(İSTANBUL)- İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) yaptığı araştırmaya göre, İstanbul'da 20 yıl öncesine göre gençlerin ekonomik durumu kötüleşti, sosyal yaşamı kısıtlandı ve yurt dışına gitme isteği arttı. Gençlerin başlıca kaygılarını yüzde 49,2 ile geçim sıkıntısı ve yüzde 47,9 ile gelecek belirsizliği oluşturdu. Raporda, gençlerin yüzde 78,8’i bağımsız yaşama adım atma, yüzde 81.8’i evlenme gibi temel hayat adımlarını maddi nedenlerle ertelediğini belirtti. Araştırmaya göre, gençlerin yüzde 50,4’ü yurt dışına taşınmayı düşünüyor.
İPA Kent Gündemi Araştırmaları’nın “İstanbul’da Gençliğin Demografik ve Sosyoekonomuk Profili: 20 Yıllık Değişim” raporu yayınlandı. İstanbul'daki 3 milyondan fazla genci (nüfusun yüzde 20,63'ü) kapsayan 18-30 yaş grubuna odaklanan araştırma; anketler, odak grup görüşmeleri, kamu verileri ve uzman görüşleri kullanılarak gerçekleştirildi. Araştırma, "20 yıl önce İstanbul’da bir genç nasıl bir yaşam sürüyordu, bugün bir genç nasıl bir hayatla baş etmeye çalışıyor?” sorusuna yanıt aradı. Araştırmada elde edilen başlıca bulgular şöyle sıralandı:
“Gençler geçmişe göre daha zor koşullarda yaşıyor”
"Derinleşen Geçim Sıkıntısı: Araştırmaya katılan gençlerin büyük çoğunluğu (yüzde 77,6), gençlerin geçmişe göre daha zor koşullarda yaşadığını belirtiyor. KYK burslarının alım gücü 2005'ten bu yana altın karşısında yüzde 84,5, çay-simit gibi temel ürünler karşısında yüzde 84,4 azaldı. Gençler, barınma ve kaliteli gıdaya erişim gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, 20 yıl önce barınma bir 'tercih' iken bugün bir 'kriz' olarak görülüyor.
"İstihdamda liyakat yerine referansların etkili olduğu algısı yaygın"
Eğitim İşe Dönüşmüyor, Diplomalar Değersizleşiyor: Üniversite mezuniyeti artık iş güvencesi anlamına gelmiyor. Gençlerin yüzde 41'i eğitim seviyesinin altında işlerde çalışırken, 15-29 yaş arası her 4 gençten 1'i (yüzde 25,9) ne eğitimde ne istihdamda. İstihdamda liyakat yerine referansların etkili olduğu algısı yaygın. Bu durum, gençleri alan dışı, güvencesiz ve düşük ücretli işlere yöneltiyor.
Kısıtlanan Sosyal ve Kültürel Yaşam: Artan yaşam maliyetleri, gençlerin sosyal ve kültürel etkinliklere katılımını ciddi şekilde sınırlıyor. 20 yıl önce canlı kampüs hayatı ve erişilebilir kültürel etkinlikler yaygınken, bugün gençler tiyatroya (yüzde 15,3 burs oranıyla ayda 6 kez) veya konsere (yüzde 46,5 burs oranıyla ayda 2 kez) gitmekte zorlanıyor. İBB'nin kamusal alanları, gençler için 'nefes alınabilen' nadir yerler olarak öne çıkıyor.
Artan Gelecek Kaygısı ve Ertelenen Hayaller: Gençlerin başlıca kaygıları yüzde 49,2 ile geçim sıkıntısı ve yüzde 47,9 ile gelecek belirsizliği. Bağımsız yaşama adım atma (yüzde 78,8 zor buluyor), evlenme (yüzde 81,8 zor buluyor) gibi temel hayat adımları maddi nedenlerle erteleniyor. Ev veya araba sahibi olmak gibi hedefler 'uzak bir olasılık' olarak bile görülmüyor. Bu durum, gençlik döneminin fiilen uzamasına neden oluyor.
"Gençlerin yarısı (yüzde 50,4) yurt dışına taşınmayı düşünüyor"
Yurt Dışı 'Zorunlu Alternatif': Bugün gençlerin yarısı (yüzde 50,4) yurt dışına taşınmayı düşünüyor; bu oran 20 yıl önce genç olanlarda yüzde 35,1 idi. Geçmişte merak ve deneyim odaklı olan yurt dışı düşüncesi, günümüzde daha çok liyakat, adalet, emeğin karşılığını alma ve daha iyi yaşam koşulları arayışından kaynaklanan bir 'mecburiyet' halini alıyor. Bu eğilim lise düzeyine kadar inmiş durumda."
Rapor, İstanbul'daki gençlerin karşılaştığı yapısal sorunlara ve artan kırılganlıklara dikkat çekerek, gençlerin ekonomik, sosyal ve psikolojik refahını destekleyecek bütüncül politikalara duyulan acil ihtiyacı vurguluyor.