(ANKARA) - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'ı ziyaret etti. Görüşme sonrası ortak basın toplantısında konuşan Davutoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı'nı bir sefer daha seçilmesini sağlayacak bir anayasa yönünde sinyaller geliyor. Bu sinyaller olması durumunda tabii ki pozisyonumuz açık ve net olacak. İnsan haklarına dayanmayan, otoriter rejimleri daha da otoriterleştirecek anayasa değişikliğini de Türkiye'ye ihanet olarak görürüz” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve beraberindeki heyet, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı ziyaret etti. İki lider arasındaki görüşmede Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Vekili Sacid Günbey, Genel Başkan Yardımcıları Suat Kılıç ve Mehmet Fatih Uğurlu yer aldı. Gelecek Partisi'nden ise Bilişim ve AR-GE Başkanı Selami Çalışkan, Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün , Parti Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Aytekin, Gençlik Politikaları Başkanı Mustafa Çakmakçı görüşmede hazır bulundu. 

Görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenlendi. Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bu ziyaretimiz son bir hafta içerisinde gerçekleştirdiğimiz ziyaretin bir önemli halkası. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta içerisinde Kuzey Irak'ta Süleymaniye Forumu'na katılmak üzere bulundum. Bu vesileyle Kuzey Irak'taki bütün topluluklarla, siyasi parti liderleriyle ve başta Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif olmak üzere Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim Başkanı Neçirvan Barzani, KDP Başkanı Mesut Barzani, Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani, Irak Türkmen Cephesi yeni başkanına ve Musul eşrafının katıldığı önemli aşiretle toplantılar yaptık. Arkasından bölgede Türkmen, Kürt, Arap bütün soydaşlarımızla tarihdaşlarımızla kucaklaştık. İntibalarımızı değerli genel başkanlarımızla paylaşmak üzere randevu talep etmiştim.”

"Kuzey Irak'taki izlenimlerimi açık yüreklilikle paylaştım"

Kuzey Irak'taki gözlemlerini aktarmak için siyasi parti genel başkanlarıyla bir araya geleceğini aktaran Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

“Bu ziyaretimiz 12 Mayıs'ta PKK'nın kendini fesih kararının hemen sonrasında gerçekleşmiş olduğu için gündemin ana unsuru bu oldu. Türkiye'de 22 Ekim'de Sayın Bahçeli'nin yaptığı konuşmayla başlayan bir süreç 7 ayını doldurdu. İktidar partilerinin sorumluluğu bu süreçle ilgili kamuoyunu ve siyasi partileri bilgilendirmek. Muhalefet partilerinin sorumluluğu da kendi iç istişarelerini artırarak Türkiye'nin faydası olun yerlerde gerekirse desteğini beyan etmek, çekinceler kaygılar oluşturan yerlerde de uyarılarımızı yapmak. Bu bağlamda Kuzey Irak'tan döner dönmez DEM heyetiyle aynı gün görüştük. Daha sonra da salı günü ana muhalefet partisi lideri Sayın Özgür Özel ve DEVA Partisi Lideri Sayın Ali Babacan'a, şimdi de Sayın Fatih Erbakan'a oradaki izlenimlerimi açık yüreklilikle paylaştım ve acaba nasıl bir tutum muhalefet ortak olarak sergilenmesinde fayda var bu konuları istişare ettik. Bundan sonra da Saadet Partisi ve Demokrat Parti genel başkanlarıyla buluşacağım. Ayrıca bugün sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Bahçeli'ye hitaben daha önceki yaptığım gibi gözlemlerimi, kanatlerimi, tavsiyelerimi, uyarılarımı bir mektupla kendilerine bildireceğim.”

Yeni anayasa gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu, şunları ifade etti: 

"Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve geçmişteki bütün siyasi liderlerin yeni anayasa tartışmalarında en güçlü argümanı 'darbe anayasasını değiştirelim' argümanıydı. Ben bu fikrin her zaman sonuna kadar destekçisi oldum. Türkiye 12 Eylül darbe anayasasının yükünü kaldıracak durumda değil. Şartlar değişti. Türkiye'nin bu şartlara intibak ederek gerçek anlamda milli iradeyi, milli değerlerimizi yansıtan bir anayasaya kavuşması lazım. Ama bu temel ilkede anlaştıktan sonra yöntemde farklılaşmaya başlıyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni anayasasının tam bir milli mutabakat ile her toplum kesimini ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde, insan hakları temelinde demokratik hukuk kuralları içinde, güçler ayrılığı ilkesine dayalı ve hiç kimsenin, hiçbir partinin, hiçbir kişinin çıkarını değil milletin toplu çıkarını, hiçbir kimsenin iktidar hırsını değil milletin gelecek tahayyülünü güçlendirecek şekilde yapılmasını gerekli görürürüz.

"Sayın Cumhurbaşkanı'nı bir sefer daha seçilmesini sağlayacak bir anayasa yönünde sinyaller geliyor"

İktidar cenahından gelen sinyallere bakıldığında düşünce özgürlüğüne, insan haklarına dayalı bir anayasa fikrinden daha çok zaten iktidarın aşırı olan gücünü, yargıyı ve yasamayı yürütmenin emrine, yürütmeyi de bir kişinin eline veren gücünü daha da tahkim etmek, daha da güçlendirmek için yapılan bir anayasa. Sayın Cumhurbaşkanı'nı bir sefer daha seçilmesini sağlayacak bir anayasa yönünde sinyaller geliyor. Bu sinyaller olması durumunda tabii ki pozisyonumuz açık ve net olacak. Gelecek Partisi adına söylüyorum bizim ortak tuttuğumuz insanoğluna yakışır, milli değerlere saygılı, bir demokratik hukuk devletinin inşasıdır. Anayasayı gündemde tutarak gündemdeki ekonomik sorunları, milletin canını cebini yakan sorunları göz ardı etmek gibi bir taktiksel arka plan görüyoruz. Artık bu oyunu oynamamak lazım. 2017'yi referandumla böyle geçirdik. 2017 yılında yapılan anayasa değişikliğinin bedelini millet daha da fakirleşerek ödedi. Şimdi yeniden bir heyecanla 'yeni anayasa' deniliyor peki onun bedeli ne olacak? Gündem değiştirmeye yönelik hiçbir tartışmayı doğru bulmayız. İnsan haklarına dayanmayan, otoriter rejimleri daha da otoriterleştirecek anayasa değişikliğini de Türkiye'ye ihanet olarak görürüz."

 

Kaynak: ANKA