(ANKARA) - CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "Ankara yıllarca parsel parsel satıldı, hiçbiri bunun hesabını vermedi. İstanbul’da aynı işler oldu. 17-25 Aralık’ın ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Hiçbirisi soruşturma konusu olmadı. Hep beraber bu memlekette bir temiz eller operasyonu başlatalım" dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından ihale süreci tamamlanan Dikimevi-Natoyolu Metro Hattı'nın temel atma töreni düzenlendi. Toplam 8 istasyondan oluşacak raylı sistem hattının temeli Sultan Fatih Caddesi’nde atıldı.
Temel atma törenine ABB Başkanı Mansur Yavaş, Mamak Belediye Başkanı Veli Gündüz Şahin ile CHP'li ilçe belediye başkanları, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP Genel Başkan Yardımcıları, CHP PM üyeleri, CHP'li milletvekilleri, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkanı Cumali Durmuş, İYİ Parti Ankara İl Başkanı Yener Yıldırım, belediye meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
Törende konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, muhalefetin üzerindeki giderek artan iktidar baskısının yerelyönetimlerin çalışmasının zorlaştırdığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Metrolar tüm dünyada modern şehirciliğin olmazsa olmazı artık. Şehirlerin nüfusunun artaması, araç sayısının artması şehiriçi ulaşımı yerin altına taşımayı bir mecburiyet haline getirdi, getiriyor. Sistem tamamen elektrikle işlediği için metrolar çevreyle dost bir ulaşım metodu aynı zamanda. Ulaşım yoksa eğitim yok, sağlık yok, ticaret yok, hayat yok. TBM makinalarıyla yapılan metro inşaatları çok daha hızlı bitiyor ve inşaat sürecinde çevreye rahatsızlık asgari düzeye iniyor. Eski tür metro inşaatlarında bi hattan metro geçeceği zaman esnafın işi yıllarca duruyor. Halbuki TBM makinalarıyla alttan delip geçtiğinizde üstte hayat devam ediyor.
Muhalefet belediyelerinin çalışmalarının ne kadar zor şartlarda yürüdüğünün farkındayım. Pek çok belediyenin hizmetinin türlü türlü yollarla iktidar tarafından nasıl engellendiğini de iyi biliyorum. Bürokratik ve finansal engellerle çok sayıda belediyeyi hizmet veremez noktasına getirdi bunlar. İktidar belediyelerine her türlü imkan ve kolaylık sağlanırken muhalefet belediyelerinin önüne türlü türlü engeller konuyor. Tam 11 yıl bu ülkenin Hazinesi’nin başında oldum, hiçbir belediyeye farklı muamele yapmadım. Hangi partiden olduğuna bakmaksızın Hazine her partiye, her belediyeye eşit ve adil davrandı. Çünkü merkezi hükümetin görevi hangi belediye tarafından verildiğine bakmaksızın en iyi hizmetin halka ulaşmasını sağlamaktır. Eğer merkezi hükümet, sırf bir belediye muhalefette diye o belediye’nin hizmetine mani oluyorsa bunun vebali büyüktür. O hizmeti milletten çalmaktır.
Bugün ise Türkiye’de pek çok belediye kayyum tehdidiyle veya yargı operasyonlarının tehdidi altında işini yapmaya çalışıyor. Pek çok il ve ilçede milletin iradesi tamamıyla yok sayılıyor. Bizim bunlara alışmaya hiç niyetimiz yok. İtiraz edeceğiz. Belediyelere, yerel yönetimlere daha çok yetki verilmesi, belediyeler üzerindeki merkezi hükümet vesayetinin kalkması bizim yönetim anlayışımızın tam da merkezinde yer almakta. Bu kadar büyük bir ülkenin tek bir merkezden, külliyeden, külliyenin içindeki tek bir odadan yönetilmesi mümkün değil. Yönetim yetkisinin mutlaka yukarıdan aşağıya delege edilmesi gerekiyor. Yönetim yetkisinin Ankara’dan yerele devredilmesi gerekiyor yoksa başarıya ulaşamazsınız."
