(İSTANBUL) Kızı Esila'nın tahliyesinin ardından Anadolu Adliyesi önünde ANKA'ya konuşan Kemal Ayık, buruk bir sevinç yaşadığını söyledi. Ayık, "Kızım tahliye oldu sevinçliyim. Yalnız buruk sevinç. İçerideki çocukların anne babaların ne çektiğini ben kendim bizzat yaşadım. Zorluğunu çok iyi biliyorum. Burukluğum da oradan geliyor zaten. Çok sevinçliyim. Tamam kızım çıktı şuram bir rahatladı, ferahlandı, su serpildi ama buruk. O çocuklara üzülüyorum o sepepten. O çocuklara üzülüyorum. Onlar da çıksa yani suçsuz yere kimseyi atmayın hapse" dedi. Avukatı Ümit Özkan ise "Umuyorum ki hep birlikte beraat kararını da alacağız" dedi.

8 Nisan'da katıldığı gençlik etkinliğinin ardından tutuklanan üniversite öğrencisi Esila Ayık ve diğer iki tutuklu gençle birlikte tahliye edildi. duruşmanın ardından Kartal'daki Anadolu Adliyesi önünde Esila'nın avukatı Ümit Özkan, babası Kemal Ayık ve Anne Babalar Dayanışması açıklama yaptı. İlk açıklamayı yapan avukat Ümit Özkan şunları söyledi:

"Baştan tahliye olmasıydı, hiç yatmamasıydı"

"Zor bir süreç geçirdik açıkçası bu 36 günün 36’sı da her bir gününde değişik macerayla karşı karşıya kaldık. İlk beş altı gün ilacı verilmedi mecburen sesimizi yükselttik. Ardından tutukluluk incelemeleri üç gün içinde yapılır mahkemelerce. Dört tane tutukluluğa itiraz talebimiz oldu... İlaçları beş altı gün sonrasında verildiği tutukluluk incelemesi yapıldı ve süreç normal hukuki düzlemde incelenmeye başlayınca biraz tabii biz normal rayında iş gitsin diye sustuk. Çok şükür ki 36. günün sonunda adalet geç de olsa istediğimiz gibi olmasa da tecelli etti. Bizim isteğimiz öncelikli olarak baştan tahliye olmasıydı, hiç yatmamasıydı. O elimizde olmayan bir konu. 36. günün sonunda bugün bir beraat kararı beklerdik onu da yine dosya tam anlamıyla bitmediği için karar alamadık. Ancak sevindirici durum şudur ki hakkında herhangi bir adli kontrol kararı verilmeden Esila hakkında tahliye kararı, bir hakkın tahliye kararı verildi. Bu şunun için önemli. Esila yurt dışında okuyor, şayet bir yurt dışı yasağı veya başka bir onu yurt dışına çıkmaktan alıkoyacak adli kontrol tedbiri uygulansaydı bizim için hakikaten süreç devam ederdi. Cezaevinde kalmakla neredeydiyse eş değer bir durum olurdu.

"Aralık ayında netice olumlu sonucu alacağız ve beraat kararını alacağız"

O yönüyle mevcut durum bizim için olumlu bir durum. Adaletin ilk adımını adalete ilk adımımızı attık. Umuyoruz ki Aralık'ta son iki duruşma günümüz. Tarihini tam bilmiyorum çünkü orasını hiç dinlemedim inanın. Eğer Aralıkta bir beraat kararı alabilirsek çok memnun olacağız. Adaletin tecelli ettiğini göreceğiz. Biz onun için de elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Bütün bu süreç içerisinde bizi yalnız bırakmayan bütün baromuz ve avukat arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Çok emekleri geçti. Bizim gidemediğimiz günlerde Esila ile görüştük, konuştular ve onun gerek sağlık gerek psikolojik durumuyla ilgili gerekli hassasiyeti onlarda gösterdiler ilgilendiler. Aynı şekilde sivil toplum örgütlerinden medyadan sizler özellikle birçok arkadaşımız sağ olsunlar gerekli ilgiyi gösterdi ve çok çalıştılar. Aynı şekilde çevreden yakından uzaktan siyasi parti lideri ve milletvekillerimizden çok gelen oldu. Değişik partilerden gelen oldu. Bir kısmı medyaya açıklama yaptı. Bir kısmı hassasiyetle yapmadı. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum gerçekten gerekli ilgiyi gösterdiler ve neticede olumlu bir sonuç şimdilik yeterli olmasa da bir sonuç aldık. Umuyorum ki hep birlikte Aralık ayında netice olumlu sonucu alacağız ve beraat kararını alacağız"

Baba Kemal Ayık: "Sevinçliyim kızım tahliye oldu sevinçliyim. Yalnız buruk sevinç"

Esila'nın babası Kemal Ayık ise şu ifadelerle sevincini paylaştı:

