(İSTANBUL) - Kemalist Aydınlanma Derneği, “Ana dilde eğitim PKK’nın ve DEM Parti’nin sürekli gündeminde yer tutarken, Türkiye’yi bölmenin ve bir Kürt devleti oluşturmanın yapı taşı olarak kullanılmaktadır. Ulus devleti yıkacak, ulusu parçalayacak ve terörün yöneticisi egemen emperyalist güçlere kapı açacak bu proje kabul edilemez” açıklamasını yaptı.
Kemalist Aydınlanma Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Rudaw TV’ye verdiği röportajda kullandığı “Ana dilde eğitimin oturulup konuşulmasına hiçbir zaman karşı olmadım. Doğru olan; kimseyi reddetmemek, kimseyi hor görmemek. O dilde kültür, sanat, bilim yapılması önemlidir. Arapçada da aynı sorun var. Türkiye’de 6 milyon Arap vatandaşımız yaşıyor. Sığınmacı sorunu üzerinden Arapça kriminalleşiyor boşu boşuna” ifadelerine ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Türkiye’deki tüm Kürt yurttaşlarımız, kendi ana dilini öğrenme, konuşma, yayın yapma ve sanat icra etme hakkına sahiptir. Bu konuda hiçbir yasal kısıtlama bulunmamaktadır. Okullara Kürtçe seçmeli ders konulmuş, üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri açılmış, 2022’de okullara Kürtçe öğretmen atamaları başlatılmış, TRT başta olmak üzere Kürtçe yayın yapan televizyonlar kurulmuş, sanat etkinliklerinin Kürtçe yapılmasındaki engeller kaldırılmış, Güneydoğu Anadolu’da birçok ilçenin isimleri Kürtçe olarak değiştirilmiş ve Kürtçe tabelalar kullanılmaya başlanmıştır. Kürtçe’nin kullanımı önündeki tüm engellerin kalkmasına rağmen, Kürtçe ana dilde eğitim konusundaki dayatma, Kürtçe'nin öğrenilmesi boyutunu aşarak, aynı coğrafyada birbirine yabancılaşmış iki kimlikli bir toplum ve eşit vatandaşlık statüsünü kabullenmiş bir devlet inşa etmenin en önemli adımıdır.
Sayıları milyonlarla anılan farklı etnik ve ulusal kimlikleri barındıran hatta adı ‘federal’ olan gelişmiş batı demokrasilerinde eğitim, o ülkenin resmi dilinde yapılırken, bu ülkelerce Türkiye’ye yönelik dayatmanın yıllardır sürdürülmesi çok anlamlıdır. Ana dilde eğitim PKK’nın ve DEM Parti'nin sürekli gündeminde yer tutarken, Türkiye’yi bölmenin ve bir Kürt devleti oluşturmanın yapıtaşı olarak kullanılmaktadır. Kaldı ki, Kürtçe tek bir dil değildir. Kurmançça, Soranice, Kelhurice gibi birbirinden farklı özellikler taşıyan alt dil gruplarına ayrılmaktadır. Yine farklı bir dil ailesinden gelen Zazaca konuşan yaklaşık 2 milyon kişi de Türkiye sınırları içinde ikamet etmektedir.
İlk ve orta öğretimi kapsayan ana dilde eğitim talebinin bölge halkının bir talebi olmayıp, bölücü siyasetin bir dayatması olduğu, bölgede yapılan kamuoyu araştırmaları ile belgelenmiştir. Türkiye’de yükseköğretim görme ve meslek sahibi olma fırsatından bölge gençlerini mahrum bırakacak bu uygulamanın, 'insan hakları' kılıfı altında dayatılan bir bölünme projesi olduğu açıktır. Ulus devleti yıkacak, ulusu parçalayacak ve terörün yöneticisi egemen emperyalist güçlere kapı açacak bu proje kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın lafzına ve ruhuna aykırı olan bu talebin kesinlikle reddedilmesi için tüm Kemalist, Cumhuriyetçi, Atatürkçü, yurtsever güçleri, bu senaryoya karşı ses yükseltmeye ve kararlılık göstermeye çağırıyoruz. Ana dilde eğitim dayatmasına 'dur' de!”