(ANKARA) - Kadın Dayanışma Komitelerince (KDK) yapılan açıklamada, "öldürülen her kadının sorumluluğunun İçişleri Bakanlığında olduğu" ifade edilerek "Suçlusunuz ve hesap vereceksiniz. Sorumluluklarınızı yerine getirmediğiniz her an iki elimiz yakanızda olacak. İki elimiz yakanda Ali Yerlikaya" ifadesi kullanıldı.

KDK'den yapılan "Ölen Her Kadın İçin İki Elimiz Yakanızda: Suçlusun İçişleri Bakanı" başlıklı açıklamada, ülkedeki mevcut durumun bir utanç tablosu olduğu, bakanlığın yurttaşını koruma görevini yerine getirmediği; Türkiye’de 2024'ün kadınların en çok öldürüldüğü yıl olarak tarihe geçtiği vurgulandı.

Türkiye'de günde en az bir kadının katledildiği, binlercesinin şiddete maruz kaldığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Aynı mahallede oturduğumuz, işe giderken aynı sokaklarda yürüdüğümüz kadın arkadaşlarımız evlerinde, iş yerlerinde, sokak ortasında şiddete uğruyor, hayatını kaybediyor. Yalnızca cinayete kurban giden sayısı artmıyor. Kadınların öldürülmesi daha canavarca bir hal alıyor.

Türkiye’de 2024, kadınların en çok öldürüldüğü yıl olarak tarihe geçti. 2025'te yaşadıklarımıza bakıyor ve anlıyoruz ki bu düzende her yıl bir önceki yılın 'rekorunu' kırmaya, 'en çok kadının öldüğü yıl' olmaya aday. Kadınlar her yıl daha fazla ölüyorken sen ne yapıyorsun İçişleri Bakanı?

Devlet vatandaşını korumakla görevlidir, vatandaşını korumak zorundadır. Kadınlar olarak hiçbirimizin can güvenliğinin olmadığı bu utanç tablosunun sorumluları başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere yetkili kurumlardır.

"Ölmemek için adeta çırpınan kadınları korumayarak, öldürülmesine göz yumarak mı güvenliği sağlıyorsunuz?"

Ülkenin güvenlik birimleri İçişleri Bakanlığına bağlı. Soruyoruz: İş işten geçtikten, kadınlar hayatını kaybettikten sonra yapılan tutuklamalarla mı güvenliği sağlıyorsunuz? Defalarca Emniyet'e başvuran, koruma kararları çıkarttıran, ölmemek için adeta çırpınan kadınları korumayarak, öldürülmesine göz yumarak mı güvenliği sağlıyorsunuz? Bir kadın öldürüldükten sonra tutukladığınız her katilin yanında, yurttaşını koruyamayan bir kurum olarak siz de cinayete ortaksınız. Güvenlik katil yakalayarak mı sağlanıyor İçişleri Bakanı?

İstanbul Şişli'de Bahar Aksu uzaklaştırma kararına rağmen öldürüldü, Samsun'da Emine Akpınar uzaklaştırma kararına rağmen öldürüldü. Muğla Menteşe'de Senem Kıvrık uzaklaştırma kararına rağmen öldürüldü. Ankara'da Mine Nur Ala defalarca aldığı uzaklaştırma kararına rağmen öldürüldü...

Basına yansıyan bilgilere göre 2024'te en az 18 kadın koruma, uzaklaştırma kararı ve talebine rağmen öldürdü. Bugün bu ülkede binlerce kadın şiddet gördüğü kişiye karşı koruma ya da uzaklaştırma kararı almaya çalışırken yalnız ve çaresiz. Bir kadın 'ben tehlike altındayım' dediğinde onu korumakla yükümlü olanlar süreci uzatıyor; kolluk adli makamlara yönlendiriyor, adli makamlar ise kişiyi kendi kaderine terk ediyor. Sizin yüzünüzden, kadınlar katilleriyle baş başa kalıyor. Kadınlar onar onar 'rağmen öldürülürken' sen neredesin İçişleri Bakanı?

"Sayın Bakan, sizin göreviniz, sorumluluklarınızı yerine getirmek"

8B sınıfından Ali kadınların koruma kararına rağmen öldürülmesine 'kapıyı açmasa ölmezdi' demiş olsa belki anlayabilirsiniz. Peki bunu 8B sınıfından Ali değil de İçişleri Bakanı Ali diyorsa? Evet, Bakan Ali Yerlikaya koruma kararı olan kadınların sokak ortasında, evinde öldürülmesinin sorumluluğunu utanmadan kadınlara yükleyerek 'Koruma kararı olan kadın faile kapıyı açtığı için öldürüldü' diyebildi. Hatırlatıyoruz Sayın Bakan, sizin göreviniz kadınları suçlamak değil, sorumluluklarınızı yerine getirmek.

