Haber: Esma Turan 

(MUĞLA) - Muğla’nın Marmaris ilçesinde İlknur Çetin’i bıçaklayarak öldüren Ali İhsan Kaya’ya "kadına karşı kasten öldürme" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gerekçesi açıklandı. Kararda, "Kaya’nın geçmişte de kadına yönelik tehdit ve hakaret suçlarından yargılandığına, denetimli serbestlik süresi devam ederken yeni suç işlediğine ve pişmanlık göstermediğine" dikkat çekildi. Maktulün ailesinin avukatlarından Alev Öztürk, sanığın "tasarlayarak öldürme" suçundan cezalandırılması için kararı istinafa taşıdıklarını bildirdi.

İlknur Çetin, İçmeler Mahallesi’nde 25 Nisan 2024’te çalıştığı otelin önünde Ali İhsan Kaya’nın bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti. Olayın ardından kaçan Kaya, kısa sürede yakalanmıştı. Kaya, ilk ifadesinde cinayeti “kıskançlık” nedeniyle işlediğini söylemişti.

“Tasarlayarak öldürme” suçundan açılan davayı gören Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 2 Mart’taki ikinci celsede sanığı "kadına karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmış, cezasında takdiri indirim uygulamamıştı.

Gerekçeli karar açıklandı, geçmişte de kadınları tehdit etmiş

Kaya'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararının gerekçesi açıklandı. Gerekçede Kaya’nın geçmişte de “kadına yönelik tehdit ve hakaret” suçlarından yargılandığı, denetimli serbestlik süresi devam ederken yeni suç işlediği ve pişmanlık göstermediği ifade edildi.

Avukat Öztürk: "Sanığın eylemi planlıydı, karar hatalı"

İlknur Çetin’in babası Zekai Çetin’in avukatı Alev Öztürk, gerekçeli karara ilişkin yaptığı açıklamada, mahkemenin “tasarlayarak öldürme” suçunun unsurlarının oluşmadığı yönündeki değerlendirmesine itiraz etti. 

ANKA Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan Öztürk, şunları söyledi:

"Mahkeme, ‘tasarlayarak öldürme suçu’nun unsurlarının oluşmadığına karar vermiş ve bu kapsamda bir cezalandırmaya gitmemiştir. Gerekçesinde ise sanığın maktulü öldürmeye kesin ve koşulsuz bir şekilde karar vermediğini, suçu işlemeye karar verdikten sonra makul bir sürenin geçip öldürme kararından vazgeçmediğine kanaat etmiştir. Oysa dosyadaki mevcut durum ve somut deliller bunun tam tersini ortaya koymaktadır. Şöyle ki sanık, maktulü öldürmeden yaklaşık bir hafta-on gün önce kendisine bir bıçak satın almış, maktulü bu süre boyunca takip etmiş; yolda, iş yerinde sürekli izlemiş, maktul bu durum nedeniyle polise şikayette bulunmuş ancak polis yalnızca sanığı uyarmakla yetinmiştir. Bu süreçte İlknur Çetin, korkusundan KADES uygulamasını da telefonuna indirmiştir.

Sanık olay günü sabah saatlerinde maktulü öldürmek maksadıyla maktulün çalıştığı otele girmeden önce, otelin giriş kapısındaki kameralara yansıyan görüntülerde bıçağı cebinden çıkarıp kontrol ettiği ve tekrar cebine koyduğu açıkça görülmektedir. Tüm bu gelişmeler, sanığın maktulü öldürmeye önceden karar verdiğini, bu doğrultuda bir hafta öncesinden bıçak temin ettiğini, maktulü sürekli takip ederek uygun zamanı kolladığını ve olay günü öldürme eylemine karar verdiğini ve otele girmeden hemen önce bıçağını kontrol eden sanığın tasarlayarak öldürme suçunu işlediğini ortaya koymaktadır."

Karar istinafa taşındı

Öztürk, mahkemenin, tasarlama unsurlarının oluşmadığı yönündeki değerlendirmesinin isabetli olmadığını, kararı istinafa taşıdıklarını bildirerek, "İstinaf mahkemesinden bu hatalı kararın bozulacağını düşünüyoruz. Bu kadar açık ve net biçimde tasarlamanın bulunduğu, hatta daha önce yaşadığımız diri diri yakılarak öldürüldüğü adli tıp raporu ile ortaya konan Pınar Gültekin de olduğu gibi canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme eyleminin sabit olduğu kadın cinayeti dosyalarında, mahkemelerin tüm bu gerçekleri görmezden gelerek fail lehine cinsiyetçi bir bakış açısıyla karar vermesi, ne yazık ki kadına yönelik şiddet ve cinayet vakalarının artmasına zemin hazırlamakta, yeni kadın katili erkek faillerin ortaya çıkmasına neden olmakta ve adaletin sağlanmasının önünde engel oluşturmaktadır." 

Kaynak: ANKA