(ANKARA) - İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan Asoy İnşaat'ın sahibi Adem Soytekin, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, İstanbul'daki bir grubun, kamu ortaklığıyla üretilen konut ve kentsel dönüşüm projelerindeki ilk satışlarda aldıkları konutları birden fazla kez satarak kısa vadede yüksek kazanç sağladıklarını; devir bedelini düşük gösterdiklerini, devir harcı ve vergi ödemediklerini ifade etti. Soytekin, "satışların gerçek bedeliyle gösterilmesini istediğinde bu kişilerce tehdit edildiğini'' öne sürdü.

Cezaevinde bulunan Adem Soytekin'in açıklaması, avukatı aracılığıyla basınla paylaşıldı. Soytekin, şunları kaydetti:

"Sayın Bakanımızın kayıt dışı ekonomiyle mücadele ettiği bu dönemde, benim de uzun zamandır mücadele ettiğim bir konuya değinmek istiyorum.

Sayın Bakanımızın da dikkatini çekmek isterim ki; burada söz konusu olan kayıp ve kaçak, milyar dolarların üzerinde bir rakama ulaşmaktadır. Bu ifade abartı değil, somut örneklerle desteklenmiş bir gerçektir. Şöyle ki; kamu ortaklığı ile konut üreten TOKİ, Emlak Konut ve Kiptaş gibi kurumların gerçekleştirdiği sosyal konut, lüks konut ya da kentsel dönüşüm projelerinde ilk satışlardan, projenin teslim süresine kadar geçen süreçte daireleri ilk alan kişiler bu daireleri sözleşme devri yöntemiyle birden fazla kez satarak kar elde etmektedir.

Anlatacağım devir işlemleri, şahsi olarak birebir yaşadığım, noter onaylı belgelere dayanan gerçek olaylardır. Duyum veya söylenti değildir. Örneğin Kiptaş Yeşilpınar Evleri Kentsel Dönüşüm Projesi’nde, 2021 yılında satışı gerçekleşen 96 metrekare büyüklüğünde bir adet 2+1 dairenin vadeli satış bedeli 1 milyon 600 bin liraydı. Aynı daire 2023 yılında bir devir işlemiyle tekrar el değiştirdi. Devir bedeli resmi olarak yine 1 milyon 600 bin lira gösterildi. Ancak dairenin piyasa değeri o tarihte 8 milyon 500 bin lira olmuştu. İşte asıl kayıp ve kaçak burada başlamaktadır. Daireyi devreden kişi, yalnızca 1 milyon 600 bin lirayı resmi olarak aldı. Geriye kalan, kar olarak elde ettiği 6 milyon 900 bin lirayı elden veya üçüncü bir hesap üzerinden tahsil ederek vergi kaçırdı. Bu da gelir vergisi kaybına ve paranın kayıt dışına çıkmasına yol açtı."

''Hakkımda şantaj yapıldı''

Soytekin, açıklamasında bu işlem sonucunda 6 milyon 900 bin lira gelir vergisinin tahsil edilemediğini, yüzde 2’lik devir harcının alınmadığını, yüzde 4’lük tapu harcının ödenmediğini savunarak, şu bilgileri verdi:

"Bu sadece bir dairenin ilk devri üzerinden verilmiş bir örnektir. Aynı dairenin 2. ve hatta 3. kez devredildiği de kayıtlarımızda mevcuttur. Peki biz bu uygulamaya karşı çıkıp 'Satışları gerçek değeriyle gösterin' dediğimizde ne oldu? Tehdit edildim. Hakkımda şantaj yapıldı. Sosyal medya üzerinden sistematik dezenformasyon kampanyaları başlatıldı. Halen bu saldırılar sürmektedir. Üstelik şu anda kamuoyunun gündeminde olan İBB dosyası üzerinden savcılığa gidip tanıklık yapmaktadırlar ve bunu kendi sosyal medya hesaplarında da açıkça paylaşmaktadırlar.

Peki, kim bu kişiler? Sektörde 'Başakşehir Grubu' olarak bilinen firmamızla hiçbir resmi bağı bulunmayan, ilk satışını yaptığımız bazı alıcılar tarafından gayriresmi olarak yetkilendirildiklerini beyan eden kişiler. Bu kişileri araştırdığımızda, organize çalışan bir ekip yapısı ortaya çıkmıştır. Aslında bu sistemde, daireleri alan birçok kişinin yalnızca isim ve hesaplarının kullanıldığı, amacın konut edinmek değil, devir üzerinden kısa vadede yüksek kazanç sağlamak olduğu açıkça görülmektedir.

Söz konusu yöntem Emlak Konut, TOKİ, Kiptaş gibi birçok kurumun projelerinde aynı şekilde uygulanmaktadır. 

Bu sistemi kuran ve yöneten kişiler şunlardır: Özellikle Tolga Gül, Ulaş Yılmaz, Yıldırım Deliler ve Müge Deliler hakkında birden fazla dolandırıcılık dosyası bulunmaktadır. Benim de bu kişiler hakkında suç duyurum mevcuttur. Ayrıca bu kişiler, Kiptaş merkez ofisini kalabalık bir şekilde basarak kuruma zarar vermişlerdir. Kiptaş’ın yapmış olduğu suç duyurusunda bu durum açıkça yer almaktadır."

Kaynak: ANKA