(ANKARA) - Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, TED Üniversitesi Filiz Akın Köksal Sanat Koleksiyonu Salonu’nun açılışına katıldı. Yavaş, "Sanatçılara vefa göstermek lazım. Sanatçılar asla unutulmazlar. Dört yapraklı yoncanın ikisi gitti. İkisine de ben çok uzun ömürler diliyorum. Bize düşen de özellikle Ankara'da kendisinin doğduğu, yaşadığı yer, okuduğu yer olarak ismini yaşatılması da bizim için ayrı bir değerdir. Bizim için ayrı bir onurdur" dedi.

TED Üniversitesi'nde Filiz Akın Köksal Özel Sanat Koleksiyonu Salonu açıldı. Açılışa Filiz Akın Köksal'ın eşi Sönmez Köksal, Filiz Akın'ın oğlu Oyuncu İlker İnanoğlu, Oyuncu Türkan Şoray ve Hülya Koçyiğit, ABB Başkanı Mansur Yavaş, TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Kültür ve Turzm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, bazı CHP genel başkan yardımcıları, eski bakanlar ve ilçe belediye başkanları da katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Pehlivanoğlu, "Ben de o şanslı kişilerden biriydim. Filiz Akın Köksal'la beraber mütevelli üyeliği yaptık ve ailemizin hepsinden daha fazla bizim meşalemizi son dakikaya kadar taşıdı. Hatta ve hatta bıraktığı vasiyetiyle son dakikadan son anıya da taşıdı. Bizlere düşen sorumluluk değerlerimizi yaşatmaktır, bugün Türkiye'de binlerce çocuğa burs veren, binlerce öksüz çocuğu okutan, Türkiye'ye yayılan meşaleleriyle Türkiye'nin geleceğini gönül yağı meşalesiyle aydınlatmaya çalışan derneğimiz olarak sorumluluğumuzu yerine getirmek için buradayız. Sizlerin de bize eşlik etmesinden büyük onur ve gurur duyuyoruz" dedi.

Sönmez Köksal: Mansur Başkan'a burada mevcudiyeti için çok teşekkür ediyorum

Köksal ise geceyi düzenleyenlere teşekkür ederek şunları söyledi:

"Mansur Başkan'a burada mevcudiyeti için çok teşekkür ediyorum. Yıllar önce Filiz'i doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği Beypazarı'na davet ettiğinde orada geçirdiğimiz bir iki gün ve özellikle dağ evindeki geceyi hiçbir zaman unutmadı. Ve küçüklüğünden itibaren dolma yerine daha dolma diyemediği için doğma dediğini Mansur Başkan'a söylemişti. Eksik olmasın kendisi de daha sonra İstanbul'dayken bizleri hiç Beypazarı'nın o lezzetli dolmalarından mahrum bırakmadı. Kendisine Filiz adına çok teşekkür ediyorum. Ayrıca dört yaprağı olan yoncanın da iki yaprağı burada. Kendilerine de mevcudiyetleri için çok teşekkür ediyorum. Sultanım dediği Türkan Hanımı özellikle selamlıyorum. Çünkü telefonda sık görüşürlerdi. Ve Filiz hep kendisine sultanım diye hitap ederdi."

Hülya Koçyiğit: "Benim için Filiz Akın bir beyaz orkide. Öyle zarif, öyle nadide"

Koçyiğit ise şöyle konuştu:

"Bugün hem öğrencisi hem de mütevelli heyeti üyesi olduğu bu köklü okulda TED Koleji'nde hepimizin hayatında çok özel bir yer edinmiş olan Filiz Akın'ı anıyoruz. Ama siz de beni anlıyorsunuz gerçekten kelimeleri peş peşe kullanmakta dahi zorluk çekiyorum. Hepimizin hayatında o kadar özel bir yer edindi ki o zarafetiyle, asaletiyle, nezaketiyle hep örnek bir insan oldu Filiz. Bu çok anlamlı ve bizler için biraz da zor olan günde onun adını, bu okulun bir salonunda yaşatılacak olması ve bunun için hazırlanması buna emek veren tüm kişileri teşekkürle anmak istiyorum. Aslında ben ne söylesem zaten eksik kalacak onunla ilgili. Onu ilk tanıdığım andan itibaren böyle bir okulda eğitim gördüğü için hayata önce artı olarak başladığını düşünmüştüm. Gerçekten sizler gibi bizler de TED Koleji'yle hep gurur duyduk. Benim için Filiz Akın bir beyaz orkide. Öyle zarif, öyle nadide. Öylesine kendine has vakur bir kadındı. Hastalığı dolayısıyla geçirdiği o zor zamanları bile hep umutla aşmaya çalıştı. Filiz güzelliği kalbine yansıyan çok kıymetli bir kişilikti. Bilgisini, tecrübelerini, kazanımlarını paylaşmak için kalbini bütün şeffaflığıyla sevenlerine açtı."

