Haber: Serra TAYLAN
(ELAZIĞ) - Elazığ Tatlıcılar ve Lokantacılar Oda Başkanı Zülfü Tarhan esnafın içine düştüğü darboğazdan çıkması için devletin acil çözüm üretecek tedbirler alması gerektiğini söyledi. Esnaf ve sanatkarlar camiasında en büyük sıkıntının yeme içme sektöründe yaşandığına dikkati çeken Tarhan, "Esnafın çoğu SGK'ya borçlu. Cebinizde paranız olsa kendinizi kuruma borçlu bırakır mısınız? Belki bugün kasaba borcunu ödese, diğer çevreye borcunu ödese, dükkan sahibine kalan borcunu ödese, SGK ve Bağ-Kur borcunu ödese, vergi borcunu temizlese işyerini kapatıp çıkacak. Gidip bir yerde işçilik yapacak" dedi.
Elazığ Tatlıcılar ve Lokantacılar Oda Başkanı Zülfü Tarhan vatandaşların alım gücünün düştüğünü ve buna karşılık esnafların giderlerinin arttığını söyledi. Esnafların üzerindeki mali yüklerden dolayı büyük bir darboğaza girdiğini ifade eden Tarhan, esnafın çaresiz kaldığını ve sadece günü kurtarma derdine düştüğünü belirterek şu ifadelere yer verdi:
"Uzun bir zamandan beri esnaf ve sanatkârlar bu ülkede ciddi anlamda sıkıntılarla karşı karşıya. Esnaf ve sanatkârın kendi çarkını döndürmesi adına özellikle devlet nezdinde atılmış bir adım yok. Şunu unutmayalım ki esnaf ve sanatkar bir ülkenin, bir şehrin lokomotifidir. Esnaf ve sanatkarın ticaret çarklarının rahat döndüğü bir ortamda huzur vardır, adalet vardır ve doğru giden bir şeyler vardır. Son birkaç yıldır esnafların yaşamış olduğu sıkıntılara toplum kulak tıkamış durumda. Bu esnaf ve sanatkar camiasında sektörler arasında en büyük zararı yeme içme sektöründe yani lokantacı tatlıcı, pastaneci, kebapçı esnaflarımız sıkıntı yaşadı. İnsanların alım gücü düştü bu süreçte. Malum emeklinin, asgari ücretlinin hali ortada. Hal böyle olunca insanlar tüketemiyor. Tüketemeyince müşteri sirkülasyonumuz, müşteri potansiyelimiz düştü."
"Bir gecede insanların çektiği kredilere zam geldi"
Deprem sürecinde esnafa verilen düşük faizli kredilerin faiz oranlarına güncelleme getirilmesi ile borçlarının arttığını söyleyen Tarhan, deprem bölgelerindeki diğer illerin bu durumdan muaf tutulmasına rağmen Elazığ'ın muaf tutulmadığını belirterek, "Bu süreçte yaşanılan bunca sıkıntıya rağmen esnaf ve sanatkarların Esnaf Kefalet Kooperatiflerinden kullandığı kredi faizlerine zam geldi. Faiz oranları arttı. Bir gecede insanların çektiği kredilere ekstra zam geldi. Ve diğer deprem bölgelerindeki iller bu faiz oranları artışlarından muaf tutulmalarına rağmen ve biz diğer oda başkanlarımızla Ankara’ya gidip durumu anlatmamıza rağmen Elazığ bu uygulamadan muaf tutulmadı. Bundan dolayı esnaf ve sanatkarımız mağdur edildi" diye konuştu.
"Döviz kurlarındaki dalgalanma ve artış nedeni yine her şeye yansıdı"
Tarhan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim sektörümüzde yaklaşık iki yıldan beri dile getirdiğimiz bir husus var; KDV oranları. Pandemi sürecinde temel gıdanın KDV oranları raf fiyatlarına yansısın diye yüzde 1'e çekildi. Ama maalesef bu raflara yansımadığı gibi aradaki yüzde 9'luk fark yeme içme sektöründe bizim gibi hizmet veren işletmelerin sırtında bir kambur olarak yüklendi. Bunun bizdeki sıkıntısını bir tarafa bırakın temel gıdada en büyük ciroyu yapan ulusal marketlerin de ekmeğine yağ sürüldü. Derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bizlerin de KDV oranını yüzde 1'e de değil yüzde 5'e düşürün, ya da temel gıdadaki KDV oranlarını yükseltin. Çünkü bugün işyerlerimizde kullandığımız maddelerin yüzde 90'ı temel gıda. Yani yemeklerimizi temel gıdadan yapıyoruz. Şimdi aldığımız ürünlerin işyerimize yüzde 1 ile girişi varken, yüzde 10 ile çıkışı var.
Döviz kurlarındaki dalgalanma ve artış nedeni ile yine her şeye yansıdı. Akaryakıta zam geldi. Gelen zamla tedarikçi firmalar ürünlere zam yaptılar. Neticede maliyet olarak kişinin yaptığı hizmete ekstradan fark geliyor. Bu da bizim günlük yaşantımızda kullandığımız, tükettiğimiz her şeye yansıyor. Bunun yanı sıra tarım ve hayvancılıkta önlem alınmamasından dolayı geçtiğimiz aylarda Ramazan öncesi ve Ramazan ayında ete iki kere zam geldi. Haliyle esnaf gelen zamları ürün ve hizmete yansıtmak zorunda kalıyor. Zaten alım gücü olmayan vatandaş zaten tüketemiyor. Hal böyle olunca ekstradan zamlar gelince, fiyatlar yükselince hizmet alamaz oldu.
"Esnaf ve sanatkarımızın çoğu SGK ve Bak Kur primlerini ödeyemiyor"
Kapatan işletmelerimiz var. Esnaf ve sanatkarımızın çoğu SGK ve Bağ-Kur primlerini ödeyemiyor. Esnafların çoğu SGK'ya borçlu. Cebinizde paranız olsa kendinizi kuruma borçlu bırakır mısınız? Ama mecburiyetten, iş yapamadığından ve kar marjının düşmesinden dolayı çoğu esnafımız bugün SGK, Bağ-Kur'a, kasaba borçlu. Bir de şöyle bir duyum var; artık işin içine bir kere girmiş ve çıkamayan esnafımız var. Belki bu gün kasaba borcunu ödese, diğer çevreye borcunu ödese, dükkan sahibine kalan borcunu ödese, SGK ve Bağ-Kur borcunu ödese, vergi borcunu temizlese belki işyerini kapatıp çıkacak. Gidip bir yerde işçilik yapacak. Bu nedenle ticaretini kurtarmaya çalışan, kapatmak isteyip de kapatamayan esnaflarımız var."