(İSTANBUL) Filistin’e Özgürlük Platformu, Kadıköy’de Gazze’ye destek yürüyüşü gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından İskele Meydanı’nda yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının protesto edilirken, aktivistlerin “Küresel Gazze Yürüyüşü”ne destek verildi. Açıklamada AKP iktidarına da tepki gösterilerek, “İktidara da bir çift sözümüz olacak; hamaseti bırak İsrail’le ilişkiyi kes. Filistin halkının yanında olduğunuz yönündeki iddialarınız doğru değil” denildi.
Filistin’e Özgürlük Platformu, Mısır’da bir araya gelen aktivistlerin Filistin ile dayanışma amacıyla Refah sınır kapısına yürüyüşüne destek vermek için Kadıköy’de yürüyüş gerçekleştirdi. Çok sayıda platform üyesi İskele Meydanı’na yürümek üzere Müze Gazhane’de bir araya geldi. Emniyet güçlerinin eylemin Gazhane’den başlamasına izin vermemesi üzerine bur süre sessiz yürüyüş gerçekleştiren grup, Boğa Heykeli önünde tekrar bir araya gelerek sloganlar attı. Kalabalık daha sonra, sloganlar eşliğinde İskele Meydanı’na yürüdü.
İskele Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirildi
İskele Meydanı'nda yapılan basın açıklamasında “Gazze için direnmeye bir saniye bile ara veremeyiz” denilerek İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının protesto edilirken, aktivistlerin “Küresel Gazze Yürüyüşü”ne destek açıklamasında bulunuldu. Açıklamada şöyle denildi:
"Gazze halkı topraklarından vazgeçmiyor"
"Gazze ablukada. İşgal devleti bu ablukayla Gazzelilerin derin bir açlık ve susuzluk kriziyle mücadele etmesini hedefledi. On binlerce ölüm yetmiyor işgal devletine, 616 gündür Gazze’de taş üstünde taş bırakmamak yetmiyor. Tek bir Gazzeli bırakmayana kadar bu korkunç işgali sürdürmeye, ablukayı derinleştirmeye kararlılar. Arkasını dünyanın güçlü devletlerine yaslayan ve saldırılarını dev silahlanma şovuyla süsleyen işgal devleti kirli amaçlarına ulaşamıyor. Ulaşamıyor, çünkü Gazze halkı bu yıkıcı işgale rağmen topraklarından vazgeçmiyor, geri adım atmıyor. Filistin halkı yenilmiyor.
"Kalbimiz oluşturulan insanlık konvoyunda"
Kalbimiz Gazze’deki İsrail ablukasını sona erdirmek için oluşturulan insanlık konvoyunda. Biliyoruz ki darbeci Sisi, Refah kapısına yürümek isteyen aktivistlerin eylemini yasaklıyor, yakalayabildiğini deport ediyor. Buna rağmen binlerce insan ablukayı yarmak için dünyanın her yerinde ayağa kalktı. Filistin nehirden denize özgür olana kadar mücadelemize ara vermeyeceğiz"
"İktidara da bir çift sözümüz olacak"
AKP iktidarına da tepki gösterilen açıklamada, “Bir yandan İsrail’e yük taşıyan gemilerin Türkiye karasularında ve limanlarında demirlemesine izin verip aynı zamanda Filistin halkının yanında olamazsınız. Bir yandan Azerbaycan üzerinden gelen petrolün Socar adlı firma ile Türkiye üzerinden İsrail’e aktarılmasına izin verip aynı zamanda Gazze’de ölen çocuklara üzülemezsiniz. Bir yandan Kürecik radarını İsrail’e kullandırarak, diğer yandan NATO üslerinin Türkiye’deki varlığına izin vererek Gazze’nin yanında yer alamazsınız. Bu yüzden diyoruz ki ‘hamaseti bırak, ilişkiyi kes’. Filistin halkının yanında olduğunuz yönündeki iddialarınız doğru değil” ifadeleri kullanıldı.
"İsrail, İran’dan elini çek"
İsrail’in 13 Haziran’da gerçekleştirdiği İran’a yönelik hava saldırısının da protesto edildiği açıklamada, “İsrail’in saldırganlığı karşısında ses çıkartmak ve 'İsrail, İran’dan elini çek' demek zorundayız” denilirken, ABD'ye de tepki gösterildi.Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“İsrail, Lübnan, Yemen, Suriye’den sonra İran’ı da vurdu. Gazze üzerindeki soykırım girişimi, savaşı bütün bölgeye yayma tehdidi ile el ele ilerliyor. Saldırı Trump’ın İran’la diplomatik görüşmeleri sonuna kadar sürdürmek üzere ekibine talimat verdiğini söylemesinin hemen ardından geldi. Öte yandan, saldırıların hem Madleen gemisi hem de Gazze için insanlık konvoyunun İsrail’in politikalarını küresel ölçekte mahkum ettiği bir döneme denk gelmesi elbette tesadüf değil. BM Genel Kurulu Gazze'de derhal ateşkes çağrısı yapan tasarıyı 149 oyla kabul etti. İsrail, köşeye sıkıştıkça çatışmaların kapsamını genişletmekten ve bölgede bir uzlaşma ve diplomatik hamle ihtimalini ortadan kaldırmak için hamle yapmaktan başka bir yol bilmiyor. Trump, 'Eğer İran saldırılara cevap verirse İsrail’i savunacağız' diyerek küstah açıklamalarına bir yenisini daha ekledi. ABD emperyalistlerinin İsrail savunması dedikleri şey, hepimiz biliyoruz ki mazlum halkları bombalamaktır. ABD İsrail’in 21'inci yüzyılda işlediği bu soykırımın suç ortağı, işbirlikçisidir. İsrail’in saldırganlığı karşısında ses çıkartmak ve ‘İsrail, İran’dan elini çek’ demek zorundayız”