Haber: Buse ÖZBEY

(ANKARA) - Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Resmi Gazete’de yayımlanan “Yetki Belgeli Yapı Ustaları Hakkında Yönetmeliği” ile inşaat ve tesisat işlerinin yetki belgeli ustalara yaptırılması, ustaların da işleri proje ve talimatlara uygun gerçekleştirmeleri zorunluluğu getirildi. Yönetmeliğin ardından, bir binanın "projeye veya standartlara aykırı inşa edilmesi nedeniyle yıkıldığının" belirlenmesi halinde ustaların da sorumlu tutulacağına ilişkin değerlendirmeler bulunuyor. Yönetmeliğe tepki gösteren Dev Yapı-İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, inşaatları denetleyen mekanizmaların güçlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, "İşçiye bu sorumluluğu yüklemeleri mantıklı ve uygun değil" dedi. 35 yıllık kalıp ustası H.A. da “Günah keçileri ne kadar çoğalırsa asıl sorumlular o kadar rahat eder" diye konuştu.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının hazırladığı “Yetki Belgeli Yapı Ustaları Hakkında Yönetmelik” Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmelik, 31 Aralık 2025’ten itibaren kademeli olarak yürürlüğe girecek. Yönetmeliğe göre, yetki belgesi olmayan ustalar inşaatlarda çalışamayacak. Ayrıca çalıştırılacak ustaların kayıtları, bakanlığın işlettiği "Şantiye-M Sistemi"nde muhafaza edilecek. 

Yönetmeliğin ardından, binaların proje ve standartlara aykırı inşa edilmesi nedeniyle yıkıldığının tespit edilmesi durumunda, artık ustaların da sorumlu tutulabileceğine ilişkin değerlendirmeler yapıldı. 

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Dev Yapı-İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut da yönetmeliği ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.

Karabulut, yönetmeliği uygulamanın mümkün olmadığını, bunu denetleyecek bir mekanizmanın bulunmadığını savunarak, “Günah keçisi arıyorlarsa yapabilirler ama inşaat işçilerinin ustalarını günah keçisi yapmaları da çok mümkün değil. Orayı denetleyen başka mekanizmalar varken, kendileri işlerini yapmayıp yanlış uygulamalar yaparken işçiye bu sorumluluğu yüklemeleri mantıklı ve uygun değil. Hata varsa bu inşaat aşamasında denetimle kolaylıkla görülebilir" diye konuştu.

İnşaat aşamasında gerekli denetimler yapılmayarak, yıllar sonra olacak bir depremden ustayı sorumlu tutmanın gerçekçi olmadığını ifade eden Karabulut, "Sadece süreçte bir şey yapıyor görünmek ve tartışma yaratmak için absürt uygulamalardan ve sözlerden bir tanesi... Bunun gerçekle bir bağının olacağını düşünmüyorum. Bunun kaydını tutamazlar. Hangi inşaat işçisinin nerede çalıştığını biliyor mu ki? Bir tane inşaat işçisine de 'Burada çalıştın' diye bir şey imzalatamaz. O zaman orada herkesi, bütün işçileri tutması, lazım o da mümkün değil" dedi.

"Burada sorumlu olan şirketlerdir"

Yönetmelikten önce denetim mekanizmasının sağlamlaştırılması gerektiğini belirten Karabulut, şunları söyledi:

“Cezasızlık politikasıyla patronları nasıl koruyup kolladıkları ortada. Depremde sorumlu olan firmalara ceza vermediler, adli kontrollerini kaldırdılar. Denetleyebilmeleri lazım. İktidarın da bu anlamda bir gücü yok. En altta kim varsa günah keçisi olarak onu seçebilirler ama bu gerçekçiliğe ters. Sadece verilen emri uygulayan işçiyi hiçbir güç sorumlu tutamaz, tutmamalı. İşçinin orada değiştirici, dönüştürücü hiçbir etkisi yok; burada sorumlu olan şirketlerdir, şirketin denetim ve icra makamındaki kişilerdir. Usta yanlış yapsa da bunun sorumluluğu onun üzerindeki firmada ve onun denetlenmesinde. Usta yanlış yapabilir ama yanlış yapılmaması için denetim yapılması lazım. Biz buna tepkimizi koyarız, sesimizi çıkarırız.”

"İnşaatlarda işçilerin yüzde 70’i kayıt dışı çalışıyor. Kimi denetleyecek?"

Hatay Samandağ’da 35 yıldır inşaatta kalıp ustası olarak çalışan H.A. ise bu yönetmeliğin işçileri ilgilendirmeyeceğini, projenin başlangıçta onaylanmasıyla alakalı bir süreç olduğunu ve işçilerin bu süreçte son basamakta yer aldığını ifade etti. Öncelikle belediyeler ve bakanlığın sorumlu olması gerektiğini söyleyen H.A, “Onaysız hiçbir proje yok. Yapı denetimleri olduktan, ustanın ne yaptığını kontrol edip imzaladıktan sonra bu durum işçiyi hiçbir şekide etkilemez. Ustaya proje verildikten sonra usta onu uygular. Bu projelerin bir de denetimcileri var; etkilerse onlar etkiler, ustaları etkilemez. Zaten inşaatlarda işçilerin yüzde 70’i kayıt dışı çalışıyor, kaçak işçi çok. Kimi denetleyecek?” dedi.

"Böyle bir yönetmelik dünyanın hiçbir yerinde yok"

Yönetmelikten önce denetimlerin artırılması gerektiğine dikkati çeken H.A, şunları kaydetti:

“Denetim firmaları denetlenmiyor. Denetim firmaları parayla, torpille bir şeyler yaptırıyor, sıkıntı orada. Bir projede eksik varsa o zaman neden onay veriliyor? Bu projeler bakanlığa gidip oradan da onay alıyor. Örneğin kalıpçı ustası gelip kalıbı çaktı, malzenin ne olduğu onu enterese etmez, içine ne koyacağı müteahhidi ilgilendirir, işçiyi ilgilendirmez. İşçi bir denetmen değildir. İçine ne konulduğunun sorumluluğu da denetimlerdedir. Bu yönetmeliği de çıkarmalarının nedeni günah keçilerini artırmak istemeleri. Günah keçileri ne kadar çoğalırsa baştakiler, asıl sorumlular o kadar rahat eder. Işçilerin, emekçilerin sırtından kendileri rahat edecek, yasa bundandır. Böyle bir yönetmelik dünyanın hiçbir yerinde yok.”

Şantiye-M Sistemi: Usta kayıtlarının elektronik ortamda tutulduğu, Bakanlık bünyesinde işletilen sistemi,

Kaynak: ANKA