Türkan Şoray: Onunla her telefon konuşmamız da attığım her mesajda manolyam derdim

Şoray ise konuşmasında Filiz Akın Köksal'ı anarken göz yaşlarını tutamadı. Şoray "Gerçekten hayatımın en zor konuşması olacak. Peki konuşamam diye. Canım Hülya da onu bir çiçeğe benzetmiş. Ben de onunla her telefon konuşmamız da attığım her mesajda manolyam derdim manolyam Filizim... Hep böyle başlardık konuşmaya. O da bana çok güzel şeyler söylerdi. Yani bugün buraya gelene kadar onun aramızda olmayışının gerçekliğiyle yüz yüze gelmemeye çalıştım hep. Ama bugün burada bu gerçekle karşı karşıyayız. Ama onun bizi duyduğuna eminim. Çünkü bir de o zaten burada yıllar önce buralarda koşmuş, kahkahalar atmış, üzülmüş, sevinmiş. Buralarda anısı var. Zaten o buralarda. Yani öyle bir boşluk ki bu anlatılmaz" diye konuştu.

Mansur Yavaş: Sanatçılar asla unutulmazlar

Filiz Akın Köksal'ın Beypazarı'na geldiği anları anlatan Yavaş ise şöyle konuştu:

"Ben de Beypazarı Belediye Başkanıyken hep konuşurlardı 'Filiz Akın da Beypazarı'nda doğmuş' diye. Aradan çok uzun yıllar geçti. Bir vesileyle kendisinin Beypazarı'nın geleceğini de duyduk. Tabii son derece mutlu olduk. Orada kendisini ağırladık. Doğduğu evi, yaşadığı evi kendisine gösterdik. Evi de restore etmiştik. Daha sonra hemen Beypazarı'ndan ayrılır ayrılmaz orayı Filiz Akın sokağı olarak ismini belediye meclisinden aldığımız kararla verdik. Sanatçılara vefa göstermek lazım. Sanatçılar asla unutulmazlar. Burada da Türk Eğitim Derneği ve TED Üniversitesi buradaki kendisine vefa göstermek için bir salona ismini veriyor. Son derece mutluyuz. Unutturmamak lazım. Bizi de Beypazarı'na geldiğinde kendisi Sönmez Bey'in anlattığı gibi anılarını orada yaşarken anlatmıştı, biz de daha sonra oradan ayrıldıktan sonra da teması kesmedik. Zaman zaman kendisini arayıp kendisiyle görüşürdük. Sağlığı hakkında bilgi almaya çalışırdık. Ama hayat böyle. Dört yapraklı yoncanın ikisi gitti. İkisine de ben çok uzununuz ömürler diliyorum. Sağlık diliyorum inşallah. Bizler de bize düşen de özellikle Ankara'da kendisinin doğduğu, yaşadığı yer, okuduğu yer olarak ismini yaşatılması da bizim için ayrı bir değerdir. Bizim için ayrı bir onurdur. Bu düşüncelerinden dolayı da tekrar Selçuk Bey ve bütün ekibini tebrik ediyorum."

Batuhan Mumcu: Zarifliğiyle, yaşamıyla, duruşuyla, kalemiyle ve eğitime verdiği destekle örnek bir isimdi

Batuhan Mumcu ise şunları söyledi:

"Türk sinemasının bir dönemine damga vurmuş zarifliğiyle, yaşamıyla, duruşuyla, kalemiyle ve eğitime verdiği destekle örnek bir isimdi Filiz Akın Köksal. Yeşilçam'ın altın yıllarında Türk kadınının zerafetini, gücünü entelektüel birikimini temsil ederken sonraki yıllarda yazdığı kitaplarla, ekranlardaki programlarıyla her daim üretmeye, anlatmaya ve paylaşmaya devam etti. Filiz Akın Köksal'ın belki de belirgin yönlerinden birisi de yaşamı boyunca taşıdığı nezaketi hiç yitirmemesiydi. Bu nezaket yalnızca görünüşünde değil, kelimeleriyle, seçimleriyle ve insanlara yaklaşımlarıyla da hissedilirdi. Bugün adını taşıyacak bu sanat salonu, onun sanata, eğitime ve gençliğe duyduğu inancın yaşayan bir sembolü olarak sanata büyümek isteyen nice gencimizin yoluna ışık tutacağına inanıyorum. Biz tabii Kültür Turizm Bakanlığı olarak sadece eserleriyle değil değerleriyle de topluma yön veren sanatçılarımızın kıymetli mirasına sahip çıkmayı bir sorumluluk biliyoruz. Filiz Hanım gibi çok yönlü, üretken ve topluma sanatçılarımızın anısını kültür ve sanat içerisinde olduğu her platformda yaşatmaya da devam edeceğinizi bilmenizi istiyorum."

Kaynak: ANKA