EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, terör örgütü PKK'nın lideri . Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla PKK’nın fesih ve silah bırakma kararının ardından iktidarın adım atması gerektiğini kaydetti. Karaca, ''Bugüne kadar ‘Hele bir PKK fesih kongresini toplasın sonra bakarız’ yaklaşımı içinde olan iktidar, şimdi olacaklardan ve olmayanlardan sorumludur'' diye konuştu.

"İktidar içeride muhalefeti bölüp, yaşadığı güç kaybını durdurmanın bir aracı olarak kullanmak istiyor"

İktidarın bu zamana kadar ne yaptığını soran Karaca, şunları kaydetti:

“Süreci Kürt sorununun barışçıl çözümü ve ülkenin demokratikleştirilmesinin değil, muhalefeti bölüp baskı altına almanın ve Anayasa değişikliği ile baskı rejimini kalıcılaştırmanın aracına dönüştürmeye yönelik hamlelerle bugüne getirdi. PKK gerçeğinin, yaşanan çatışmaların Kürt sorunundaki çözümsüzlüğün bir sonucu olduğu gerçeğinin üstünü kapattı. Sürecin adını ‘terörsüz Türkiye’ koydu. PKK kongresini de bu sürecin nihayete ulaşması biçiminde sundu. Süreci bir yandan Suriye ve bölge politikası bakımından önemli bir dayanak olarak gördüğü HTŞ’yi güçlü kılıp meşruiyetini arttırmak için kullanıyor. Bir yandan da içeride muhalefeti bölüp, yaşadığı güç kaybını durdurmanın bir aracı olarak kullanmak istediğini herkes biliyor.”

"Tarih sadece egemen güçlerin ihtiraslarıyla, hamleleriyle yazılmaz"

İktidarın asıl hedefinin demokratik-barışçıl çözüm değil; süreci kendi çıkarları temelinde kullanmak ve kontrol altında tutmak olduğunu ifade eden Karaca, ''Bakın işte Lozan tartışmasını, 1924 anayasası tartışmasını yine gündeme sokmalarının da nedenlerinden biri bu. İktidarın bu tutumu, bu ülkede yaşayan bütün yurttaşların yararına olan silahların susmasının, barışın tesis edilmesinin heyecanla değil, büyük bir güvensizlikle karşılanmasının temel nedeni. Ama tarih sadece egemen güçlerin ihtiraslarıyla, hamleleriyle yazılmaz” diye konuştu.

İktidarın bu süreci istismar edip kendi çıkarları için kullanmasının önüne ancak, bugüne kadar ''terörizm'' gerekçesiyle sürdürdüğü baskı politikalarına karşı demokratik haklar ve talepler mücadelesini yükselterek geçilebileceğine dikkat çeken Karaca, “Kürt sorununun demokratik çözümüne, ülkede demokrasi ve barışa dair talepler milyonlar tarafından sahiplendiği oranda, iktidarın istismar politikasının önüne geçilebilir. Ancak böyle eşit haklara dayalı ortak bir demokratik geleceğin inşa edilmesinin dayanağı haline gelebilir'' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis’te komisyon kurulmasına ilişkin önerisini de değerlendiren Karaca, şöyle konuştu:

''Devlet Bahçeli’nin komisyon önerisi; bugün antidemokratik uygulamaların mekanı haline gelen Meclis’in bir prototipi olarak kurmak yönünde bir öneri yapıyor. Biz Emek Partisi olarak, Meclis'te tüm partilerin temsiliyetiyle, demokratik, halkın sürece katılımı ve talepleriyle etki etme gücünün tanındığı bir komisyonun kurulmasının, bu komisyonda çalışmalar yapılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Ama bu yetmez. Çünkü 40 yıldır her kesimden yoksulun, işçinin, emekçinin, kadının, gencin canını yakan, iktidarların her türlü demokratik hak arayışının önüne set çekmesine gerekçe haline getirilen Kürt sorunun çözümünün esas muhatapları Kürt halkıdır, Kürt ve Türk emekçileridir, ezilenlerdir, emek ve demokrasi güçleridir. Bu yüzden, tartışmaları halkın bilgisine, katılımına açmak olmazsa olmazdır.''

Kaynak: ANKA