Haber: Burcu ÖZKAYA GÜNAYDIN

(HATAY) - İnsan Hakları Derneği (İHD) Hatay Şubesi, Arap Alevi toplumu için tarihsel ve inançsal hafızasında derin bir yere sahip olan Gadir Hum Bayramı’nın, 13 Haziran itibariyle resmi tatil olarak kabul edilmesini talep etti. İHD Hatay Şubesi adına açıklama yapan Servet Üstün Akbaba, “Bir toplumda bir kesimin dini bayramı resmî tatil olarak tanınırken, diğer kesimlerin kutsal günlerinin tanınmaması; eşit yurttaşlık ilkesinin açıkça ihlali, anayasal düzeyde ayrımcılık anlamına gelir” diye konuştu. 

Konuya ilişkin Necmi Asfuroğlu Lisesi önünde katılımcılar adına basın açıklamasını okuyan Servet Üstün Akbaba, Gadir Hum Bayramı’nın yalnızca bir dini ritüelin değil; Arap Alevi inancının temel referanslarından biri olan toplumsal adalet, temsil ve emanet bilincinin tarihsel dayanağı olduğunu söyleyerek şöyle dedi:

“Arap Alevi toplumu için tarihsel ve inançsal hafızasında derin bir yere sahip olan Gadir Hum Bayramı’nın, 13 Haziran itibariyle resmi tatil olarak kabul edilmesini bir hak talebi olarak kamuyouna duyuruyoruz. Türkiye’de milyonlarca Arap Alevi yurttaşın yaşadığı bir gerçekliktir. Ne var ki bu topluluk, uzun yıllardır kamusal alanda görünmez kılınmakta, inançlarına dair talepleri ya görmezden gelinmekte ya da geçiştirilmektedir. Gadir Hum Bayramı’nın resmi tatil ilan edilmesi, bu görünmezliğin aşılmasında sembolik olduğu kadar yapısal bir adımdır."

“Sadece inanç özgürlüğü değil çalışma yaşamında eşitlik ihlali anlamına da gelir”

Gadir Hum Bayramı’nın her yıl Arap Alevi yurttaşlarca coşkuyla karşılandığını, ancak bu kutsal günü yaşamak isteyen binlerce öğrenci, öğretmen, memur ve işçinin izin kullanmak zorunda kaldığını, rapor almak zorunda kaldığını hatta kimi zaman baskı riskiyle karşı karşıya kaldığını vurgulayan Akbaba, bu uygulamaların yalnızca inanç özgürlüğünün değil, çalışma yaşamında eşitliğin de ihlali olduğuna dikkati çekti.

Bir toplumda bir kesimin dini bayramı resmî tatil olarak tanınırken, diğer kesimlerin kutsal günlerinin tanınmaması; eşit yurttaşlık ilkesinin açıkça ihlali, anayasal düzeyde ayrımcılık anlamına geldiğini belirten Akbaba, devamla şunları söyledi:

“Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. ve 24. maddeleri açıkça, din ve inanç özgürlüğünü ve ayrımcılık yasağını güvence altına almaktadır. Ayrıca Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, herkesin inancını yaşama ve ifade etme hakkını tanır. Bu sözleşmeler yalnızca bireysel ibadet hakkını değil, topluluk olarak ibadet ve kutlama hakkını da kapsar. Gadir Hum Bayramı’nın resmi tatil ilan edilmesi, yalnızca Arap Alevi toplumunun taleplerine yanıt vermekle kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’de farklı inançların bir arada yaşayabileceği çoğulcu bir toplumsal düzenin inşasına katkı sunacaktır. İnançlara saygı, sadece bir etik ilke değil; toplumsal barışın ve demokratikleşmenin temel koşuludur.”

Kaynak: ANKA