"Hükümet engellemeseydi çok daha fazlası olabilecekti"
CHP Grup Başkanvekili Günaydın da yargı eliyle muhalefet belediyeleri üzerinde kurulan baskının hizmeti engellediğine değindi. CHP'li belediyelerin hizmetleriyle halkın takdirini topladığını belirten Günaydın, iktidar kanadından yolsuzlukla suçlanan ancak haklarında soruşturma yürütülmeyen isimlerin olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:
''Çağdaş ülkelerde merkezi hükümetle yerel yönetimler uyumlu bir şekilde çalışırlar. Buraya Sayın Murat Karayalçın’ın yaptığı köprüden geçerek geldim. Yıllarca borçlarını ödemeyip dünyanın en absürt işlerine kaynak aktaranlar, borçluluklarının sebebini o köprü olarak göstermekten hiç utanmadılar. Yıllarca Ankara’yı parsel parsel satanlar, o paraları absürt işlere aktaranlar hiç utanmıyorlar mı? Bugün yapılan metroların bedeli kural değiştirilerek Ankaralının cebinden 5 yılda 6 milyar TL olarak alındı. Elbette bu para alınacak ancak çok daha uygun bedellerle ve zamana yayılarak alınacak. Dolayısıyla o kaynak, Ankaralılara aktarılacaktı. Mansur Başkan her türlü fedakarlıkla sizlere hizmet etmeye devam ediyor ama biliniz ki bu hükümet engellemeseydi çok daha fazlası olabilecekti.
Bu tören, her türlü engellemelere rağmen CHP’li belediyelerin nasıl etkinlikte çalıştığının bir göstergesidir. Kaynağımızı kesiyorlar, arkadaşlarımızı tutukluyorlar, bürokratları tehdit ediyorlar, her türlü engellemeyi yapıyorlar ama bir şeyi beceremiyorlar. Bizimle halk arasındaki bağı kopartamıyorlar. Diyorlar ki ‘CHP’li belediyelerde acayip işler oluyor. Onun için devletin savcısı oralara operasyon yapıyor.’ 2019’da çok sayıda belediye kazandık, bu iftiraları atmaya devam ettiler. 2019’dan 2024’e kadar vatandaşın CHP’li belediyelere güveni ve desteği arttı. 39 ilçesi var İstanbul’un. Bunun 26’sı bizde, 14’ten 26’ya çıkardık. Ankara’nın 25 ilçesi var. 2019’da yalnızca 3 ilçe bizdeydi, şimdi 16 ilçenin belediyesi bizde. En büyük hakem olan millet, CHP’li belediye başkanlarının ve belediye meclis üyelerinin çalışmalarından memnun. Onun için yeniden seçtiler. 31 Mart 2024’te Türkiye’nin birinci partisi olduk, hala açık ara birinci partisiyiz. 3 ilçe belediyemize kayyım atadılar. Şişli, Esenyurt, Ovacık kayyum yönetimi altında.
Gaziosmanpaşa Belediye’mize belki hukuka uygun ama adalete, vicdana uygun değil; resmen çöktüler. Utanmadan 120 bin oyla seçilmiş Gaziosmanpaşa Belediye’mizi çeşitli oyunlarla 21 oyla kazandıkları için birbirlerine tebrik telefonları açıyorlar. Demokraside bunun yeri yoktur. Vicdan yoksa, adalet yoksa vatandaşın rızası da olmaz. Bunun böyle bilinmesi lazım. Ankara yıllarca parsel parsel satıldı, hiçbiri bunun hesabını vermedi. İstanbul’da aynı işler oldu. 17-25 Aralık’ın ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Hiçbirisi soruşturma konusu olmadı. Hep beraber bu memlekette bir temiz eller operasyonu başlatalım. 25 yıl boyunca Ankara’yı yönetenlerin mal varlıklarını teker teker araştıralım. İstanbul’u 1994’ten bu yana yönetenler, Harun gibi Karun gibi gidenlerin mal varlıklarını teker teker araştıralım. Biz CHP’liler, bütün milletvekilleri, belediye başkanları her yıl mal beyanı verelim. O mal beyanını MASAK araştırsın ve doğruluğunu tespit etsin, sonra da internete koyalım. Var mısınız AKP’li vekiller?"