"Sevinçliyim, kızım tahliye oldu sevinçliyim. Yalnız buruk sevinç. İçerideki çocuklar anne babaların ne çektiğini ben kendim bizzat yaşadım. Zorluğunu çok iyi biliyorum. Burukluğum da oradan geliyor zaten. Çok sevinçliyim. Tamam kızım çıktı şuram bir rahatladı, ferahlandı, su serpildi ama buruk. O çocuklara üzülüyorm o sepepten. O çocuklara üzülüyorum. Onlar da çıksa yani suçsuz yere kimseyi atmayın hapse. Vallahi duruşma süreci benim için biraz zor geçti. Acaba ne olacak? Acaba ne olacak? Sürekli düşünüyorum zor geçti. Çok şükür böyle olduğu için yani böyle olduğu için dua ettim ama. Sabah kalktım namazımı kıldım Allah'ıma dua ettim. Allah'ım da duamı kabul etti. Dedim ‘Hasbinallah ve nimel vekil’ Allah'ım sen bize yetersin' dedim, 'senden başka sahibim yok' benim. 'Yardım edecek kimsem yok benim' dedim. 'Sen yardım edersin. Bana yardım et Allah'ım kızıma yardım et' dedim etti. Yani Allah yardım etti.  Bu esnada Cumhuriyet Halk Partisi'ne sonsuz teşekkür ediyorum. Basına, avukatlarına, Canberk Bey, Ümit Bey bunlara da teşekkür ediyorum. Emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Şimdi tüm hepsi çıkması lazım bu çocukların ki herkes bir rahat nefes alsın"

Anne Baba Dayanışması da yaptığı açıklamada şu förüşleri dile getirdi: 

"Çocuklarımız için, ülkemiz için adalet istiyoruz"

"Bugün anayasal ve demokratik haklarını kullanmalarına rağmen bir ayı aşkın süredir tutuklu olan Esila ve iki tutuklu çocuğumuz için yine adliye önündeydik. Anne babalar olarak ilk günden itibaren çocuklarımızı ve birbirimizi yalnız bırakmama sözü vermiştik. Çocuklarımızı da birbirimizi de asla yalnız bırakmayacağız. Bugün nihayet çocuklarımızın tutuklulukları sona erdi. Haftalar sonra çocuklarımız özgürlüğüne kavuştu. Ancak hala onlarca çocuğumuz tutuklu. Çocuklarımız haftalardır parmaklıklar arkasında. Boğaziçi'nde etkinliğe çağrılarak çocuk haklarına anayasaya, uluslararası sözleşmelere rağmen altı yaşında çocukla evlenilebilir diyerek suç işleyen, yargılanması gereken kişi yerine suç işleyen kişiyi protesto ederek demokratik haklarını kullanan çocuklarımız darp edilerek gözaltına alındı. Altı çocuğumuz hakkında tutuklanma kararı açıklandı. Aileleri olarak günlerimiz adliyelerde, cezaevlerinde geçiyor. Günlerimiz, çocuklarımızla telefonda konuşabileceği. Dakikaları saymakla geçiyor. Evlatlarının katili olanlar, kadın, çocuk cinayetlerinden yolsuzluktan, uyuşturucu kaçakçılığından ve daha onlarca adli suçtan tutuklu olması gerekenler sokaklarda. Hepimizin can güvenliği, hakları tehlikedeyken bizim çocuklarımız anayasal haklarını kullanmış olmalarına rağmen hala tutuklu. Çocuklarımız için, ülkemiz için adalet istiyoruz.

"Sesimiz olmayı bırakmayın"

Anayasanın ilkelerini her açıklamamızda olduğu gibi bugün buradan bir kez daha tekrar ediyoruz. Herkes önceden izin almadan gösteri ve yürüyüş yapma hakkına sahiptir. Kimse düşünce ve kanaatleri sebebiyle suçlanamaz. Kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz. Kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya ve muameleye tabi tutulamaz. Kimse suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar suçlu sayılamaz. Kişinin yaşama hakkına maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz. Daha onlarca anayasa maddesine rağmen bizim çocuklarımız tutuklu. Tüm çocuklarımız serbest, bırakılıncaya kadar tutuksuz yargılanan, ev hapsi, adli kontrol şartı verilen tüm çocuklarımız için adalet mücadelemize devam edeceğiz. Her duruşmada çocuklarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. 30 Mayıs'ta tutuklanan çocuklarımız için Silivri'de olacağız. Herkesi her duruşmada çocuklarımızın biz anne babaların yanında olmaya 30 Mayıs'ta çocuklarımızın özgürlüğü için çocuklarımızın sesine ses olmaya çağırıyoruz. İlk tutuklamaların başladığı günden itibaren çocuklarımızın talebi çocuklarımızın çağrısı yürekleri çocuklarımızla biten herkese çağrımızdır. Sesimiz olmayı bırakmayın. Sesimiz olmayı bırakmayın."

Kaynak: ANKA