Gelişen teknolojilerle birlikte fotoğrafçılık, profesyonel alanı dışında amatör olarak hobi niyetiyle uğraşılan bir dal olarak da dikkat çekiyor. Eyüp Aydın, fotoğrafın bünyede yavaş yavaş gelişen zamanla da meslek ya da hobi olarak kalan derin ve canlı bir mevzu olduğunu ifade ediyor.
''FOTOĞRAF BAŞLANGIÇTA KISMEN ÇİLELİ BİR YOLDUR''
Fotoğrafa olan ilgisinin babasından kaynaklandığını söyleyen Aydın, fotoğrafçılığı meslek olarak yapma kararını yolun başında değil yolda verdiğini şu sözlerle ifade etti:
''Kendi makinemle bir şeyler çekmem 19 yaşımda kompakt bir Fujifilm almamla başladı. Birkaç yıl sonra Fotoğrafçılık bölümünü ve ardından Sinema ve Televizyon bölümlerini okudum. AÖF okuduğum yıllarda aynı zamanda Ankarada ANFOT adında bir fotoğraf topluluğumuz da vardı. Bunun da katkısıyla bunu bir meslek olarak yapabileceğimi görmüştüm. Yani ben bunun kararını yolun başında değil yolda vermiştim. Sanıyorum birçok kişi için benzer bir durum geçerli. Zira fotoğraf başlangıçta kısmen çileli bir yoldur. Kişinin teknik ve estetik becerilerini keşfetmesi için zamana ve bolca kötü fotoğrafa ihtiyacı vardır.''
SEKTÖRDE TUTUNMANIN YOLU
Aydın, fotoğraf sektörünün son zamanlarda kolay ulaşılabilir ekipman ve eğitimlerle fazlaca kişiye iş imkanı sağladığını ancak bunun nitelikli fotoğrafçılar için önemli bir sorun olduğunu vurgularken, ''Daha ucuza kalitesiz, teknik ve estetik bakımdan yetersiz fotoğraf hizmeti çoğu durumda tercih edilebiliyor. Tabiri caizse eline kamera alanın fotoğrafçı olduğu bir devirde yaşıyoruz. Telefonlar ve sosyal medyanın gelişimiyle de bu ivme giderek artıyor. Fakat yine de oldukça kaliteli işler yapan fotoğraf sanatçılarımız da var'' ifadelerini kullandı.
Fotoğrafçılığı meslek olarak yapmayı düşünenler için sektörde tutunmanın yolu olarak iyi bir ‘network’e sahip olunması gerektiğini belirten Aydın, ''Her işte olduğu gibi ortaya koyduğunuz iş sizin en iyi referansınız olur. Bunun yanında ekipman bakımından güncel kalabilmek, yeterli teknik donanıma sahip olmak, fotoğraf/video teknolojisindeki gelişmeleri yakından takip etmek, sosyal medyayı iyi kullanmak sektörde yer edinebilmek açısından önemli başlıklar'' dedi.
''FOTOĞRAF İÇİN OKUL ŞART DEĞİL''
Fotoğraf çekebilmek için üniversitede ilgili bölümün okunmasının şart olmadığını söyleyen Aydın, yeteneğin önemli olduğunu şu sözlerle ifade etti:
''Fotoğraf için elbette okul şart değil. Tanınmış birçok fotoğrafçının hikayesinde okul yerine sokakları görebilirsiniz. Fakat yetenek şart. Estetik bakabilmek, düşünebilmek, fotoğrafı önce zihinde çekebilmek, ekipmanı doğru ve verimli kullanabilmek iyi bir fotoğrafçı olmanın temel taşlarıdır. Bu şartları taşıyabilenler zaten meslek olarak veya sadece tutkulu bir hobi olarak yapabiliyor.''