Kadınlar kapıyı açmasın diyen bakana Döne Çelebi cinayetini soruyoruz. Ankara'da Sıhhiye Metro İstasyonu'nda elektronik kelepçesi olmasına rağmen biri nasıl cinayet işleyebildi? Böyle bir kamusal alanda polis, güvenlik neredeydi? Elektronik kelepçeli biri daha önce defalarca kadına yaklaşırken polis nasıl aileyi arayıp 'şahıs 200 metre yakınlarda' diyebildi? Görevi o katili kadına yaklaştırmamak olan kamu görevlisi hakkında görevini yapmadığı için soruşturma başlattınız mı? Başlatmadıysanız, Döne’nin öldürülmesinden de sorumlu olan siz olmuyor musunuz?

Sen kadınları suçlayarak katillere cesaret vermeyi bırak hesap ver İçişleri Bakanı!

"Bu silahlara nasıl ulaşılıyor açıkla İçişleri Bakanı"

2024 yılı kadın cinayetlerinin yüzde 57'si ateşli silahlarla gerçekleşti. Bu silahların kaçının ruhsatsız olduğu bilinmiyor. 2024 yılının ilk 10 ayında ise 90 bin 317 ruhsatsız silahın yakalandığını Ali Yerlikaya açıklıyor. Kadınlar öldürüldükten sonra katili yakalamayı bazen başaran bakan, silahlar konusunda da yakalamakla övünüyor, insanların nasıl bu kadar kolay ruhsatsız silaha erişebildiğini açıklamıyor. Çete ve mafya düzeninden beslenenler ve hatta iktidarını bu düzene borçlu olanlar ateşli silahlara erişimi, kontrolsüz bireysel silahlanmayı gündem dahi etmiyor. Kadınların hayatta kalması marketten alışveriş yapar gibi silah bulabilenlerin silahlarının ola ki tutukluk yapma ihtimaline kalmış durumda. Bu silahlara nasıl ulaşılıyor açıkla İçişleri Bakanı.

Kamu güvenliğinden anladığı tek şeyin AKP’ye muhalif olanları susturmak olduğunu düşünen bu iktidar yurttaşını koruma ehliyetini yitirmiştir. Can güvenliğini sağlama görevini unutan kurumlar sorumluluklarını cenaze kaldırma noktasına indirmiş durumdadır. Artık yeter, kadınlar öldükten sonra yaptığınız şeyler anlamsızdır. Cenazeyi halk kaldırır Sayın Bakan, siz kadınların öldürülmemesini sağlamak zorundasınız. Cenaze törenine katılan suç ortağı olmayı bırakıp sorumluluk alın, görevinizi yapın. Ya da bakanlığın adını Cenaze İşleri Bakanlığı yapın İçişleri Bakanı.

İçişleri Bakanlığı kadınların can güvenliğini sağlamak zorundadır.  Bireysel silahlanma yasaklanmalı, ruhsatsız silah denetimleri ve ruhsatsız silah bulundurma cezaları artırılmalıdır. Koruma ve uzaklaştırma kararı alan kadınlar İçişleri Bakanlığı güvencesiyle korunmak zorundadır. Koruma ve uzaklaştırma kararlarına rağmen bir kadının zarar görmesi halinde kadınları korumakla yükümlü kamu görevlileri hakkında adli ve idari soruşturma başlatılmalıdır. Tüm soruşturma süreçleri adil ve etkin biçimde yürütülmeli, görevini yerine getirmeyen sorumlu kamu görevlileri hakkında jet hızıyla verilen ve adeta kural halini almış takipsizlik kararlarından yurttaşını koruyamayan devlet organları sorumludur.

Kadın Dayanışma Komiteleri olarak cinayetlerin sorumlusunu yalnızca cinayeti işleyenler olarak gösterenlerin ensesinde olacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Biliyoruz ki görevinizi yerine getirmediğiniz her an kadınlar ölmeye devam edecek. Öldürülen her kadının sorumluluğu İçişleri Bakanlığındadır. Suçlusunuz ve hesap vereceksiniz. Sorumluluklarınızı yerine getirmediğiniz her an iki elimiz yakanızda olacak.

İki elimiz yakanda Ali Yerlikaya."

Kaynak: ANKA