3 konsere götürebiliyor.

"Bu meydan Türkiye’ye umut olsun"

Barınma krizi yaşayan, ekonomik özgürlüğü elinden alınan, şimdi vesayetin karanlığına gömülmek istenen, geleceği çalınan sizlerle birlikte bir büyük mücadeleyi vermeye, bu haksızlıklara son vermeye, eninde sonunda başarmaya ve kazanmaya kararlıyız. Bu geceyi Ekrem Başkan gibi Silivri zindanlarında geçiren gençleri, öğrencileri saygı ile selamlıyoruz. 44 arkadaşımız zindanlarda tutuluyor. Geçtiğimiz günlerde Bakırköy Kadın Cezaevi’nde ziyaret ettiğim Esila’ya bir kez de buradan selam olsun. Şöyle söylüyor Esila: ‘Her sabah Nazım’ın Bu Memleket Bizim şiirini okuyarak başlıyorum. Biliyorum ki her türlü zorluğa rağmen bu vatana bin güzellik mümkün. Adaletin en kısa sürede tecelli edeceğine olan inancımı koruyorum. Sizler gibi ben de tahliye gününü sabırsızlıkla bekliyorum.’ Hem Esila için, hem de 44 genç arkadaşımız için Beyazıt’tan hep birlikte haykırıyoruz: Gençlere özgürlük!

Bu meydanı görenler var, Saraçhane gibi görmeyenler var. Bu meydanı görenlere selam olsun. Bu meydan Türkiye’ye umut olsun. Bu meydanı görmeyenlere boykotların en kralı nasip olsun. Parayı kazanmaya gelince bizden kazanan ama saraya hizmet edenler var. Bunların en başında Doğuş Grubu var. Yüzde 75 parayı bizden kazanıyor ama saraya hizmet ediyor. Saraçhane’yi görmüyor. Beyazıt’ı görmüyor, üniversite öğrencilerini görmüyor. Gidenler için söylüyorum. Gençlere çok pahalı ama gidenler, bunlara para kazandıranlar için söylüyorum. Günaydın Restoran boykottur. Nusret boykottur. Audi, Volkswagen, Skoda boykottor. Almıyoruz, almak isteyenleri uyarıyoruz. TRT, sonuna kadar boykottur. Demirören Medya Grubu, CNN ve Demirören’in tüm televizyonları boykottur. Albayraklar, Yeni Şafak, Akşam ve benzerleri boykottur. Hangisi boykot, hangisi değil diye merak edene sitemizin adı; boykotyap.org’dur. Orada yazanların hepsi boykottur. Ama sakın ha sakın unutmayın; D&R var. Kapısının önünden geçmeyin.

'14 milyon 800 bin imza topladık'

Arkadaşlar, Ekrem Başkan’ın sizden bir beklentisi, bizim de Ekrem Başkan’dan bir beklentimiz var. Ekrem Başkan’ın beklentisi, benim de en özel ricam. Hep beraber dünya siyaset tarihinin en büyük imza kampanyasına, şu anda bakayım rakama… 15 milyona dayanan; 14 milyon 800 bin imza topladık. Yolun yarısını geçtik, gidiyoruz. Buradan açıkça söyleyelim. Bu imzalar toplanıyor, güvenli şekilde depolanıyor, arşivleniyor. Noter çağırılacak, tutanak tutulacak. Meslek örgütlerine hesaplattırılacak. Notere hesaplattırılacak. Ama hiçbir imzaya, saraya, Tayyip Erdoğan’a ya da ona ulaştırabilecek kimsenin eli değmeyecek, gözü değmeyecek. İmzalar bizim namusumuza emanettir. Her birinizin il, ilçe binalarından, internetten, meydanlardan, AVM önlerinden, kalabalık mekanlardaki Cumhuriyet Halk Partisi’nin imza topladığı stantlardan boş birer kağıt, 25’er imza alıp hızla onları doldurup getirmenizi bekliyoruz. Kampanyaya omuz vermeye, Ekrem Başkan’a güç vermeye hazır mıyız?

'Sonuç almadan ne eve döneceğiz, ne sokakları boşaltacağız'

Madem ki Ekrem Başkan’ın beklentisine böyle güçlü bir destek veriyorsunuz o zaman biz de Ekrem Başkan’dan bekliyoruz ki; dışarı çıkmasını, seçime girmesini, seçimden sonra YÖK’ü kaldırmasını bekliyoruz. Rektör seçimlerini öyle Cumhurbaşkanı atamasıyla değil, öğretim görevlilerinin, öğrencilerin, okuldan bağını koparmamış mezunların oylarıyla rektör seçtirmesini bekliyoruz. Ekrem Başkan’ın çıkmasını, mülakatları kaldırmasını bekliyoruz. Belediyede yaptığı gibi TOKİ eliyle yurtlar yaptırmasını, barınma sorununu kökünden çözmesini bekliyoruz. Karşılıksız bursları artırmasını, kredi borçlarının faizini silmesini, faizsiz borcu iş bulana kadar istememesini bekliyoruz.

Ulaşımı, iletişimi, kültür sanatı, gençler için vergisiz, ucuz yapmasını bekliyoruz. Bu ülkeyi gençlerin ülkesi yapmasını, gençlerin kaybolan ümitlerini yeniden canlandırmasını, hep beraber bu ülkeyi Avrupa Birliği’nin tam üyesi yapmasını, vizeleri kaldırmasını, zenginlik ve özgürlük bekliyoruz. Buradan hep beraber son sözümüz şudur ki; ant olsun ki mücadeleyi bırakmayacağız. Sonuç almadan ne eve döneceğiz, ne sokakları boşaltacağız. Her gün daha kararlı, daha güçlü olacağız. Biz haklıyız, biz başaracağız, biz kazanacağız. Hepinize teşekkür ediyorum ve hep birlikte tekrar ediyoruz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz."

(SON)

Kaynak: ANKA