''TUTKU BAŞARIYI GETİRİR''
Aydın, fotoğrafla amatör olarak ilgilenip meslek olarak yapmayı düşünenlere, fotoğrafa karşı tutkuları varsa devam etmeleri gerektiğini söylerken, ''Tutku başarıyı getirecektir. Zira amatör ve profesyonel hayat arasındaki fark zaman içerisinde fotoğrafa olan bakış açısını değiştirebilir. Tutku bu nedenle çok önemli. Fotoğraf çok gezmenize, çok insan tanımanıza, eşsiz anlar yakalamanıza ve iyi bir kazanç elde etmenize vesile olabilir. Hepsi ona vereceğiniz değerle doğru orantılı. Öte yandan zorlukları, pahalı bir alan oluşu, bahsettiğim sektörün olumsuz yanları da bu işin eksileri'' ifadelerini kullandı.
Eyüp Aydın, gelişen yapay zeka araçlarının fotoğrafçılık sektörünü bitirme olasılığı hakkındaki soruyla ilgili, ''Yapay zeka alanındaki gelişmeleri mümkün olduğu kadar yakından takip ediyorum ve fotoğraf konusunda şimdiden çok iyi şeyler üretiliyor. Fakat aslında bunların bir fotoğraftan ziyade bir ‘görsel’ olduğunu unutmamak gerek. Fotoğrafı bitirmektekten ziyade onu daha değerli hale getireceğini düşünüyorum. Zira gelecekte yapay zeka ürünü sahte bir görsel gerçek bir fotoğrafın sadece reklamını yapabilir. Fotoğrafçının zihni daima bir yapay zekadan daha öndedir'' ifadelerine yer verdi.
''İYİ FOTOĞRAF İÇİN PAHALI EKİPMANA İHTİYACINIZ YOK''
Amatör olarak hobi niyetiyle fotoğrafçılıkla uğraşan kişilere, ekipmanın önemli olmadığını, asıl önemli olan noktanın görebilmek olduğunu belirten Aydın, ‘’İyi fotoğraflar için pahalı ekipmanlara ihtiyacınız yok. Dünyanın en iyi fotoğrafları şu an telefonlar kadar kaliteli imaj veremeyen basit makinelerle çekildi. Işık, kompozisyon, hikaye gibi başlıklara yatırım yapmak daha iyi olur. Çok okumak, iyi fotoğraflar / filmler izlemek ve meraklı olmak da diğer önemli noktalardan birkaçı’’ ifadelerinde bulundu.
Öğrencilik yıllarında başladığı fotoğraf, film ve videoyu tutkuyla devam ettirdiğini belirten Aydın, dönem dönem temel video kursları açarak tecrübe ve bilgi paylaşımı yaptığını ifade etti. Gelecekte daha fazla insan ve doğa fotoğrafı çekmek istediğini ve profesyonel olarak mesleğini bu yöne kaydırmayı hedeflediğini ifade eden Aydın, bir de belgesel film veya bir kısa film çekmek istediğini de amaçladığını söyledi.
Fotoğrafı besleyen konulardan birinin de yürüyüş yaparak görme eylemini artırmak olduğunu söyleyen Aydın, ''Fotoğraf dışındaki bir diğer tutkum uzun doğa yürüyüşleri. Birkaç günlük bu yürüyüşler sırasında yol üzerinde eşsiz manzaralar görüyorum. Sanıyorum şu ana kadar en çok etkilendiğim yer, Likya Yolu üzerindeki Gelidonya Feneri'' dedi.
''EN İYİ KISA FİLM FOTOĞRAFTIR''
Fotoğrafçı gözüne sahip olmanın sırrının tutkuyla ilgili olduğunu söyleyen Aydın, ''Fotoğrafın yalnızca görsel bir alan olmadığını, en iyi kısa filmin fotoğraf olduğunu, asıl hikayenin çerçevenin dışında olduğunu, onun zamansız olduğunu ve nereye baktığınızdan çok nasıl baktığınızın önemli olduğunu bilmek gerek'' dedi.