(İZMİR)- Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin 43. Olağan Meclis Toplantısı ve Bağımlılık Paneli İstanbul'da Bahçelievler Belediyesi'nin ev sahipliğinde yapıldı. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, toprak sağlığı ve gıda güvenliğinin ele alınması gereken iki önemli konu olduğunu vurgulayarak, "Siyaset üstü bir bakış açısıyla, kol kola, omuz omuza ülkemizin sağlığı, aydınlığı, refahı için çalışmamız gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 43. Olağan Meclis Toplantısı, İstanbul Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır'ın ev sahipliğinde Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve birliğe üye belediye başkanlarının katılımıyla bir otelde yapıldı. Sağlıklı şehirler için ortak akıl ve güçlü iş birliği vurgusunun yapıldığı toplantıda üye belediyeler, İstanbul Kent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kültegin Ögel moderatörlüğündeki panelde bağımlılık ile mücadele çalışmalarını aktardı.
"Kumar bağımlılığı sorununun ne kadar yaygınlaştığını gördük"
Toplantının açılışında Türkiye'nin dört bir yanından gelen üye belediyelerin temsilcilerini selamlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Bir arada olmak bize güç veriyor" diyerek konuşmasına başladı. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği olarak yaptıkları çalışmaları aktaran Tugay, danışma kurulunu genişlettiklerini, farklı çalışma grupları oluşturduklarını, İzmir'de üye belediyelere teknik destek sağlayacak ofis açtıklarını söyledi. Tugay, yurt dışından sağlanacak hibe ve destekler üzerine bu ofisin yoğun çalışacağını belirtti.
Birliğin 43. Olağan Meclis Toplantısı'nda gündeme aldıkları bağımlılıkla mücadele çalışmalarının önemine değinen Tugay, "Bağımlılık konusunda konuşulan konular aslında nasıl bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Yapılan çalışmalar sorunun ne kadar yaygın olduğunu, her bir belediyemizin bu konuda endişeli olduğunu ve elinden geleni yapmaya çalıştığını ortaya koydu. Birliğe üye belediyelerimizin yaptığı çalışmaları dinledik. Kentlerimize döndüğümüzde bizler daha fazla ne yapabiliriz diye kafa yoracağız. Ülkemizin ve dünyanın sosyolojik sorun yaşadığını sadece madde bağımlığının değil kumar bağımlılığı sorununun ne kadar yaygınlaştığını gördük ve değerlendirme imkanı bulduk" dedi.
"Atıkları doğru bertaraf etme konusunda başarısızız"
Türkiye'de ve dünyada iklim krizinin sonuçlarının ağır bir şekilde ilerlemeye devam ettiğini vurgulayan Tugay, "Kuraklığın önümüzdeki yıllarda da devam etmesi halinde her birimiz başa çıkması zor olan sorunlarla yüzleşeceğiz. Bu yıl yaşanan don tarımda rekolte düşmesine neden oldu. Türkiye'nin her yerinde atık yönetimi ile ilgili sorunlar var. Denizlerde, göllerde, akarsularda, toprakta, havada çok ciddi bir kimyasal kirlilik var. Mikroplastik yoğunluğunun arttığını görüyoruz. Geri dönüşüm, atıkları doğru bertaraf etme konusunda başarısızız. Karbon emisyonlarımızı düşüremiyoruz, yenilenebilir enerji üretimleri istenen düzeyde değil. Fosil yakıtlardan enerji üretimi çok fazla. Daha da kötüsü enerjiyi verimli bir şekilde kullanmayla ilgili bilinç yok. Bu konuyu insanların inisiyatifine bırakmak yerine sıkı kararlar alınması, doğru politikalar uygulanması lazım. Kamunun bu konuda kısıtlamalar getirmesi lazım" diye konuştu.
"Bir araştırma toprağın insan sağlığını bozacak şekilde kirlendiğini ortaya koydu"
Toprak sağlığı ve gıda güvenliği ile ilgili ülkede çok ciddi bir sorun olduğunu ve bu iki konuya herkesin dikkat etmesi gerektiğini kaydeden Tugay, şöyle devam etti:
"Türkiye'de marketlerde ve pazarlarda satılan gıdanın sağlığı ile ilgili bir çalışma yapılmış. Her üç üründen birinde insan sağlığına zararlı pestisit varlığı var. Yurt dışına ihracat edilen ürünlerin önemli bir bölümü geri dönüyor. Ortadoğu kaynaklı, merdiven altı üretilmiş, sağlık standartlarını karşılamayan tarım ilaçları karar mekanizmaları yeterli olmadığı için çiftçilerimiz tarafından ucuz olduğu için kullanılıyor. Science Dergisi tarafından yapılan bir araştırmayla öğrendik ki Türkiye topraktaki ağır metal kirliliği açısından dünyanın en kötü ülkeleri arasında. 800 bin noktadan alınan toprak örneği ile yapılan bir araştırma toprağın insan sağlığını bozacak şekilde kirlendiğini ortaya koydu. Bu araştırmanın sonuçlarını görmezden gelmek çok büyük bir sorumsuzluk olur. Sağlıklı Kentler Birliği olarak bu iki konuda bir şeyler yapmak görevimiz. Bu konu hepimize yüksek sağlık harcamaları, hasta vatandaşlarımız, çocuklarımız olarak geri dönecek. Sağlıklı Kentler Birliği Türkiye için çok önemli. Çünkü gündemdeki konuların hepsi hayat. Türkiye'de dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin de ciddi boyutta arttığını görüyoruz.
"Her birimizin dayanışma içinde mücadele etmesi gerekiyor"
Madencilik faaliyetlerinin sağlıksız ve kötü yapılması yüzünden topraktaki ağır metal yükü artıyor. Bunun bedelini herkes ödeyecek. Bu madenlerin düzgün, çevreyi kirletmeden işletilmesini sağlamak hepimizin görevi. Öncelikli hükümet, yerel yönetimlerin de sorumlulukları var. Belediyeler olarak bizlere düşen sorumlu olduğumuz konularda atıkların çevreyi kirletmeyecek şekilde depolanması, bertarafı. Tüm bu konulardaki sorumluğumuzu hakkıyla taşımamız lazım. Bu tür mücadeleler birkaç kişinin yapması ile olmaz, herkesin katkı koyması gerekiyor. Ülkemiz sıkıntılar içinde. Bu sıkıntıların kaynağı 'şudur, budur' ama sıkıntılar bir soruna sahip çıkmakla, onu çözmek üzere çalışmakla olur. Hepimizin siyaset üstü bir bakış açısıyla, kol kola, omuz omuza ülkemizin sağlığı, aydınlığı, refahı ve demokrasi için çalışması gerektiğini düşünüyorum. Hangi partiden olursa olsun, hangi siyasi görüşten olursa olsun, milletini seven, siyasi sorumluluk almış yerel yönetim sorumluğu almış olan herkesin böyle bir duyarlılıkla bu işe bakması lazım. 'Ben bunu yapmayayım, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yapsın' diyemeyiz. Her birimizin sahip çıkması, dayanışma içinde mücadele etmesi gerekiyor."