HABER: Uğur İstanbullu

(ARTVİN) - Hopa Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Olcay Muti, “Çizmesine su dolmayan, makasının ağırlığını taşımayan birileri; çay üreticileri hakkında karar veremez. Çay üreticisinin kaderini, ancak çay üreticileri belirler. Biz 2025 yılı için yaş çay taban fiyatının 35 lira artı 5 lira destekleme primi olarak belirlenmesini talep ediyoruz" dedi.

Çay bahçelerinde mayıs ayıyla hasat hazırlıkları hız kazandı. Yaklaşık bir milyon çay üreticisinin geçimini sağladığı yaş çay alım fiyatı henüz açıklanmadı. Hopa ve Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Olcay Muti, çay üreticisinin yıllardır emeğinin karşılığını alamadığını belirtti.

Muti, "Mayıs ayı geldi, çaylarımız yeşerdi. Çiftçilerimiz tarlalarındaki yabancı otları toplamaya başladı. Bahçelerimiz hasada hazır. Ancak ne yazık ki çiftçilerimizin ciddi bir sıkıntısı var. Evet, biz devletin istediği şekilde tarlamızı, bahçemizi hazırlıyoruz ama devlet, her ne hikmetse yıllardır bizim alın terimizin karşılığını vermiyor. Gıda politikleştiği sürece, üretici hak ettiği değeri alamıyor. Bunu yıllardır ziraat odaları olarak dile getiriyoruz. Türkiye çayında pestisit kalıntısı yok. Ancak bu kadar kıymetli bir ürünü üreten çiftçilerin değeri ne yazık ki bilinmiyor. Geçen yıl da aynı durum yaşandı, üreticinin istediği fiyat verilmedi" diye konuştu.

“Maliyetimiz 26,80 TL, üzerine yüzde 35 eklenmeli”

Muti, bu yılki çay maliyet hesabına dair ise şu bilgileri paylaştı:

"Bu yıl çiftçilerimizle birlikte yaptığımız hesaplamalarda, işçilik, gübre, mazot ve diğer giderler dahil maliyet 26 lira 80 kuruş olarak belirlendi. Üzerine yüzde 35 kar eklenmesi gerektiğini söylediler. Bu da 34 lira 20 kuruş ediyor. Bu rakam büyük bir talep değil. Ancak çiftçi diyor ki 'Ekonomik krizi biz yaratmadık, ama bedelini biz ödüyoruz'. Sayın Cumhurbaşkanımız, 2002 yılında çayın fiyatı 1 lira olsun deniyordu. Eğer her yıl 1 buçuk lira artış yapılsaydı, bugün çayın fiyatı zaten 35 lira olurdu. Biz 2025 yılı için yaş çay taban fiyatının 35 lira artı 5 lira destekleme primi olarak belirlenmesini talep ediyoruz.”

“Özel sektör üreticiyi ezmemeli, çay kanunu çiftçiden bağımsız hazırlanamaz”

Özel sektörün çay taban fiyatının altında alım yapmaması gerektiğini vurgulayan Muti, çay kanunu taslağıyla ilgili endişelerini de dile getirdi:

"Çay kanunu çiftçilerin katılımı olmadan hazırlanamaz. Hazırlanan taslakta çiftçi temsilcileri yer almıyor, temsilde adalet yok. Rize Çay Konseyi belirliyor ama bu kurum üreticiyi temsil etmiyor. Ziraat odaları olarak üreticinin gerçek temsilcisiyiz. Yeni çay kanunu, üreticinin doğrudan temsil edildiği bir yapıda hazırlanmalıdır. Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz. Eline makas almayanlar, çay üreticisinin kaderini belirleyemez.

Fırtınada, yağmurda muşamba giymeyen, ıslanmayan, çizmesine su dolmayan, makasın ağırlığını taşımayan hiç kimse çay üreticisinin geleceği hakkında karar veremez. Artık hakkımız olanı, yıllardır verilmeyeni istiyoruz. Yaş çaya her yıl bir kere zam yapılıyor, ama kuru çaya aynı yıl üç kez zam geliyor. Devlet bu üç zammı çay üreticisine değil, özel sektöre yapıyor. Oysa özel sektör çiftçiyi sömürüyor, temsil etmiyor.”

"Emeğimizin karşılığı asgari ücretin üzerinde olmalı"

Kemalpaşalı çay üreticisi ise şunları söyledi:

"Emeğimizin karşılığı asgari ücretin üzerinde olmalı. Yaş çayın fiyatı 35 lira olmalı. Durumu iyi olan işçi tutabiliyor ama olmayan kendisi topluyor. Yağmurda, çamurda çalışıyoruz. Artık yaşlandık, geçinmek zorundayız. Çocuklarımız, düğünlerimiz, masraflarımız var. 35 liranın altı bizi kurtarmaz. Gürcistan’dan, Afganistan’dan gelen işçiler var. Zenginler parasını verip toplatıyor ama fakir insanlar toplayamıyor. Çay toplama ücretleri sabitlenmeli, herkes kafasına göre fiyat belirlememeli.”

“Geçinemiyoruz, devlet sesimizi duysun”

Kemalpaşalı Üretici Ayşe Asılbay, "Yaş çayın fiyatı 35 lira olmalı. Çocuklarımız yanımızda değil, yaşlandık, rahatsızlıklarımız var. Mecburen işçiye toplatıyoruz. İşçi bu yıl 12 lira istiyor. 35 liranın 12’sini verirsek, bize ne kalıyor? Üç öğün yemek de istiyorlar. Bu şartlarda evimize zeytinyağı bile alamıyoruz. İyi görünen insanlar var ama onların yan gelirleri var. Sadece çayla ya da emekli maaşıyla geçinen insanlar için bu imkânsız. İnşallah devletimiz bu sefer bizim sesimizi duyar" dedi.

 

Kaynak: ANKA